Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Sağlık Bakanlığı bütçesine ilişkin konuşma yaparak, hükümet tecrübesi ve yapıcı muhalefet anlayışıyla devam eden pandemi krizinden alınması gereken dersler ve hükümetin öncelik vermesi gereken konulara dair önerilerde bulundu. Özersay, kriz yönetiminde esas olanın halk sağlığı olduğunun altını çizdi.

“SAĞLIK KONUSUNDA SİYASET ÜSTÜ BİR YAKLAŞIM ORTAYA KOYMAK GEREKİR”

Özersay öncelikli olarak Kamu Sağlık Hizmetleri’nin önemine vurgu yaptı. Pandeminin bu önemi bir kez daha hatırlattığını belirten HP Genel Başkanı, “Sadece KKTC’nin değil tüm dünyanın yaşamış olduğu bu salgına ve Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘Bu salgın son değil, bundan sonra başka salgınlar da yaşanabilir’ açıklamalarına baktığımız zaman Kamu Sağlık Hizmetleri’nin önemini hepimizin çok daha iyi anlamış olması gerekir. Kamu Sağlık Hizmetleri’ne geçmişte ayrılan kaynağın çok daha ötesinde gerek kapasite artırımı anlamında niteliğinin ve kapasitesinin artırılması için daha fazla bütçe ayırmamız ve bu konuda siyaset üstü bir yaklaşım ortaya koymamız gerektiği aşikardır” diye konuştu. Kamu Sağlık Hizmetleri’nin önemi ve güçlendirilmesi ihtiyacının ortaya koyulmasının özel sağlık kurum ve kuruluşlarının önemsiz olduğu anlamına gelmediğini söyleyen Özersay, KKTC’de kamu sağlık hizmetlerindeki eksikler nedeniyle salgının ilk aylarında özel sağlık kurum ve kuruluşlarının  gerekli katkıyı orta koyduğunu ve halkın yanında yer aldığını belirtti.

“BULAŞICI HASTALIKLAR YASASI GÜNCELLENMELİ”

Değişen şartlar nedeniyle sağlıkla ilgili mevzuatın hızlı bir şekilde güncellenmesi gerektiğine değinen Özersay, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Henüz daha pandemi başlamamışken Bulaşıcı Hastalıklar Yasası yürürlüğe konuldu. En azından yaraya bir merhem oldu. Değişen şartlar ve yaşadığımız bu pandemide almamız gereken dersler çerçevesinde Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın da güncellenmesi gerekiyor. Madem Dünya Sağlık Örgütü bundan sonra da benzer pandemilerin olabileceği uyarısını yapıyor, o zaman bu yasanın güncellenmesi için inisiyatif alıp adım atmak gerekir.”

Halkın Partisi’nin hükümet tecrübesinden yola çıkarak, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun zaman zaman Bakanlar Kurulu’yla birlikte toplanabileceği konusunda hükümete bir öneride bulunduğunu hatırlatan Özersay, “Geçen gece Bakanlar Kurulu ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’yla birlikte toplandığında bir sonuç verdiğini gördük” dedi.

“SAĞLIK HİZMETİ SUNMAK İYİ BİR SAĞLIK YÖNETİMİ YAPTIĞINIZ ANLAMINA GELMİYOR”

“İyi bir doktor olmak, sağlık hizmeti sunmak iyi bir sağlık yönetimi yaptığınız anlamına gelmiyor” diyen HP Genel Başkanı, sağlık bilimlerinin ve sağlık sistemlerinin genel yönetiminin ne kadar önemli olduğunun yine geçen süre zarfında herkes tarafından anlaşıldığını ifade etti. Özersay, kriz döneminde tüm sağlık birimleri ve kurumları arasında koordinasyonu sağlayacak iyi bir çalışma yapılması gerektiğine işaret etti.

Otomasyon konusunun önemine daha önce de vurgu yaptıklarını söyleyen Özersay, ilaçlarda israfın önüne geçilebilmesi için  otomasyonun şart olduğunu belirten Özersay, pandemiyle birlikte otomasyonun hayati olduğunun ortaya çıktığının altını çizdi: “Kronik rahatsızlıkları olanların, yaş grupları, yaşadığı yerlere dair bilgilerin güncel ve hızlı ulaşılabilir olmasının aşılama için de  yol gösterici olacağını aktardı. Önümüzdeki dönemde otomasyona geçilmesini sağlamak zorundayız.”

Krizle birlikte yurtdışı sağlık ateşelerinin öneminin ortaya çıktığını anlatan Genel Başkan, “Belli bazı kaynaklara ulaşmak, doğru kullanmak ve memlekete hızlı sevk sağlayabilmek açısından sağlık ateşelerinin önemli bir rol üstlendiklerini yaşayarak gördük. Tanıdık, ahbap ilişkileri üzerinden değil, gerçekten liyakatı olan kişileri bu göreve getirmenin de çok önemli olduğunu gördük” diye konuştu.

“SAĞLIK KONUSUNDA PARTİZANLIK YAPMAK AĞIR BEDELLERE NEDEN OLABİLİR”

Özersay konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Halkın Partisi olarak hükümetteyken sağlık konusunda gerekli olan tüm istihdamlara her zaman destek verdik. Bakanlar Kurulu’na doktor ya hemşire alımıyla ilgili bir önerge geldiyse kabul ettik. Aynı anlayışı sürdürüyoruz. Ancak yaşadığımız bir kötü örnek, hepimizin ders almasını zorunlu kılıyor. Mevsimlik hemşire alımı konusunun Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle istismar edilmiş olması, bundan sonrası için sağlık sistemimize zarar verecek olan sıkıntılı bir durumdur. Bunun bedeli insanların hayatını kaybetmeleri de olabilir. Sağlık konusunda partizanlık ağır bedeller ödenmesine neden olabilir.”

Türkiye Cumhuriyeti bu süre içinde en büyük destekçimiz oldu diyen Özersay, sağlık alanında diğer ülkelere olduğundan farklı bir muameleyi KKTC’ye yaptığını söyledi. PCR’ların ve sağlık malzemelerinin buraya gelmesi, acil durum hastanesi ve aşı konusunda da bir dostluk-kardeşlik ilişkisi örneği yaşandığının altını çizen Özersay, Türkiye’yle ilişkilerin doğru zemine oturması için KKTC kurumlarının bypass edilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

“İŞ İŞTEN GEÇMEDEN KARAR ALMAK ÖNEMLİDİR”

“En iyi kararı bile alsanız zamanında almazsanız bir manası olmaz. İş işten geçmeden karar almak önemlidir” diyen Özersay, hükümet herkesi memnun etmeye çabasında olmaması gerektiğini söyledi. Halkı sürekli ve anlaşılır şekilde bilgilendirmek şart olduğunu belirten Genel Başkan, “Alınan tedbirlerin kendi içinde bir mantığı olmazsa insanları uygulamaya ikna etmek de mümkün değildir. Tedbirlere uymayanlara ceza yoluna gidilmezse caydırıcılık sağlanamaz ve devlet otoritesi zedelenir” uyarısında bulundu.