Karayollarımında meydana gelen kazaların günden güne artarak çoğalması, alınan tüm tedbir ve uyarılara rağmen ölümlü kazalarda bir azalma olmaması  endişeleri artırırken, şimdi de ‘Rüşvetle ehliyet’ iddiası gündeme geldi.  

Ülkenin kanayan yarası haline gelen ölümlü trafik kazalarının önüne geçilebilmesi için, uzmanların özellikle motosiklet ehliyet yaşı ve sisteminin değiştirilmesi konusu üzerinde ısrarla durduğu günümüzde, ehliyet sınavlarında açıkça rüşvet talep edildiği iddiaları gündeme geldi.  

Ehliyet sınavına girecek olan gençlerden, ‘sürüş sınavında hata yapması halinde göz yumulacağı’ vaadiyle müfettişe verileceği gerekçesiyle, bazı şoför okulları tarafından para talep edilmesi büyük tepkiye neden oldu.  

Lapta’da sakin isminin baş harfleri H.K. olan şahıs, Girne’de önceki gün ehliyet sınavı olan ve D (salon araç) ve J sınıfı (motosiklet) ehliyet almak isteyen 18 yaşındaki oğlu Y.K. için, E. Şoför Okulu tarafından kendisinden para talep edildiğini savundu.


Kıbrıslı’ya konuşan H.K.’nin anlattıkları hayret uyandırdı. İddiaya göre, Girne’de faaliyet gösteren adının baş harfi E. Şoför Okulu tarafından, sürüş eğitimi verilen 18 yaşındaki oğlu Y.K.’a, sınava hazır olduğu söylendi. Araç ve motosiklet ehliyeti almak için belirlenen sınav tarihi ve yerinde oğlu ile birlikte bulundu. Sınav saatinden kısa süre önce, baba H.K.’den şoför okulu çalışanı tarafından, ‘Sürüş hatalarına göz yumması için’ müfettişe verileceği gerekçesiyle para talep edildi.


Müfettişe vermek için, şoför okulu tarafından kendisinden, para talep edilen, vermeyip gazeteye ihbar edeceğini söylemesi üzerine de; ‘Sakın yapma, biz de bu işin içindeyiz bizim de başımız ağrır’ denilen ehliyet sınavına giren gencin babası ve oğlunun isimleri ile şoför okulunun adının şimdilik gazetemizde saklı kalması uygun görüldü. Gazetemize konuşan H.K. şunları anlattı.

 

“Bir 100’lük ayarla da idare etsinler”


“Salon araç (D) ve motosiklet (J) sınıfı ehliyet alması için toplam 1800 TL verip çocuğumu şoför okuluna gönderdim, bir süreden sonra sınav için yeterli olduğu söylendi. Pazartesi Girne’de sınava gireceği yere gittik. Şoför okulunun çalışanlarından isminin baş harfleri S.G. olan kişi bana; ‘Herhangi bir sorun çıkarsa ehliyet vermeyebilir. Bir 100’lük ayarla da birkaç yanlış yaparsa idare ederler’ dedi. Ben buna tepki gösterince, ‘Para olarak değil de müfettişe hediye olarak veririz’ dedi. ‘Ben de tamam hallediniz, ben bir yere gidiyorum da geldiğim zaman veririm’ dedim. Aynı şahıs ben ayrıldıktan sonra çocuğa; ‘Baban bıraktı mı para’ diye sordu. Oğlum da; ‘Hayır’ dedi. Ancak, talep ettiği parayı vermeye razı olduğum için, oğlum D sınıfı ehliyet için salon araç sürüşünü yaptı ve başardı ehliyeti aldığına dair kâğıt imzaladı.”

 

“Müfettiş motor sürenleri sevmez, 50 TL daha…”


Bunun ardından şoför okulundan yine aynı şahıs, beni telefonla aradı ve ‘Bu müfettiş motor sürenleri sevmez, zorluk çıkarabilir. 50 TL daha ayarla bence’ dedi. Yani benden toplamda 150 TL istedi. Bunun üzerine ‘ben de sinirlendim ve vermeyeceğimi, bu yapılanın doğru olmadığını ve müfettişlerin buna hakları olmadığını söyleyerek, bu konuyu gazeteye haber vereceğimi söyledim.’ O da bana, ‘Sakın böyle bir şey yapma çünkü biz de bu işin içindeyiz bizim de başımız ağrır’ dedi. Ve; ‘Madem öyledir karışmıyorum ne isterse olsun geçerse geçer geçmezse kalsın’ dedi.

Oğlum, sınav için motosikleti sürmeye geçti, motosiklet yarı yolda söndü, sonradan fark edildi ki motora giden benzin çeşmesi kapalı. Ve müfettiş sinirlenerek içeriye kaçtı. Hal böyle olunca ehliyeti almadı.”

KKTC'de motor kazaları sonucunda ölümlerin geçtiğimiz yıllara oranla artış gösterdiğinin bilinmesine karşın, Kıbrıslı’nın bilgisine gelen ve büyük öfkeye neden olan ‘Ehliyet için rüşvet talebi’ iddiası, ‘Yollarda canımız kimlere emanet’ sorusunu da akıllara getirdi.

 

Bunlara rağmen…


Bilindiği gibi, Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TKÖD) Başkanı DR. Mehmet Avcı, ehliyet almak için başvurudan sınava kadar bir dizi yanlış olduğunu üzerinde ısrarla duruyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin belki de Dünyada kendine has ehliyet veren tek ülke konumunda olduğunu savunan Avcı, "Bu kadar kolay ehliyet veren başka bir ülke olup olmadığını da bilmiyorum. Müfredatı olmayan, resmi bir kitabının kullanılmadığı ve Dünyada eşi benzeri olmayacak bir şekilde Maliye Bakanlığı tarafından ehliyet verilen bir ülkede yaşıyoruz. Ehliyet sınavları ise tüm Dünyada merkezden yapılan ve yazılı bir sistemle gerçekleştirilen bir süreç içinde olurken bizde hala sözlü soru cevaplarla geçiştirilmeye devam edilmektedir” yönünde uyarılarda bulunuyor.

Ülkedeki şoför okullarına izin verilmesi, bunların açılıp denetlenmesinin tamamen Maliye Bakanlığı'na ait olduğunu ifade eden Avcı, Avrupa ve Türkiye'de profesyonel ehliyet alma koşullarının oldukça zor ve uzun süren bir süreç gerektirdiğini belirterek, şu açıklamalarda bulunuyor: “Bilindiği gibi Maliye Bakanlığı'nın işi tamamen para ile ilgilidir. Ancak sınavı yapan müfettişler ise Milli Eğitim Bakanlığı kadrosu altında çalışmaktadırlar. Dolayısıyla birinci yanlış buradan başlamaktadır. İkinci yanlış ise sadece sözlü sınavlarla öğrenci ehliyeti alınabiliyor. Sonrasında ise müfettiş ile öğrencinin içinde bulunduğu sınav aracı süresi kısa bir tur atarak " aracı götürmeyi " başarabilirse sınavı geçip ehliyet almayı hak ediyor. Oysaki bu trafik kültürü ve trafik kurallarını bildiği anlamına gelmiyor.”

 

Peki, büyük araç sürücüleri nasıl alıyor?


KKTC'de Türkiye'den gelen kişilerin çalışma iznini çıkarıp yaşı da müsaitse kamyonet veya minibüsle sınava girerek, TIR veya büyük otobüs sürme hakkını elde ettiğini söyleyen Avcı; “Bu Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar kolay değil. Ocak 2013'ten itibaren Avrupa Birliği'nin hiçbir ülkesinde KKTC ehliyetinin geçmeme tehlikesi olacaktır. Hatta Avrupa'nın hiçbir ülkesinde oralara giden KKTC ehliyeti ile kiralık araç dahi vermeyeceklerdir. Avrupa Birliği iki-üç yıldır uzmanlarını buraya gönderiyor çalışma yapıyor olmalarına rağmen bizim bürokrasi ne yazık ki bu konuda bir adım dahi atamıyor” şeklinde konuşmuştu.

 

RANA SARRO/KIBRISLI