Kıbrıs Adası, KKTC Yönetimi’nin Karpaz Yarımadası’ndaki Aziz Andreas Manastırı’nı restore etme kararı almasıyla karıştı. Rum Başpiskopos, “Türkler yapacaksa, yıkılsın daha iyi” diye tepki gösterdi. AB Bakanı Egemen Bağış bu sözlere sert tepki verdi.

 

 

KKTC, Hz. İsa’nın 13 havarisinden Aziz Andreas’ın bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan Karpaz burnundaki tarihi manastırını kurtarmak amacıyla tek yanlı olarak restorasyona başlayacağını açıkladı. Restorasyona yıllardır karşı çıkan, ancak bir yandan da, ‘Türkiye kutsal kilisemizi mahvetti’ diye, Papa’ya bile şikayet eden Rum Başpiskopos Hrisostomos karara sinirlenerek, “Türkler yapacaksa, yıkılsın daha iyi” dedi. AB Bakanı Egemen Bağış bu sözlere sert tepki verdi.

 


Bakan Bağış “Türkler yapacaksa yıkılsın daha iyi diyecek kadar dinden diyanetten uzaklaşanlar halkın karşısına hangi, hangi sıfatla çıkıyor. Orası yıkılırsa bilsinler ki kendi başlarına yıkılır. Oranın enkazının altında kendileri kalır. Bir kez daha anlaşıldı ki Rum yöneticilerinin nefreti bizim hoşgörü denizimizde boğulur. Rum yöneticiler bakar, Türkler yapar...” ifadelerini kullandı. 

Hıristiyan dünyasının kutsal mekanlarından biri kabul edilen ve temelleri 12’nci yüzyıla dayanan manastırın restorasyonunun 5 milyon euroya mal olması bekleniyor.

 

'Türkler onaracağına yıkılsın gitsin'

Kıbrıs Adası, KKTC Yönetimi’nin Karpaz Yarımadası’ndaki Aziz Andreas Manastırı’nı restore etme kararı almasıyla karıştı. Rum Başpiskopos, “Türkler yapacaksa, yıkılsın daha iyi” diye tepki gösterdi. Restorasyon için 5 milyon Euro harcanacak.

KKTC, Hz. İsa’nın 13 havarisinden Aziz Andreas’ın bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan Karpaz burnundaki tarihi manastırını kurtarmak amacıyla tek yanlı olarak restorasyona başlayacağını açıkladı. Restorasyona yıllardır karşı çıkan, ancak bir yandan da, ‘Türkiye kutsal kilisemizi mahvetti’ diye, Papa’ya bile şikayet eden Rum Başpiskopos Hrisostomos karara sinirlenerek, “Türkler yapacaksa, yıkılsın daha iyi” dedi. Hıristiyan dünyasının kutsal mekanlarından biri kabul edilen ve temelleri 12’nci yüzyıla dayanan manastır, yıllardır restore edilmeyi bekliyordu.  

KARPAZ’I İSTİYORLAR

Rumlar manastırın restorasyonuna sürekli karşı çıktı. Rum yönetimi, 2004 Annan planı müzakerelerinde manastırı gerekçe göstererek stratejik öneme sahip Karpaz yarımadasını talep etti. İlerleyen yıllarda KKTC manastırı restore etmek istedi, ancak Rum Başpiskopos, “Bizim malımız bize iade edin tamir ederiz” diyerek itiraz etti. BM’nin devreye girmesinin ardından manastırın, BM Kalkınma Programı (UNDP) aracılığıyla restorasyonu gündeme geldi. Kilise bu defa, “Hıristiyanlık mimarisini bilen bir kuruluş yapmalı” diye itiraz etti. BM, Yunanistan’ın Patras Üniversitesi’ne manastırın tarihi ve dini dokusuna uygun restorasyon projesi hazırlattı. Proje geçen yıl tamamlandı, kilise bu defa elinde tuttuğu manastırın orijinal planlarını vermeyerek sorun çıkardı. Rum kilisesi son olarak geçen ay restorasyon izin belgesi üzerinde, manastırın mülkiyetinin ‘Rum kilisesine ait olduğu’ ibaresinin yazılmasını istedi.

ASA VURDU SU ÇIKTI ÂMÂLARIN GÖZÜ AÇILDI

Hıristiyanlık inancına göre, Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Andreas Antakya’dan Kudüs’e gemiyle seyahat ederken, suyun bitmesi üzerine Kıbrıs Adası’nın Karpaz yarımadasının uç noktasında karaya çıktı. Aziz’in asasıyla vurduğu yerden su çıktı.  Geminin kaptanının bir gözü görmüyordu. Kutsal suyla yıkayıp içince gözü görmeye başladı. Andreas’ın karaya çıktığı yere, 12’nci yüzyılda küçük bir şapel yapıldı. 15’inci yüzyılda manastır inşa edildi. Ortodokslar şimdi manastırı ziyaret ederek hacı oluyor.