Özyiğit, enerji üretiminde yapılması gerekeninin Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na (Kıb-Tek) yatırım olduğunu ancak böyle bir iradenin ortaya konmadığını ileri sürerek, “Bakan Arıklı’nın göreve geldiği günden itibaren yatırım yapmayarak, kurumu özele muhtaç hale getirmek üzere olduğunu” söyledi.

Bakan Arıklı’nın Meclis dahil olmak üzere çeşitli platformlarda yaptığı açıklamalarını enerji üretimini “özele devretme” niyetinde olduğunun “açık ve net göstergesi” olarak nitelendiren Özyiğit, Arıklı’nın geçen günlerde BRT’de yayınlanan bir programdaki söylemlerinin de bu yönde olduğuna dikkat çekti.

Özyiğit, “Yatırım yapmaktan ısrarla kaçan, ihaleleri yap-boz tahtasına çevirerek zamana oynayan Arıklı’nın ülkede enerji alanında özele olan bağımlılığı artıracak bir anlayışta olduğunu görmeyen, görmek istemeyen veya görüp de ses çıkarmayan kesimlerin de artık bu gerçeğin farkına varması gerekiyor. Bağımlılığı artıracak bu anlayışa güçlü şekilde dur denilmemesi halinde, bundan hem kurum hem toplum ciddi zarar görecektir” dedi.

TDP Genel Başkanı Özyiğit yazılı bir açıklama yaparak, ülkede enerji alanında yaşanan gelişmeler ile Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın icraatlarını değerlendirdi.

“ÜLKEDE TÜM ENERJİ TALEBİNİ KARŞILAYAN, ÜRETİM MALİYETLERİNİ DÜŞÜREN ÖZERK YAPIYA SAHİP BİR KIB-TEK İÇİN YATIRIM ŞART”

TDP Genel Başkanı Özyiğit, açıklamasında, “ülkede tüm enerji talebini karşılayan, üretim maliyetlerini düşüren ve çevre dostu üretim yapabilen özerk yapıya sahip bir Kıb-Tek olması gerektiğini, bunun için de kuruma yatırımın şart olduğunu” söyledi.

Özyiğit, “buna odaklanılması gerekirken, zamana oynayarak kurumun özele muhtaç hale getirilmesine olanak yaratılıyor” diyerek, Bakan Arıklı’nın bugüne kadar Kıb-Tek’e yönelik yatırım açıklamalarının arkasında “kamusal bir yatırım modelinin olmadığını, tam tersine Teknecik Elektrik santralinin üretimini de özel bir gemi şirketine devretmek olduğunu” savundu.

TDP’nin bu konuda uzun zamandır uyarılarda bulunduğuna işaret eden Özyiğit, “Arıklı da artık bu niyetini gizlemekten çekinmiyor, hatta katıldığı son programda ihaleye çıkılacağını söyledi. En az bu anlayış kadar bu anlayışa karşı çıkılmaması da üzücü” dedi.

“VATANDAŞA ÖDETİLECEK OLAN YAKLAŞIK 3-4 CENT DOLARLIK FARK NERE GİDECEK?”

Özyiğit, “LNG’yi depolayıp, doğalgaza dönüştürebilen ve üzerinde gaz ile de elektrik üretebilen santrallerin de bulunduğu özel şirkete ait bir gemi ile enerji üretimini özele devretme planları yapan Arıklı, bir kwh elektrik maliyetini ise 1-2 cent dolar kira ücretine ek 5-6 cent dolar üretim maliyeti ile 7-8 dolara olacağını iddia ediyor. Bunun kamusal yatırım yapılması halinde yaklaşık 1,5 cent dolar yatırım maliyeti olacağını, elektrik üretim maliyetinin ise 3.5-4.5 cent dolara üretim yapılabileceğini ortaya koyan raporlar var. Arıklı’nın getirmeyi planladığı gemi vasıtasıyla ile vatandaşa ödetilecek olan yaklaşık 3-4 cent dolarlık fark nere gidecek?” diye sordu.

TDP olarak orta vadede tüm projeler içerisinde “en makulünün” LNG ile elektrik üretimi olduğunu ifade ettiklerini hatırlatan Özyiğit, 4’lü hükümet döneminde de bu doğrultuda bir tutum izlediklerini anımsattı.

Dönemin Yönetim Kurulu tarafından doğalgaza geçişi imkan sağlayacak olan çift yakıtlı jeneratörlere göre idari ve teknik şartname hazırlandığını, ardından da uluslararası ihale kararı alındığını anımsatan Özyiğit, o dönem buna “en çok itiraz edenlerin başında Arıklı’nın geldiğini” söyledi.

Arıklı’nın “çift yakıtlı jeneratörlerin 2030’da AB tarafından yasaklanacağını” gündeme getirdiğini belirten Özyiğit, “Arıklı, bunun neden ve nasıl olacağı açıklanması gerekiyor, aksi takdirde bu iddiadan öteye gidemeyecektir” dedi. Özyiğit, “bu iddianın, Türkiye Cumhuriyeti’nden kiralamaya hazırlandığı çift yakıtlı motorin ve doğalgaz ile çalışan jeneratörlerin kurulumu için ihalesiz altyapı çalışmaları gerçekleştirirken yapılması ise manidardır” diye konuştu.

“Arıklı, katıldığı son programda ayrıca daha önce alınan yatırım kararını bulandırmak adına 25 milyon dolara yaklaşık 60 Mwh gücünde jeneratörün alınabileceğini söyledi” diyen Özyiğit, Arıklı’ya AKSA’ya ödenen sadece 2 yıllık kira bedeline karşılık gelen 50 milyon dolara toplamda 120 Mwh gücünde çift yakıtlı jeneratörler alıp AKSA’ya olan bağımlılığı ortadan kaldırma çağrısında bulundu.

AKSA’nın 2024’de bitecek olan sözleşmesinin uzatılması için doğalgaz ile daha ucuz ve daha temiz elektrik üretimi söyleminin Arıklı tarafından da kılıf olarak kullanıldığını da ileri süren Özyiğit, şirket yetkililerinin fizibilite çalışmalarına başlamasının da bunun işareti olduğunu savundu.