Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) İletişim Fakültesi Basın Yayın Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem Özdemir, “Maraş KKTC'ye ait bir topraktı. 13 Ağustos 1974 tarihinde Türk askeri o bölgeye ulaştığı andan itibaren kapalı tutulan 11 Mayıs 1984 tarihinde de Birleşmiş Milletlerin güvenlik konseyinin almış olduğu kararla mülk sahipleri dışında kimsenin yerleştirilmeme kararına Türkiye'nin de Uluslararası Hukuk bağlamında sadık kaldığı bir çerçevede 46 yıllık kapalı tutuluyordu.

46 yıllık kapalı tutulmasının en büyük sıkıntısı, 1974 öncesi ada turizminin %57'sini karşıladığı bilinen bir bölge. Bu Kıbrıs turizmi ve ekonomisi açısından çok önemli bir katkı demektir”

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yapmış olduğu açıklamaların çok yerinde ve hukuksal bağlamda da sağlam adımlarla yüründüğünün bir göstergesi olduğu ifade eden Özdemir;

“Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Sahil şeridini açıyoruz. Hiçbir şekilde özel mülke giriş olmayacak. Kamuya ait ve KKTC ve orada yaşayanların kullanımına açılacaktır.” sözleri ile Uluslararası Hukuk bağlamında sadık kalınarak bundan sonra hiçbir görüşme ve müzakere sürecine mahkûm edilmeden, Maraş'ın hayalet şehir olma durumunun ortadan kaldırılması bekleniyor. Planlanan süreçte de; Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de Yunanistan'da buranın yerleşime açılması için görüşmelere nasıl devam ederlerse etsinler bu şekilde devam edecektir” dedi.

Maraş Bölgesinde ki özel mülk alanlarının açılması durumu hakkında konuşan Özdemir; “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Tatar yapmış oldukları ortak açıklamada, Uluslararası hukuka sadık kalacağız. Ama burayı da çözümsüzlüğe mahkûm etmeyeceğiz.” dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin davalara çözüm yolu önesin de bir iç hukuk yolu olarak açılan Mal Tazmin Komisyonu var. Bu komisyona eski mülk sahiplerinden müracaat olduğunu biliyoruz. Bu müracaatların değerlendirilip gerçek sahiplerine verilerek bölgenin çözümsüzlüğe mahkûm edilmeden açılmasını bekliyoruz. 

Özdemir; “Maraş bölgesinde kimseye ait olmayan, özel mülk olarak sayılmayan konumlar açılıyor. Devamında ise zamanla diğer yerlerim yerleri de açılacaktır.

GKRY ve Yunanistan'ın Maraş'ın sahil bölgesinin halka açılmasına karşı verdiği tepkileri değerlendiren Özdemir; “GKRY ve Yunanistan maalesef sömürgeci zihniyetle hareket eden, sözde demokrasi sözde özgürlük götüren, bazı AB devletlerinin de desteğini alarak bazı açıklamalar yapıyor. Çözümsüzlükten beslenen birisi sözde devlet diğerini de devlet olarak kabul ettiğimiz ve bizimle iyi komşuluk ilişkileri olması gerekirken her zaman böyle çözümsüzlük sürecinde nemalanan bir durum var. Bunların açıklamalarının gündemde çok yer alacağını ben düşünmüyorum. Çünkü BM Genel Sekreteri'nin yapmış olduğu açıklamayı değerlendirdiğimizde çok güçlü bir karşı duruş yok aslında. Eğer biz güçlü duruşumuzu devam ettirirsek, anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkilileri ile KKTC'de ki yetkililerde el birliği ile ortak hareket ederse, Maraş'ın çok kısa bir sürede gerçek sahiplerinin de içerisinde yer aldığı, KKTC'nin ekonomisine katkı sağladığı ve bölge barışına hizmet edecek şekilde açılacağını düşünüyorum” dedi.