İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, yerel yönetimler reformunun elzem olduğunu, muhalefet ve tüm paydaşların fikirlerine, düşüncelerine, katkılarına her zaman ihtiyaç duyduklarını ifade etti.

Bakan Öztürkler BRT’de katıldığı  programda, “Belediyeler reformu bütünlüklü olarak düşünülmelidir. Esas olan halkımızın hak ettiği hizmetleri alabilmesidir.” diyerek, kasım ayında yapılacak yerel seçimlere kadar yetki ve idari boşluk yaratılmaması adına Seçim ve Halk Oylaması Değişiklik Yasa Tasarısı hazırlanarak Resmi Gazete’de yayımlandığını ifade etti.

Konsensüsle hareket ederek, en hayırlısı, en gerçekçi olan ne ise onun şekillenmesini istediklerini ifade eden Öztürkler, yerel yönetim organları seçim tarihi için 27 Kasım 2022 tarihinin öngörüldüğünü, bu süreye kadar da belediye başkanları, belediye meclisleri, muhtarlar ve ihtiyar heyeti üyelerinin görev ve yetkileriyle ilgili yasal bir boşluk olmayacak şekilde yasal düzenlemeye gidileceğini belirtti.

-“Belediyeler yasasının günün koşullarına göre düzenlenmesi elzemdir”

İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, yerel yönetim reformunun sadece sayı üzerinden konuşulmasının eksik olduğunu, KTFD zamanında15/1980 sayılı Belediyeler Yasası’nın, KKTC kurulduktan sonra belediyelerin gelişmesine ve halkın beklentilerine cevap verilmesine imkân tanımamasından dolayı 23 Ağustos 1995 tarihinde yürürlükten kaldırılarak, 51/1995 sayılı Belediyeler Yasasının yürürlüğe konduğunu hatırlattı.

Geçmişte 51/1995 sayılı Belediyeler Yasası ile belediyelerin, ülke koşulları ve yasal mevzuat göz önüne alınarak olabildiğince özerkleştirilmesi, belediye çalışmalarının daha şeffaf hale getirilmesi, katılımın sağlanması, gelir kaynaklarının ve yetkilerinin azami derecede artırılması temel amacıyla düzenlendiğini ifade eden Bakan Öztürkler, bugün değişen koşullar, artan ihtiyaçlar karşısında “çeyrek asırdan” fazladır yürürlükte olan 51/1995 sayılı Belediyeler Yasasının, günün koşullarına ve ihtiyaçlarına cevap veremez durumda olduğuna dikkat çekti.  

Belediyelerin hizmetlerini sürdürmek için almış olduğu vergi resim ve harçlarda en son 2001 yılında değişiklik yapıldığına da işaret eden Öztürkler, 2008 yılında 14/2008 sayılı Belediyeler (Değişiklik) Yasası’nın verdiği yetki uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından kaymakamlıklara bağlı köylerin belediyelere bağlandığını ve 2009 yılında belediyelere bağlı olmayan köylerin de (Karaman ve Pile Köyleri hariç) mevcut belediyelere bağlandığını, bu durumun da belediyelerin giderlerinde doğal olarak artışa neden olduğunu belirtti.

Yıllar içerisinde belediyelerin hizmet alanlarının genişlemesi, gelirlerinin önemli bölümünü oluşturan resmi vergi ve harçların komik rakamlarda kalmasının, belediyelerin mali yapılarında ciddi sıkıntılar yaşanmasına neden olduğunu belirten Öztürkler, bu bağlamda belediyelerin, gelirlerinin artırılması, sürdürülebilir mali yapılara kavuşması, denetlenebilir, şeffaf,  hesap verebilir olmaları, çağdaş hizmetleri hayata geçirebilmelerinin önünün açılması, merkezi yönetim destek hizmetleri ile ilgili düzenlemelerin yapılması, belediyeler ile merkezi yönetim arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi, gibi önemli konularda mevcut yasada günün koşullarına uygun şekilde değişiklik yapmanın elzem olduğunu söyledi.  

-“Reformun önemli bir ayağı da belediyelerimizin gelirlerinin artırılmasıdır”

İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, 51/95 Sayılı Belediyeler Değişiklik Yasası’nın çok önemli olduğunu, bunun herkes tarafından kabul edildiğini, aslında her kesimin gerçekleri bildiğini ifade etti.

 Bunca yıldır hükümet edenler tarafından çalışılmış, belli bir aşamaya getirilmiş fakat bir türlü sonuçlandırılamamış olan belediyeler reformunun önemli bir ayağı olan 51/95 sayılı yasanın önemli düzenlemeler içerdiğini söyleyen Öztürkler, “Bu düzenlemeler ile belediyelerin sürdürülebilir mali yapılara kavuşması, çağdaş hizmetleri yerine getirebilmesi ve denetlenebilir şeffaf yapılara kavuşması sağlanacak, belediyelerin vergi resim ve harçları aylık asgari ücrete endekslenerek ciddi oranlarda artacaktır” dedi.

Bakan Öztürkler, en son 2001 yılında değiştirilen kıymet tartı ücreti,  arıtma tesisi, vidanjör ve kanal açma hizmeti ücreti, tüm resim harç ve vergilerin de günün koşullarına ve ihtiyaçlara cevap verecek şekilde düzenlendiğini belirtti.  

Öztürkler, yaklaşık 21 yıldır dokunulmayan komik rakamlarda kalan ve büyük oranda belediye gelirlerini oluşturan, Meslek İzin Harcı, İş yeri Bulundurma Harcı, Kumarhane İşletme İzni Ücretine Ek Olarak; Ödenen Ücret Üzerinden Tahsil Edilen Eğlence İzni ve Kıymet Tartı Ücretleri gibi önemli kalemlerde de yeni düzenlemeye gidilerek, günün koşullarına uygun şekilde belediyelerin gelirlerinin ciddi oranda artırıldığına dikkat çekti.

 -“Pasaport sıkıntısının çözümü için gerekli girişimler yapılmıştır”

Bakanlığın geniş sorumluluk alanı içerisinde yürütülen rutin hizmetler bağlamında kaliteyi, standartları yukarıya çekmek için çalışmalar yapmak hedefiyle çalışmalara başladıklarını ifade eden Bakan Öztürkler, “Başta muhaceret işlemleri, kimlik ve pasaport işlemleri olmak üzere yılların getirdiği sıkıntılar vardır. Bu alanlarda hızlıca ihtiyaçları, eksikliklerimizi tespit ediyoruz. Bu konularda teknolojiden, çağdaş sistemlerden yararlanarak, vatandaşımızın özlediği, hak ettiği hizmetleri almasını sağlayacağız” dedi.

Gündeme gelen, pasaport cüzdanı sıkıntısı olarak basına yansıyan konuya da açıklık getiren Öztürkler, çipli pasaport cüzdanlarının daha önce yabancı bir firmadan alındığını, bu firmanın Covid-19 pandemisinin ortaya çıkmasıyla çip üretimini durdurma kararı aldığını, küresel anlamda da çip üretiminde sıkıntılar yaşandığını, bu nedenle de tedarik sıkıntısı yaşandığını belirtti.  

Bakan Öztürkler, pasaport konusunda, Başbakan Ünal Üstel’in, İçişleri Bakanlığı döneminde Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile gerekli temasların yapıldığını, mayıs ayı ortasında da Başbakan’ın Türkiye Cumhuriyeti Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin’i kabul ederek konunun hızlı şekilde çözümü için adım atıldığını hatırlattı.

Bu konunun kısa sürede halledilmesi için Türkiye Cumhuriyeti ile görüşüldüğünü ifade eden Öztürkler, “Pasaport sıkıntımızın çözümü için gerekli girişimler yapılmıştır” dedi.

-“Suçun ve suçlunun ötesine bakabilmeliyiz”

Yeni cezaevi ve Meclis Komitesi’nde görüşülmeye başlanan Merkezi Cezaevi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları (Değişiklik) Yasa Tasarısı hakkında da bilgi veren Öztürkler, dün itibariyle yasanın Meclis İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesinde genel görüşmesinin tamamlandığını, en erken zamanda ihtiyaç duyulan bu yasanın oy birliği ile geçeceğine inandığını belirtti.

Yeni cezaevine geçilmesiyle öncelik verecekleri konuların başında mahkum ve tutuklulara yönelik düzenli, yıllık programlara bağlı olarak “topluma kazandırma çalışmaları” ve bu hedefle hazırlanacak eğitim faaliyetlerinin hayata geçirmek olacağını ifade eden Öztürkler, evrensel mahkum hakları ve özellikle  Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin üye devletlere Avrupa Cezaevi Kuralları hakkında yapmış olduğu tavsiye kararına da atıfta bulunan çağdaş kuralların hayata geçirilmesi için çalışacaklarını açıkladı.

 Cezaevi yapmak yerine eğitim yuvalarının yapılmasına, suç oranlarının düşürülmesine giden en önemli yolun, kimseyi ötekileştirmeden, insan olmanın onurunu koruyarak yanlışlardan dersler alarak, eksik yönleri geliştirerek, topluma faydalı bireyler yaratmak olduğuna vurgu yapan Bakan Öztürkler, “Cezasını çeken mahkumların insanlık onurunun tutsak edilmediği, belli kurallar çerçevesinde özgürlüklerinin ellerinden alındığı, bu süreçlerin sonunda toplumun onlara ihtiyacı olduğu unutulmamalı, suçun ve suçlunun ötesine bakabilmeliyiz” dedi.

-“Taşınmaz mal edinme ve kiralama yasası ile tapu gelirleri artacaktır”

Bakan Öztürkler, Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama (Yabancılar) (Geçici Kurallar) Yasa Tasarısı’nın geçici bir yasa olduğunu hatırlatarak, 20 bine yakın konut stoğunun değerlendirilmesi, devlet gelirlerinin artırılması, kayıtlılığın artması için yasada düzenlemeler yapıldığına işaret etti. Yasanın 6 ay süre ile sınırlı tutulduğunu, ayrıca 6 ay içerisinde devir işlemlerinin gerçekleşmesi için de düzenleme yapıldığını ifade etti.

Konut stoğunun eritilmesi, ekonomiye  kazandırılmasının önemli olduğunu belirten Öztürkler, “Burada devir işlemlerinden elde edilecek gelir yanında, bu konutların alınıp, kiralanması ile turizm sektöründe de bir canlılık yaratılacaktır diye düşünüyorum” dedi.