Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Spor ve Rekreasyon Yüksekokul Müdürü Prof. Dr.
Mustafa Ferit Acar yaptığı açıklamada, “Çocuk ve Spor” konusunu ele aldı.


Prof. Dr. Mustafa Ferit Acar, çocukların geleceğimiz olduğunu, onlar için sağlıklı bir gelecek
planlarken, spor alanında da bunu iyi planlamak gerektiğini söyledi. Sporun öncelikle araç
olarak çocuklar için çok iyi bir alan olduğunu söyleyen Acar, çocukların hayatında mutlaka
sporun ön planda tutulması gerektiğini vurguladı.

Acar açıklamasının devamında ise şunlara değindi;


“Biz öncelikle çocuklar için eğlenceyi ön planda tutuyoruz. Matematiği daha eğlenceli bir
hale getirip sunarsanız çocuğa, belki de en sevdikleri ders olur. Bu bütün dersler için geçerli.
Üniversiteye kadar bir sürü yabancı dil eğitimi alıyor çocuk, ama daha ismini söyleyemiyor.
Bu durum eğitim methotlarından kaynaklı. İkinci planda bizim için sağlık gelişimi var. Fakat
bu konuda hayret edilecek derecede şehir efsaneleri var. Günümüzde artık spor çok bilimsel
temeller üzerine araştırmaları yapılan bir alan.”

Üçüncü plan ise eğitim unsurudur. Çocuk bir takım sporuyla ilgileniyorsa, orada kurallara
uymayı öğreniyor, beraber sevinmeyi, beraber üzülmeyi öğreniyor ve çocuk sosyalleşiyor.
Tabii ki bireysel sporlar da olacak ama grup olarak yapılan sporların çok fazla eğitim boyutu
var. Çocuklar için oyun oynamak çok önemlidir. Ama günümüzde eve kapatılmış, doğal
ortamlardan uzaklaştırılmış bir eğitim tarzı, katı eğitim vermek üzerine kurallar koyuyorsan
çocuk hareket ortamında sağlıksız büyümeye başlıyor. Çocuğun küçük yaşlarda gerçekten
oyun oynaması lazım. Burada sistematik oyunlar önemlidir. Çocuklar yaşına uygun
oyuncaklarla ve onun isteklerine uygun oyuncaklarla oynamak zorundadır.”

Spora başlamanın yaşı 7-8 yaşlarıdır. 7-8 yaşına gelene kadar 3 senelik bir periyoda her türlü
sporun temel eğitimi sağlanması lazım. Temel hareket eğitimi. Burada belli bir spor dalı
olmayacak. Spor alanında çok baskıcı olmamak lazım. Belli bir sporu yapacaksın diye baskı
kuramazsınız. Her halükarda bizim ana hedefimiz sağlık. İsterse performans boyutunda
yapsın; biz sağlıktan ödün veremeyiz. Bugün gençlerin ortamlarına baktığımız zaman en
önemli şey; aile, okul, yakın çevresi, kulüp ortamları ve doğa. Bilinçli bir ailenin spor
anlamında çocuğa çok doğru bir bakış açısı kazandırması lazım. Bir kere aile spor yapmıyor
ama çocuğu spora götürüyor. Senin ebeveyn olarak rol model olman lazım ki çocuk bu işi
daha çok sevsin. Bizim hareketle ilgili becerilerimizi kazanmamızda tutma, çekme gibi
hareketler çok önemlidir. Çocuk ağaçlardan uzaklaştığı zaman fiziksel olarak zarar görürken,
aynı zamanda ruhsal olarak da zarar görüyor. Çocuklar bu ortamlarda oynayarak,
doğal gelişiminde dışarıdan alacağı mikroplara da bağışıklık kazanmasıda çok önemli. Biz
tabii ki pisliğin içinde dolaşsın demiyoruz ama, çimde yuvarlansın çocuk.”

“Omurga sporda çok önemli. Ergenlik çağlarında kız çocuklarında, göğüs yapısını saklama
psikolojisiyle sırtta kamburluk dediğimiz olay gelişir. O yüzden sırt kaslarını kuvvetlendirici
egzersizler yapması gerekir. Kalp ve kan değerleri çok önemli. Ara ara bunları ölçtürmek
gerekir. Kalp muayenelerini düzenli yaptırmak lazım. Onun dışında aile çocuğu spora
yönlendiriyor, atletizm jimnastik ve yüzme yapsın. Bunlar spor dallarıdır ve çok temel
karakterleri olan spor dallarıdır. Ama bunların içinde çocuğa uygun olan spor dalını bilmek
gerekir. Bunlar uyumsal formda karışık, çocuk jimnastik faaliyetlerini de yapacak. Günlük
hayatında yada başka spor dallarında yapacağı temel hareket becerilerini mutlaka denemesi
lazım.”

“Mesela futbol maçlarında biri gol atıyor, gol attıktan sonra gol sevinci olarak Afrikalı
futbolcular çok farklı hareketler yapıyorlar. Bu hareketleri bir tane Türk futbolcu yapamaz.
Spor okulu dendiği zaman hemen bir spor dalına başlatıyor. Ama bunun yapılmaması lazım.
Bir branşa başlamadan önce temel eğitim verilmesi lazımken, bu ne yazık ki hiçbir
organizasyonda yok. Hata bu. Çocuğun bu ortamlarını sağlamamız lazım.”

“Biz doğadan uzaklaşıyoruz. Bence ailelerin hafta sonları kesinlikle çocukları deniz kenarına,
dağlık alanlara götürmeleri gerekir. Çocuk çıplak ayakla oralarda yürüyecek. Kayalarda
yürüyüş yapacaklar mesela. Özellikle ağaca tırmanmayı çok önemsiyorum. Biz çocukken çok
tırmanırdık. Çocuk ağaçları tanıyacak. İnsanoğlunun toprakla haşır neşir olması lazım. Doğal
eğitim, yaşama dönük bir eğitimin uzantısıdır. Çocuğu götürüp hadi hep beraber domates
ekiyoruz diyecekler mesela. Çocukların bunların değerini öğrenmesi lazım.” dedi.