Merkezi Cezaevinde ölüm kol geziyor


“Mahkumlar polis tarafından sağlık kontrolünden geçiriliyorlar ve cezaevine getiriliyorlar ancak raporlar bir kaç gün sonra geliyor Bu sürede de hiçbir önlem alınmıyor”

“Tahliye olan her mahkum potansiyel bir hasta olarak topluma iade ediliyor”

“Bazı koğuşlarda 45 mahkum üst üste yatırılıyor. 45 kişiye suyu tankerle taşınan ve genelde akmayan 2 tuvalet 3 banyo hizmet vermeye çalışıyor”

“Derhal yeni bir merkezi cezaevi yapılmaz, terfi sınavları yapılıp yönetim kadroları doldurulmazsa cezaevinde hiç istenmedik kötü olaylar yaşanacak”

“Çalışanın suskunluğunu her şey yolunda diye algılayanlar, pek yakında içini hızla öfke gazı ile doldurduğunuz o balonun patlamasına tanıklık edeceksiniz”

Hak-Sen Başkanı İzzet Türkmen, Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, cezaevine gönderilen mahkumların, polis tarafından sağlık muayenesine götürüldüğünü ancak sonucun birkaç gün sonra geldiğini söyledi. Hasta mahkumların cezaevinde bulunan mahkum ve görevlilerle iletişim halinde olduğunu ifade eden Türkmen, cezaevinde istenmedik olayların yaşanabileceğine dikkat çekti. 
Konuyla ilgili olarak dün İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir takım görüşmeler yaptıklarını kaydeden Türkmen, 

“Çözüm üretme adına kısa zamanda mevcut binanın su tesisatlarının değişimi, banyo ve tuvaletlerin artırılıp yenilenmesi konusunda bakanlık ile hem fikiriz” dedi.

Hak- Sen Başkanı İzzet Türkmen, dün sosyal medya hesabından yaptığı çarpıcı açıklamada, cezaevinde Aidsli, Hepatit C’li, Hepatit B’li ve egzamalı mahkumların dolu olduğunu, cezaevi çalışanlarının bu bilgileri gazetelerden okuduğunu söyledi. Mahkumların da aynı koğuşta yattığı mahkumun bulaşıcı hastalık taşıdığını tv’de görüp öğrendiğini belirten Türkmen şunları söyledi: “400 civarı mahkumu 200 civarında çalışanı ile 7 gün 24 saat içiçe olan bu insanların hepsinin aileleri var çocukları var. Tahliye olan her mahkum potansiyel bir hasta olarak topluma iade ediliyor. Bunların tedbirini alan kim. Hiç kimse. 

“Cezaevinde ciddi bir otorite boşluğu var”

Cezaevinde ciddi bir otorite, yönetim boşluğu var. Bazı koğuşlarda 45 mahkum üst üste yatırılıyor. 45 kişiye suyu tankerle taşınan ve genelde akmayan 2 tuvalet 3 banyo hizmet vermeye çalışıyor. Bina hem çalışan ın hemde mahkumun başına yıkılmak üzere. İlgilenen kim? Kimse. 7 yıldır yeni bir cezaevinin temelini atamayan bir bürokrasinin esiri oluyor yüzlerce insan. Uyanın be efendiler; Derhal yeni bir merkezi cezaevi yapılmaz, çalışanın yıllardır gasp edilen hakları iade edilip terfi sınavları yapılıp yönetim kadroları doldurulmazsa cezaevinde hiç istenmedik kötü olaylar yaşanacak. Cezaevinde mahkumun sessizliğini, çalışanın suskunluğunu her şey yolunda diye algılayanlar, pek yakında içini hızla öfke gazı ile doldurduğunuz o balonun patlamasına ve siz de dahil etrafındaki herkese vereceği zarara tanıklık edeceksiniz. Vakit çok geç olmadan sayın Başbakan ve Sayın İçişleri Bakanı kanayan bu yaraya müdahale etmelidirler.”

Onlar da bunların farkında

Konuyla ilgili olarak Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne konuşan İzzet Türkmen, dün İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir takım görüşmeler yaptıklarını belirterek, “Onlar da bu sıkıntıların farkında. Çözüm üretme adına kısa zamanda mevcut binanın su tesisatlarının değişimi

banyo ve tuvaletlerin artırılıp yenilenmesi konusunda bakanlık ile hem fikiriz” dedi.

Bugün Cezaevi Müdürü ile görüşülecek

Çalışanın ve mahkumların bu konularda zaman kaybetmeden bilgilendirilmesi adına bugün cezaevi müdürü ile görüşeceklerini kaydeden Türkmen şunları söyledi: “Uzun vadede yeni cezaevi binasının yapımı şart.  Bu konuda da Bakanlığın girişimleri ile ilgili istişare etmek adına büyük bir ihtimal ile Cuma günü İçişleri Bakanı ile Hak-Sen olarak görüşeceğiz.”

Türkmen, kendisine yöneltilen, “mahkumlar cezaevine gönderilmeden önce sağlık kontrolünden geçmiyorlar mı?” şeklindeki soruya şu yanıtı verdi: “Özetle bizim sıkıntımız, Cezaevine yeni gelen mahkumların aids veya hepatit hastası olduğunu bilmeden cezaevine kabul edilmeleri ve personelin onlar ile temas içinde olması ve diğer mahkumlar ile etkileşim içine girmeleridir.  Bu mahkumlar polis tarafından sağlık kontrolünden geçiriliyorlar ve cezaevine getiriliyorlar ancak raporlar bir kaç gün sonra geliyor Bu sürede de hiçbir önlem alınmıyor. Çalışanlar ve mahkumlar risk altında kalıyorlar.”


HaberalKıbrıslı