ÖZERSAY: “AZINLIK HÜKÜMETİ, HALK İRADESİNE SAYGISIZLIK YAPILARAK KURULDU"

MECLİS GENEL KURULU TOPLANDI (3)

“FEDERAL ÇÖZÜM DIŞINDAKİ MODELİN NE OLDUĞUNUN TANIMLANMASI VE ALTININ DOLDURULMASI GEREKİYOR”

ÖZYİĞİT: “KIBRIS KONUSUNDA EN GERÇEKÇİ ÇÖZÜM MODELİ FEDERASYONDUR”

Halkın Partisi Milletvekili Kudret Özersay, UBP-DP-YDP Koalisyon Hükümeti’nin, “Kıbrıs Türk demokrasisine zarar veren, siyaset etiğine aykırı ve halk iradesine saygısızlık yapılarak, ayartılmış şekilde 3 vekilin istifa ettirilmesi üzerine inşa edilmeye çalışılan bir hükümet olduğunu” söyledi.

Özersay, hükümet programının görüşüldüğü Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, dünyanın hem ekonomik, hem de sağlık açısından zor dönem geçtiği bir zamanda sırf muhalefet etmiş olmak için muhalefet etmeyeceklerini belirtti.

Toplumun yararı neyse, onu esas alarak siyaset yapacaklarını, görüşlerini o çerçevede ortaya koyacaklarını kaydeden Özersay, ülkede çok sayıda kişinin işsiz kaldığı dönemde sırf muhalefet etmek için muhalefet etmeyeceklerini söyledi.

Özersay, “Özellikle sağlık ve ekonomi gibi konularda toplum yararına gördüğümüz noktalarda sorumlu bir muhalefet anlayışıyla hareket edeceğiz. Gerek nisap gerekse yasama faaliyetlerinin sürdürülmesi bağlamında olumlu bir yaklaşımımız olacak. Ancak bu yaklaşımımız, azınlık hükümetini tavrıyla da doğrudan ilişkili olacak” dedi.

Hükümetin kurulma şeklini de eleştiren Özersay, “Bu azınlık hükümeti, Kıbrıs Türk demokrasisine zarar veren, siyaset etiğine aykırı ve halk iradesine saygısızlık yapılarak, ayartılmış şekilde 3 vekili istifa ettirilmesi üzerine inşa edilmeye çalışılan bir hükümettir” yorumunda bulundu.

Özersay, “Azınlık hükümetindeki bu yaklaşım, siyaset etiği açısından siyasi tarihimize ÖRP’den sonra ikinci bir kara leke olarak geçmiştir” dedi.

Kudret Özersay, hükümetin bir azınlık hükümeti, aynı zamanda da seçim hükümeti olduğuna işaret ederek, komitelerde, özellikle bütçe konusunda yapılacak çalışmalarda bunun dikkate alınması gerektiğini belirtti.

“FEDERAL ÇÖZÜM DIŞINDAKİ MODELİN NE OLDUĞUNUN TANIMLANMASI GEREKİYOR”

Seçim döneminde istihdam ve arazi konularında hükümet ortaklarının denetlenmesi gerektiğini dile getiren Özersay, seçim tarihine kadar yapılacak yasa çalışmalarıyla ilgili rakamın da gerçekçi olmadığını kaydetti. Özersay, hükümetin toplumun üzerinde hassasiyetle durduğu vatandaşlık yasası gibi konularda muhalefetle diyalog halinde ve uzlaşarak hareket etme zorunluluğu olduğunu vurguladı.

Özersay, dış politikada federal çözüm dışındaki modelin ne olduğunun tanımlanması ve altının doldurulması gerektiğini belirtti.

Kapalı Maraş konusunda her bakanlığın kendi kafasına göre adım atmasının doğru olmadığını dile getiren Özersay, konunun uluslararası boyutu olmasından dolayı Dışişleri Bakanlığı’nın bünyesi dışında hareket edilmemesi gerektiğini, aksi halde sürecin ters işleyebileceğini kaydetti. Özersay, Kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk yönetimi altında açılabilmesi için Dışişleri Bakanlığı altında halihazırda bir çalışma grubu ve bir komite oluşturulduğunu anımsattı.

Özersay, Kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk yönetimi altında açılması politikasının oradaki mülkiyet meselesiyle de doğrudan ilişkili olduğuna işaret etti.

Bir önceki dönemde kendilerinin devlet arazilerinin kiralanması konusunda ortakları ile uzlaştıklarını anımsatan Özersay, şu anda meclisin gündeminde kendilerinin hazırladığı kamu ihale değişiklik yasası olduğunu ve hükümetin bu yasayı hızlı hareket ederek geçirmesi gerektiğini kaydetti.

Acil durum hastanesine istihdamların bir düzenlemeyle, şeffaf şekilde hareket edilerek yapılması gerektiğini dile getiren Özersay, fonları olan kurum kuruluşlara yapılan istihdamların adil bir biçimde yapılması gerektiğini söyledi.

Özersay, “Devlete istihdamlarda fırsat eşitliği olacağından bahsediliyor. Bir düzenleme yapılmalı ve şeffaf bir biçimde hareket edilmelidir. Bahsedilen fırsat eşitliğinin Bakanlıklar dışında, örneğin; Vakıflar İdaresi, Kıbrıs Sigorta, Lefke Avrupa Üniversitesi, Doğu Akdeniz Üniversitesi ve fonlara yapılacak istihdamları kapsadığını da duymak istiyoruz” dedi.

“KURUMLARIN TARAFSIZLIĞININ CİDDİ ŞEKİLDE TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Kurumların tarafsızlığının ciddi şekilde takipçisi olacaklarını dile getiren Özersay, bazı kurumlarda yasa dışı uygulanmaların sonlanması noktasına geldiklerine işaret ederek, yapılanların takipçisi olacaklarını belirtti.

Önümüzdeki dönem Şeker Sigorta, Lefke Avrupa Üniversitesi, Kalkınma Bankası’nın yanı sıra Türk Ajansı Kıbrıs’ın tarafsızlığının takipçisi olacaklarını kaydeden Özersay, “Bu kurumların hangi amaçla talep edildiği önemlidir. İstihdam yapıp partiyi güçlendirme amacı taşınmamalıdır. Bu yanlışların yapılmayacağı yönündeki güvenceyi hükümetten duymak istiyoruz” şeklinde devam etti.

Özel jet konusuna da değinen Özersay, ifade verip, şahsen takipçisi olduğu özel jet krizinde çıkan sonucu sordu. Özersay, şöyle devam etti:

“Polis tahkikatı tamamlanmıştır. Dosya Başsavcılık’a gönderilmiştir. Savcılığın suç unsuru var mı diye bakması, eğer varsa takibinin yapılması gerekir. O dönemde, ilk polis raporunu Meclis kürsüsünden okuyan Sayın Serdar Denktaş’ın bu raporun şimdiki durumunu takip etmesini beklerim. Bakan arkadaşların da çıkan sonucu da bizimle paylaşmalarını beklerim”

Hükümet programı ile ilgili HP Milletvekillerinin bugün görüş ve önerileri söyleyeceklerini dile getiren Özersay, bu hükümetten çok bir şey beklemediklerini da sözlerine ekledi.

ÖZYİĞİT

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, hükümetin nasıl kurulduğuna ve müdahalelere bakmak gerekeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale edildiğini dile getiren Özyiğit, bunun arkasından UBP Kurultayı’nda yapılan müdahaleye değindi.

“Müdahaleleri davet etmeye veya susmaya devam edersek, bu olaylar yaşanmaya devam edecek” diyen Özyiğit, belirli amaçlar uğruna ülkenin uzun bir süre hükümetsiz kaldığını belirtti.

Kıbrıs konusunda kendilerine göre en gerçekçi çözüm modelinin federasyon olduğunu söyleyen Özyiğit, yıllarca süren görüşmelerin sonunda önemli kazanımlar elde edildiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından beşli toplantının çağrılması beklentileri olduğunu anımsatan Özyiğit, seçim dönemi dile getirilen söylemlerde vurgulanan Kıbrıs’ta iki ayrı devleti tanıyacak devlet bulunmadığını belirtti.

Ülkeyi tek tanıyan Türkiye Cumhuriyeti’nin, tanımanın gerekliliklerini ne kadar yerine getirdiğini sorgulamak gerektiğini söyleyen Özyiğit, Türk takımlarının KKTC takımlarıyla futbol maçı bile yapmadığını kaydetti.

Özyiğit, Kıbrıs konusunda macera içeren başka seçeneklere bakmaktansa, doğru zeminden, yani federasyondan sapmamanın hem Kıbrıs Türk halkı, hem de Türkiye’nin yararına olacağını dile getirdi.

“GERGİNLİK DEĞİL İŞBİRLİĞİ”

Doğal gaz konusunun gerginlik değil, işbirliğiyle ele alınması gerektiğini dile getiren Özyiğit, bu konuda birlikte çözüm bulunması gerektiğini ve doğal gazın Türkiye üzerinden taşınmasının en mantıklı çözüm olduğunu belirtti.

Hükümet programında kapalı Maraş’ın açılması konusunda yazılanları okuyan Özyiğit, Maraş konusunda çok yanlış yollara girildiğini savundu. Maraş konusunun açıkçası bir adayın kazanması konusunda malzeme olduğunu iddia eden Özyiğit, Maraş konusunda uluslararası konuların dışına çıkılmaması gerektiğini belirtti.

Kıbrıs Türk halkının devre dışı bırakarak atılacak her adımın alt yönetim algısı yaratılacağını söyleyen Özyiğit, son yaşananların tam da alt yönetim algısına neden olduğunu kaydetti.

Başbakan Ersan Saner’in kurultay düşüncesiyle bakanlara görev dağılımı yaptığını savunan Özyiğit, özel jet kriziyle gündeme gelen ve görevden alınan kişilerin olay temizlenmeden yeniden bakan olmasını eleştirdi.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile ilgili de daha önce Ulaştırma Bakanlığı döneminde yapılan sözleşmeden devletin yüklü miktarda ödeme yapmak zorunda kaldığını anımsatan Özyiğit, bu araştırmanın sonucunun ne olduğunu sordu.

“YENİ VATANDAŞLIKLARA KARŞIYIZ”

Nüfusa göre planlama yapılmadığını ve adaletli vergi sisteminin yaratılmadığını kaydeden Özyiğit, yıllardır vatandaşlık konusunda da gerekli adımların atılmasından sürekli kaçıldığını söyledi.

Yeni vatandaşlık verilmesine karşı olduklarını söyleyen Özyiğit, bu dönemde bir nüfus sayımının da yapılaması gerektiğini kaydetti.

Yeni yılda charter uçuşlara izin vererek, toplumun sağlığının tehlikeye atılmaması gerektiğini söyleyen Özyiğit, atılan yanlış adımlarla ekonomi ve eğitimin daha uzun süre zarar göreceğini belirtti. Güvenli ortamın bozulmasıyla yükseköğrenimin zarar görüldüğünü kaydeden Özyiğit, eğitimde atılacak adımlarda çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

Özyiğit, artık dış yardıma muhtaç olmadan neler yapılması gerektiğinin konuşulması gerektiğini söyledi. 

Geleneksel eğitim sisteminde verimsizlik gördüklerini kaydeden Özyiğit, genel eğitim döneminde strateji hataları olduğunu belirtti.

Cemal Özyiğit, YÖDAK’ın, içteki çekişmelerden dolayı tamamen çökmesine neden olunduğunu ve sektörün artık YÖK tarafından yönetildiğini söyledi.

Özyiğit, halkın şeffaf şekilde yönetildiğine dair eğitimde yaşananların açıklanmasını istedi.

Enerji konusunda hükümetin politikalarının ne olduğunu soran Özyiğit, doğal gaz ve kablo konusunda da yapılacak yatırımların ne olacağını sordu.

Özyiğit son olarak BRT’nin siyasetten arındırılması gerektiğini dile getirerek, kurumun bu dönemde daha fazla demokratikleştirilmesi ve yasasının da yapılması gerektiğini kaydetti.

Polisin artık bu toplumun gerçek anlamada güvendiği kurum haline dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Özyiğit, belediyeler reformunun yapılacak olması halinde, kendilerinin de katkı koymaya hazır olacağını söyledi.

Seçim ve halk oylaması yasasının da antidemokratik olmaması gerektiğine dikkat çeken Özyiğit, barajın yükseltilmesini değil, kaldırılmasını konuşmaya açık olduklarını ve seçime en hazır partinin de TDP olduğunu belirtti.

Ek mesai konusuna da değinin Özyiğit, bazı çalışanların vardiyaya geçirilmesi ve kamu reformunun da bir an önce yapılması gerektiğini kaydetti.

Azınlık hükümetine oylarının ret olduğunu belirten Özyiğit, halkın yararına adımlar atılması halinde destek olacaklarını söyledi.