Halkın Partisi Genel Sekreteri Jale Refik Rogers, Covid19’la yaşamayı öğrenirken en önemli noktanın; ülkedeki halk sağlığını korumak için pozitif vakaların hızla belirlenip izole edilmesi, yayılmanın mümkün olduğunca minimumda tutulması olduğunu belirtti. 

HP’den yapılan açıklamaya göre, katıldığı televizyon programında gündem başlıklarını değerlendiren Rogers, toplum içinde random (rastgele) PCR testlerinin yapılmasının acil önem taşıdığını söyledi.

Rogers şöyle konuştu: 

“Toplumun içinde, yurt dışından veya kara kapılarından negatif testle geldikten sonra, pozitifleşebilecek kişiler olduğunu ve bu kişilerin de asemptomatik olabileceğini göz önünde bulundurarak, ülkede dolaşan pozitif vakalar ve onlardan bulaşabilecek yerel vakaları hızlıca tespit etmek için için farklı bölgelerde rastgele testler yapılması büyük önem taşıyor. Halk sağlığını korumak için tetikte olmamız gerekiyor. Tetikte olmaz ve pozitif vakaları yayıldıktan sonra, geç zamanda fark edersek hepimiz için büyük risk olur. Sağlık sistemimizi yoracak bir durum olur. Covid19 pozitif olan bir kişi yaklaşık 3 kişiye bulaştırabiliyor. Her bir vakayı hızlıca tespit etmemiz çok önemlidir. Bunu yapmazsak bu kişiler farkında olmadan onlarca kişiye bulaştırabilir. Güney’de Amerika’dan gelen bir kişi 19 pozitif vakaya neden oldu. Bu durumu göz önünde bulundurarak, hastaların semptom gösterip hastaneye başvurmalarını beklemeden pozitif vakalar için aktif araştırma yapmamız gerekiyor. Tekrar kapanmak istemiyorsak erken önlem almak önemlidir.”

“GEÇİŞİN YOĞUN OLDUĞU KAPILARDA RANDOM TEST YAPILABİLİR”

Marttan bu yana eleman alımıyla her iki devlet laboratuvarının kapasitelerinin artırıldığını, özel laboratuvarlarla da anlaşıldığını hatırlatan Rogers, yapılacak random testlerin koordinasyonun iyi yapılması gerektiğini ifade etti. 

Güney Kıbrıs’a geçişlerle ilgili kara kapılarında test yapmaya başlanabileceğini aktaran Rogers, Güney’de çalışanların geçişlerinin sık olduğu noktalarda random testin yapılmasının çalışanlar açısından hayatı kolaylaştırabileceğini belirterek, marketler, bankalar, mahkemeler, sosyal alanlar gibi kalabalık ortamlarda bilimsel bir planlamayla bu testlerin yapılabileceğini de sözlerine ekledi. 

Temaslı takip aplikasyonuyla ilgili de konuşan Rogers, konuya ilişkin yapılan girişimleri referans göstererek teknik altyapı açısından bir sıkıntı olmadığını söyledi.

Rogers, “Sağlık Bakanlığı’nın farklı bir firmayla anlaşma yapacağı söylendi ama daha ileriye bir adım atılamadı. Temaslı takip ekibinin işini kolaylaştıracak bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Hepimizin sağlığını koruyacağı için toplumun buna duyarlı olacağına inanıyorum” dedi.

“AÇILIMLA BİRLİKTE DAHA DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKEN BİR SÜRECE GİRDİK”

Covid19’la mücadelenin uzun soluklu olacağının altını çizen Rogers, 4 Mayıs’ta başlayan açılım süreci ve uçuşların başlamasıyla kapalı ortamda mücadeleden daha farklı, yeni bir döneme geçildiğine dikkat çekti. 

“Kapalı olmamız nedeniyle pozitif bir vakaya rastlanmaması herkeste bir rahatlamaya sebep olmuştu. Kapalı kalıp, sosyalleşmemek insan doğasına da aykırı, kolay değil. 1 Temmuz’da uçuşların ve yurtdışından karantinasız ülkeye girişlerin başlamasıyla yine korunmamız ve dikkatli olmamız gereken bir sürece girdik” diyen Jale Refik Rogers, şu ana kadar tespit edilen vakaların asemptomatik veya hafif semptomlarla hastalığı geçiriyor olmasının rahatlık halinden kurtulmamamızın sebeplerinden biri olduğunu belirtti. 

Mevsim nedeniyle açık mekanlarda vakit geçiriliyor olmasının da etkisi olduğuna işaret eden Rogers şöyle devam etti;

“Ne mutlu ki; yoğun bakımda kimse yok. Kapalı mekanlar söz konusu olduğunda, sonbahar ve kış aylarında çok daha dikkatli olmamız gerekiyor. Mart ayında kapanma sürecinde test sayılarının artırılmasıyla ilgili çok baskı vardı. O zaman da test sayısının artırılması önemliydi ama şu an bulunduğumuz noktada testler ayrı bir önem kazandı. Kapalı olduğumuzda, herkesin kendi evinde oturduğu, okulların, işyerlerinin açık olmadığı, insanların sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak için markete gittiği o dönemde bulaş riski minimize edilmişti. Bu nedenle biz birinci dalgayı birçok ülkeden rahat geçirdik. Şimdi ise bir yandan normal hayatımıza devam ediyoruz, bir yandan yurtdışından yolcular gelmeye devam ediyor. Burada önlem amaçlı PCR testleri uygulanıyor. Ülkeye gelmeden önce ve ülkeye girişte PCR testi yapılıyor. Bu tabii ki riski azaltan noktalardan bir tanesi. Ancak Covid19 semptomu göstermeye başlayana kadar, 14 günlük bir kuluçka süresi olabiliyor. Bu da demektir ki; iki PCR testi yaptırarak gelen yolculuların bazılarının virüsü almış olabileceği ama semptom göstermeye başlamadığı ya da asemptomatikse bile vücudundaki virüs seviyesinin PCR’la tespit edebilecek duruma gelmemiş olabilir. Ülkeye girenler arasında sonradan pozitifleşecek vakalar olması beklenen bir şeydir.”

“OKULLARDA HİJYEN VE MESAFE KURALLARINA UYULMASI ÖNEMLİ”

Gelen soru üzerine okulların açılmasına şu anda bir engel görünmediğini anlatan Jale Refik Rogers, okullarda hijyen ve mesafe kurallarına uyulmasının büyük önem taşıyacağını belirtti. Her sınıfın detaylı temizliğinin her gün yapılması gerektiğini belirten Rogers, bu konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nın ciddi bir çalışma yapması gerekeceğini söyledi. 

Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nden bağımsız bir pandemi hastanesinin gerekli olduğunu belirten Rogers, belirtildiği gibi iki ay içinde tamamlanmasının çok iyi olacağını ifade etti.

“İMAR PLANI SİYASİLERİN İŞİ DEĞİLDİR, KONUNUN UZMANLARININ NE DEDİĞİ ÖNEMLİDİR”

HP Genel Sekreteri Rogers, pandemi ve İmar Planı gibi uzmanlık gerektiren konularda işi uzmanlara bırakmanın şart olduğunu; bu konuları siyasetten ayırmak gerektiğini belirtti. 

İmar Planı’nın da benzer şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Rogers, “İmar Planını yürürlüğe koymamak ülkeyi zora sokmak olacaktır. Bu siyasilerin işi değildir. Fikir ve öneri sunabiliriz ama İçişleri Bakanlığı’na bağlı Şehir Planlama Dairesi ve plancıları, KTMMOB ve Belediye teknik ekipleri gibi konusunun uzmanlarının ne dediği önemli olmalıdır. İmar Planı politik malzeme olmamalıdır” dedi.

“CUMHURBAŞKANINI SEÇERKEN PARTİ LOGOSU DEĞİL, BU İŞİ KİMİN İYİ YAPACAĞI BELİRLEYİCİ OLMALI”

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi için de değerlendirmede bulunan Rogers, çok adaylı bir seçim olacağına dikkat çekerek oy verirken parti logosuna değil, kimin bu işi iyi yapacağına bakmak gerektiğini söyledi. 

Rogers, “Konusunda uzman, uluslararası hukuka ve Kıbrıs konusuna hakim, doğalgaz konusunda haklarımızı alabilecek biri cumhurbaşkanı olmalı diye düşünüyorum. O nedenle Halkın Partisi’nin desteği Kudret Özersay’a olacaktır” şeklinde konuştu.