Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs Rum yönetiminin yabancılara vatandaşlık vermesine karşı çıkmayarak, Türkiye’den gelenlerin KKTC vatandaşı yapılmasını eleştirmenin, Rum politikalarına hizmet etmek olduğunu söyledi.


Ada’da son dönemde tartışılan konularla ilgili Milliyet’e özel açıklamalarda bulunan  Başbakan Özgürgün, Rum tarafının Türk tarafındaki en küçük olumlu gelişmeye bile tahammül edemediğini belirterek, “İsrailli turistlerin engellenmesi ve 206 otelle ilgili yasak kararı alınması”nı kabul edilemez olarak değerlendirdi. Son dönemde Kuzey Kıbrıs’a gelen turist sayısındaki artışın Rumları korkuttuğunu ifade eden Özgürgün, “Rumlar bizler gelen turistleri görünce panikledi” ifadesini kullandı. Rumların tek politikasının, “Türkler gelişmesin, büyümesin” üzerine kurulu olduğunu da savunan Özgürgün, “Bizler Rumlara teslim olacak değiliz. Anavatan Türkiye ile gereken tedbirleri alıyoruz, alırız. Kıbrıs Türk halkının gelişmesi ve ilerlemesini durduramayacaklar” diye konuştu.


Parayla vatandaş
“İçimizde malesef Rum politikalarına hizmet edenler var” diyen Özgürgün “Bunları da biliyoruz. Bunlara rağmen de yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Özgürgün, Rum tarafının parayla vatandaşlık sattığı bir dönemde, “Neden KKTC’de vatandaş yapılıyor?” şeklinde eleştiriler yükseldiğini anlatırken, şöyle devam etti:
“Rumlar vatandaşlık satarak 4 milyar euro kazandı. Hala daha bizim içimizdekiler, ‘KKTC vatandaşı yapılıyor’ diye ortalığı ayağa kaldırıyor. Bu, güneye ve güney destekçilerine yarayan bir politika. İçimizdekilerin nasıl bir ruh haliyle bunu yaptığını anlamış değilim. Yasal olmayan bir vatandaşlık varsa, bunu anlarım. Oturulur, bakılır. Ama ülke elden gidiyormuş gibi, vatandaşlık verildi de herşey yok oldu gibi bu davranılması, Rum politikalarına hizmetten başka birşey değildir.”
Türkiye düşmanlığı
Güney Kıbrıs’ta her geçen gün nüfusun arttığına da işaret eden Özgürgün, “Rumlar vatandaş yaparken sesini çıkarmayanlar, Türkiye vatandaşlarına ve Türkiye’ye karşı, vatandaşlığı kullanıyorsa, ki biz bunu hissediyoruz, işte o zaman da biz hükümet olarak vatandaş yapmaya devam edeceğiz. Onlar gelsinler hükümete iptal etsinler bütün vatandaşlıkları. Bu ülkeye hizmet etmiyorlar böyle yaparak. 1960’ta nüfus 7-3’tü. Şimdi 8-2 oldu. Rumlar sürekli nüfus olarak çoğalırken, bizim azalmamız düşünülemez. Rumların yaptıklarını görmeden, kendimizi eleştirirsek, nüfusumuz 10’a sıfıra kadar gider” uyarısı yaptı.
Kıbrıs görüşmelerine de değinen Özgürgün, Rumların KKTC’deki bazı odakları harekete geçirerek, Türkiye düşmanlığı yaratmaya çalıştığını savundu. Özgürgün şunları söyledi:
“Önümüzdeki yıllarda karşımızda EOKA’cıları bulacağız, Rumların Enosis eğitim sistemiyle... Türkiye, görüşmelerin bu çerçevede devam edemeyeceğini söylerken, Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı da bunu kabul etmişken, yeniden süreci başlatmaya çalışmak, sadece Rum’a hizmet eder. Rumlar görüşmeler sonsuza kadar böyle devam etsin düşüncesinde. Rumlarda, bizim içimizdekileri harekete geçirerek 
‘Türk ve Türkiye düşmanlığı yaratalım, sonra bunları bölelim. Kıbrıslı Türkler Türkiye’yi istemesin’ politikası var. (Görüşmeler devam etsin denilirse) Bu sonra da, Ada’yı Yunanistan’a bağlayalım, yönetimi tamamen ele geçireyim hedefine hizmet eder.”

‘Su, kaderimizi değiştirdi’
KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Türkiye’den gelen su sayesinde gittikçe sararan Kıbrıs’ın, “Yeşil Ada” haline geldiğini söyledi ve “Anavatan Türkiye, Ada’nın kaderini değiştirdi” dedi. Suyun ardından Türkiye’den elektrik gelmesi konusunda da sona gelinmekte olduğuna dikkati çeken Özgürgün, “Su ve elektrik Kuzey Kıbrıs’ı uçurur” ifadesini kullandı. Türkiye’den su gelmeden önce Ada’nın ciddi sıkıntı çektiğini de hatırlatan Başbakan Özgürgün, “Suyun gelmesiyle birlikte, çeşmelerimizden 7 gün 24 saat sular akmaya başladı” diye konuştu. Türkiye’den gelen suyun belediyelerce halka pahalıya satıldığını da kaydeden Özgürgün, “Bununla ilgili bir tedbir alma düşüncemiz var” dedi.

SEFA KARAHASAN/Milliyet