İSTİFA ETMEK BİR ERDEMDİR 

Kıbrıs Manşet Özel Haber

Gazeteci - Yazar Levent Özadam, Kıbrıs Time isimli internet gazetesindeki köşesinde YÖDAK Başkanı Hüseyin Gökçekuş'u istifaya çağırdı. Geçtiğimiz günlerde yazdığı, YÖDAK Başkanı Hüseyin Gökçekuş'un usulsüz davranışlarıyla ilgili köşe yazısı sebebiyle, hakkında polise şikayette bulunulan Özadam isyan etti. YÖDAK gibi saygın bir kurumun başında bulunan Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş'un bir üniversiteye haksız kazanç sağlamak için usulsüz işler yaptığını ileri süren Levent Özadam'ın, yazdığı yazılar ve yaptığı haberler sebebiyle polise gitmesi bardağı taşıran damla oldu.



GÖKÇEKUŞ'U KİM ENGELLİYOR

Kıbrıs Manşet'in güvenilir kaynaklardan edindiği bilgilere göre YÖDAK Başkanı Prof.Dr.Hüseyin Gökçekuş'un yapmak zorunda kaldığı usulsüz icraatlar ve bir üniversiteye haksız kazanç sağlamak adına diğer üniversitelere çıkardığı engellemeler sonucu çektiği tepkilerden artık usandığı ve istifa etmek eğilimide olduğudur. Ancak bilinmeyen biryerlerden gelen yoğun telkin ve baskılarla istifa edemediği ileri sürülen Gökçekuş'un artık hem kendine , hem kariyerine , hem de ülke eğitimi ve ekonomisine ciddi zararlar verdiği toplumun tüm kesimleri tarafından dile getirilmektedir. Bu konuda çeşitli örgütler de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya ziyaret gerçekleştirerek görevden alınması için çaba gösterilmesini talep ettiler. 

CUMHURBAŞKANLIĞI AÇIKLAMA YAPTI

YÖDAK Başkanı Prof.Dr.Hüseyin Gökçekuş'un yaptığı usulsüzlüklerle ilgili KKTC Cumhurbaşkanlığına yapılan şikayetlerin ve bu konuda medyada da yapılan çağrıların sonucunda Cumhurbaşkanlığı sessizliğini daha fazla koruyamayarak basına açıklama yapmıştı. Konuyla ilgili tüm unsurların Cumhurbaşkanlığı tarafından mercek altına alınıp incelendiğini ve gerekenin yapılacağını belirtilen açıklamadan sonra uzun bir süre geçmesine rağmen herhangi bir icraatta bulunulmaması ise ilgili kesimler tarafından tepkiyle karşılanıyor.

ÖZADAM İSTİFAYA ÇAĞIRDI

Gazeteci - yazar Levent Özadam tüm bu yaşananlardan sonra, Gökçekuş'a yönelik bir köşe yazısı yazarak, istifa etmenin de bir erdem olduğunu ve artık istifa etmesi gerektiğini yineledi. Özadamın istifayla ilgili çağrısı şu şekildeydi : 

 "Gökçekuş’un yerinde olsam ne yapardım bilir misiniz;
Ne polis, ne avukat ne de yargı süreci…
Hemen bugün önüme beyaz kağıt ve kalem alıp doğru olanı yapardım!
İstifa etmek de erdemdir klasik düşüncesiyle…
Hüseyin hoca bunu yapar mı hiç sanmam ama yargı sürecini seçerse belki de yıllar sürecek olan bir uzun maratonda hem kendisini yoracak hem de kurumu!
Bunu çok iyi düşünüp taşındıktan sonra fazla da beklemeden kararını vermeli…
Bundan böyle eğitim camiasının yüzüne nasıl bakarsın bilemem ama belki de özür dileyip istifa yolunu seçersen kim bilir belki de o erdem seni küçültmez aksine daha da büyütür!
Karar senin artık! "

BELGELER YALAN SÖYLEMEZ

Özadam yazısının başlangıcında akademik akriyeriyle ilgili olarak övgüyle bahsettiği Gökçekuş'a yazısının devamında hakkındaki iddiaların çok ciddi olduğunu , yaptığı usulsüzlüklerin belgelerle sabit olduğunu, bu noktadan sonra zanlı olmak yerine istifa ederek onurunu kurtarması gerektiğini belirtti. Karar senin artık diyerek sonlandırdığı yazısının tam metni şu şekildedir.

YÖDAK Başkanı Hüseyin Gökçekuş’u anladığım yanları var anlayamadığım yanları var…
Önce anlayamadıklarım:
Bu ülkedeki çok sayıdaki profesörlerden birisin…
İyi bir akademik geçmişin var geleceğin de…
Sadece KKTC’de değil dünyanın neresinde olursan ol istediğin okulda iş bulursun!
YÖDAK gibi her ne kadar devletin fazla ilgi göstermediği ama üniversiteler için hayati olan bir kurumun başındasın…
Bu kadar özelliğe sahip biriyken kendini zanlı durumuna düşürmenin anlamı ne!
Sanki de manşetlere düştün iyi mi oldu yani?
Kısmen şöyle anlarım;
YDÜ’nün bugünlere gelişinde katkın büyük…
Bu üniversitemize görevin süresince çok şeyler verdin, belki karşılığını alamadın…
Ama gönül bağı her şeyin ötesinde gelir;
Belki de söz verdin ve sözünden dönmemek için böyle bir yasa dışılığa geçit verdin!
Söz ağızdan çıkar deyip patronu kıramadın…
Hatta istemeye istemeye bu usulsüzlüğü yaptın!
Ama bak gördün mü işte…
Ne kadar uzun bir süre geçse de her şey er ya da geç ortaya çıkıyor!
Değer miydi be hocam…
Ülkemizin vazgeçilmez hastalığı bu;
Mesleğinde en başarılı olan isimler bile ya siyasetçilerin elinde ya da patronların oyuncak gibi kullanılıyor…
Bunun için devletin makamlarından birisinin koltuğunda oturmak yeter de artar bile!
Ama bu kez suç epey önemli ve büyük;
Olumlu kara çıkmamış bir konuda yönetim kurulunun görüşünü hiçe sayıp kararı olumlu gibi gösterip geçirmek ve bir üniversiteye haksız rant sağlamak!
Ha keşke doğru olmasaydı dedim bu haber için ama belgeler de yalan söylemez ki hiçbir zaman!
Hüseyin hoca adına üzüldüm bu olayda…
Gökçekuş’un yerinde olsam ne yapardım bilir misiniz;
Ne polis, ne avukat ne de yargı süreci…
Hemen bugün önüme beyaz kağıt ve kalem alıp doğru olanı yapardım!
İstifa etmek de erdemdir klasik düşüncesiyle…
Hüseyin hoca bunu yapar mı hiç sanmam ama yargı sürecini seçerse belki de yıllar sürecek olan bir uzun maratonda hem kendisini yoracak hem de kurumu!
Bunu çok iyi düşünüp taşındıktan sonra fazla da beklemeden kararını vermeli…
Bundan böyle eğitim camiasının yüzüne nasıl bakarsın bilemem ama belki de özür dileyip istifa yolunu seçersen kim bilir belki de o erdem seni küçültmez aksine daha da büyütür!
Karar senin artık!