Özersay  konuşmasında bütçenin geçmesi konusunda, yapılan hatalardan dolayı hükümette bir boşluk oluştuğunu ifade eden Özersay, daha önce zaruret var denerek yasada olmamasına rağmen seçimlerle ilgili erteleme kararı alındığını kaydetti.
“Zarureti” sürekli olarak başvurulabilecek bir kavram olarak değil istisnai bir kavram olarak tutmak gerektiğini belirten Özersay, başka bir çıkış yolu yoksa ancak zarurete başvurulabileceği ve bunun istisnai tutulması gerektiğini anlattı. 
Yeni bütçenin kurulacak yeni hükümet tarafından Meclise gönderilmesinin bir alternatif olarak ortada durduğunu dile getiren Özersay, kendilerinin de bu yola destek vereceklerini anlattı.
Hükümetin Kapalı Maraş’la ilgili olarak hükümet ortağı olan partinin yok sayılması nedeniyle sona erdiğini anımsatan Özersay, konuyla ilgili yetkili kurumlardan habersiz adımlar atıldığını anlattı. 
“Hükümetin olmadığı, yeni hükümetin henüz kurulmadığı bir dönemde yanlış başlayan şeyin yanlış devam ettiğini” belirten Özersay diğer kurumlar yanında Dışişleri Bakanlığının bilgisi ve onayı olmadan hareket edildiğini dile getirdi. 
“Bugün gelinenen nokta kesinlikle bu olmamalıydı” diyen Özersay, bu fikri şekillendiren kişilerden biri olarak konunun başka bir şeye evirilmeye başladığını gördüğünü savundu.
“KKTC kurumlarının bilgisi ve onayı olmadan adımları atıldığını” belirten Özersay, bunu “yakışıksız” olarak tanımladı. 
Özersay en kısa sürede yeni bir hükümet oluşmasını ve yeni dönemde KKTC-TC ilişkilerinin bir an öce sağlıklı bir zemine oturulması gerektiğini kaydetti.
Özersay, “Çünkü bu haliyle hiç de sağlıklı bir halde değildir” dedi. 

PİLLİ
Sağlık bakanı Ali Pilli de, covid pandemisinin dünyada oldukça sert geçtiğini, Fransa ve İngiltere’nin sağlık altyapısının çökmeye yakın olduğunu kaydetti. 
KKTC’de salgının oldukça iyi idare edildiğini düşündüğünü dile getiren Pilli, bu konuda yapıcı davrandığı için herkese teşekkür etti. 
Dünyada hiçbir ülkede temaslıların otellere alınmadığının söylendiğini ancak ortadaki başarının temaslı takip ekibinin iyi çalışması sayesinde olduğunu kaydetti. 
Temaslıların önemli bölümünün pozitife döndüğünü dile getiren Pilli, bu sisteme devam edeceklerini anlattı. 
Dünyanın hiçbir yerinde ev karantinasının başarılı olmadığını ancak bunun KKTC’de de başarılı olmayacağı anlamına gelmediğini kaydeden Pilli, otel karantinalarının bütçeye büyük yük yüklediğini kaydetti, ev karantinası konusunda deneme aşamasında olduklarını dile getirdi, bu konuda herhangi bir şirketle henüz anlaşma yapılmadığını dile getirdi. 
Bu sisteme geçilirse devletin cebinden para çıkmayacağını dile getiren Pilli, karantinaya alınanların da çok ufak meblağlar ödeyeceğini kaydetti. 
Pilli sağlığın ön planda olduğunu anlattı.
50 saniyelik kitler için “keşke öyle bir şey olsa” diyen Pilli,  bunların dünyanın hiçbir yerinde henüz uygulanmamış sistemler olduğunu belirtti. 
Pandemi döneminde yapılan harcamalarla ilgili şeffaf olduklarını anlatan Pilli, son 50 bin kiti normal fiyatının çok altına aldıklarını, kitlerin büyük bir kısmının zaten hibe olduğunu dile getirdi. 
Pandemi hastanesinin ne zaman açılacağı sorusu üzerine 15 Kasım’da açılacağını söyleyen Pilli, yine soru üzerine grip aşılarının da geleceğini anlattı. 
PCR testleriyle ilgili bir soru üzerine Pilli, bu testlerin önemli bir bölümünün ücretsiz yapıldığını, devletteki testlerin fiyatlarının düşürüleceğini de ifade etti. 
Bir üniversitenin hazırladığı takip bileklikleri konusundaki soru üzerine, Sağlık Bakanlığı olarak bu konuda ilgili üniversiteyle ilgili hiçbir şekilde toplantı yapmadıklarını kaydetti. 
Ali Pilli 50 saniyelik testlerin denenip onaylanması halinde seve seve kullanacaklarını dile getirdi.
Bir soru üzerine pandemi hastanesinin personel ihtiyacını karşılamak için çalışma yürüttüklerini kaydeden Pilli, burada en doğru yöntemin münhal açarak personel almak olduğunu kaydetti. 

ATAKAN
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan da bakanlık olarak bileklik uygulamasının teknik çalışmalarını üstlendiklerini, Polis Genel Müdürlüğü dahil ilgili kurumlarla toplantılar yapıldığını dile getirdi. 
Elektronik denetleme konusunda ülkeye giriş öncesinden başlayan bir planlama yapıldığını anlatan Atakan, bir aplikasyon yaratılması ilgili kişinin yolculuk öncesi bu aplikasyona kayıt olarak PCR testi ve iletişim detayları gibi bilgileri yüklemesi gibi bir sistem düşüncesiyle hareket edildiğini dile getirdi.
Şu ana kadar hiçbir kuruluşla anlaşmaya varılmadığını kaydeden Atakan, şu an bir firmanın ücretsiz şekilde bir miktar bileklik sağladığını bunların bir kısmının kullanıldığını anlattı.
Şu anda kullan -at tarzı bilekliklerin kullanılması yönünde bir yaklaşımları olduğunu, ilgili üniversitesinin aplikasyon eksiğini giderdiğini bir diğer firmanın da çalışmasının sonuçlarını paylaşmaya hazırlandığını dile getiren Atakan, kendilerine yapılan sunumların yeni hükümet tarafından değerlendirileceğini belirtti. 

ŞAHALİ
CTP Milletvekili Erkut Şahali, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a tebrik ve öğütler başlıklı konuşma yaptı. 
Konuşmasına Ege’de meydana gelen depremde hasar gören yerlere geçmiş olsun dileklerini dile getirdi. 
Ülkede 10 ay süren bir cumhurbaşkanlığı seçim süreci yaşandığını kaydeden Şahali, “seçim sürecinin ülkenin demokratik olgunluğunun bilerek ve isteyerek istismar edilen bir şekilde” yaşandığını söyledi.
Yasaların çok net bir şekilde ortaya koyduğu kurallara bile uyulmadığını söyleyen Şahali, 62. madde tahtında Ersan Saner ve özellikle Kudert Özersay’ın konuşma yapmasını eleştirdi. 
Başbakanın vekalet vererek görevden ayrılması gerektiğini kaydeden Şahali, gelinen noktada “var ama yok bir hükümet, var ama yok bir Meclis, var ama yok bir devlet” ortaya çıktığını savundu.
Seçim sürecinde çok ciddi bir kamplaşma yaşandığını dile getiren Şahali, “Ülkedeki yurt severliği tartacak kantar yoktur” dedi.
Şahali kimsenin “bu devlete değil başka bir devlete tabi gibi” davranamayacağını dile getirdi.
Kıbrıs sorununa akla uygun olmayan çözümler önerildiğini savunan Şahali, “Sayın 5’nci Cumhurbaşkanı, Sayın Ekselansları diyerek Guterres’e teamül gereği o iyi niyet mektubunu yazdı mı?” diye sordu. 
“Federasyonu reddeden yaklaşımın Kıbrıslı Türklerin ada üzerindeki haklarından feragat anlamına geldiğini” kaydeden Şahali, Kıbrıslı Türklerin bu yetkiyi kimseye vermediğini ifade etti. 
Maraş’la ilgili söylenenleri anlamak için âlim olmaya gerek olmadığını ifade eden Şahali, Türkiye’den gelen bakanlar yol nasıl dökülmeli anlatırken, ağaç da ekilsin derken KKTC’li bakanların “turist rehberi gibi hareket ettiğini” savundu.
Mülkiyet hakkı nedeniyle doğacak tazminatlar konusunda ne yapılacağını soran Şahali, Maraş’ın şu anki halinin övünülecek bir durum olmadığını dile getirdi. 
“Sayın Tatar cumhurun başkanıdır” ifadelerini kullanan Şahali, “Bir cumhurun başkanının bir başkanı olmaz” diyerek Cumhurbaşkanı Tatar’ı buna göre hareket etmeye çağırdı.
Kendisine sorulan bir soru üzerine müzakere sürecini özetleyen Şahali, “Kıbrıs Türk liderliğinin Türkiye’ye rağmen müzakere masasına harita götürdüğünü söyleyen bir propaganda süreci” olduğunu kaydetti.