Eskiden yani rahmetli Denktaş varken!
Cumhurbaşkanı değil müzakereci seçiyorduk.
Talat da o günün konjonktüründe ayni yolu seçti.
Halk da tabi.
Eroğlu dönemini öyoe beklememiştim.
Ancak bugüne uzanan son parametre o dönem vuku buldu.
Yani Şubat belgesi.
Akıncı da ayni hedefle gelmişti.
Yanısıra toplumsal konulara duyarlık da demişti.
Bırakın müzakere işlerini.
Onlar koptu.
Son deneme dediği gün.
Toplumsal konular da göçtü gitti.
Milim yol kesmedi o hususlarda.
*****
Şimdi 2020’ye geldik.
Esas koşullar şimdi değişti.
Müzakere ve federasyon diyen yandı.
Konfederasyon ve KKTC varolsun diyen de.
Devir toplum devri.
Bilmeyenler fena gümleyecek.
Yollarda ölenler için elini taşa koymayan da.
Hükümete koordinatörlük yapmayan da.
Bahsettiğim kravatı çıkarıp çöp toplama değil.
Bahsettiğim çevreci dernekleri kabul da değil.
Bahsettiğim tam bir Cumhurbaşkanı.
Önceliği Devlet ve toplum olan makam.
Cumhurun başı olan.
Kendini müzakereci gören değil.
Kendini halkının tarafsız makamı olarak gören.
*****
Bakıyorum da Arıklı bunu çok umursamıyor.
Yanlış elbette.
Akıncı’nın tavrı da malum.
O zaten federasyon vizyonuna oynuyor.
Tatar daha tam ne yapacak belli değil.
Ama Erhürman vizyonunu iyi kurgulamış.
Öncelikleri belli ki iyi analiz yapmış.
Ve belli ki bu oyunu kuralına göre oynayacak.
Benim sözüm sadece Erhürman’a değil.
Diğer adaylar da çaba göstermeli.
Toolumu anlamaya çalışmalılar.
Cumhurun tanımını iyi bellemeliler.
Ve yola öyle çıkmalılar.
Yoksa yarı yolda kalacaklar.
Bunu yazın bir yere.