CTP Milletvekili Asım Akansoy, “Kıbrıs sorunu” ile ilgili konuşmasında, 27-29 Nisan’da Cenevre’de yapılacak 5+1 konferansa değindi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın verdiği mülakatta önümüzdeki hafta siyasi partilerle tek tek bir araya geleceğini belirtmesinin önemine dikkat çeken Akansoy, Cenevre’ye gitmeden önce Meclis’e de bilgi vermesini istedi.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın Kıbrıs Türk siyasetini de dikkate alması gerektiğini dile getiren Akansoy, beklentilerinin Cenevre’ye giderken ortak akılla davranılması olduğunu kaydetti.

Tatar’ın egemen eşitlik konusunda ısrarlı olacağını ve çitanın yükseltildiği görüşünde olduğunu dile getiren Akansoy, BM Genel Sekreteri’nin “yeni fikirler veya bu saatten sonra farklı görüşler var” derken çözüm odaklı yaklaşımdan bahsettiğini söyledi.

Cenevre’de testiyi kırmadan sürecin tamamlanabileceğini dileyen Asım Akansoy, sürekli mana çıkararak yol alınması halinde kaybedilen zamanlara bir ek olacağını kaydetti.

Asım Akansoy, Tatar’ın söylemleriyle kimseyi dikkate almadığını söylediğini, bunun tehlikeli bir siyasi şantaj olduğunu kaydetti. Alternatif senaryolarla yola çıkılmaz ve ortak akıl geliştirilemezse Cenevre’de testinin kırılacağını söyleyen Akansoy, Cenevre’ye Tatar’ın müzakere heyeti ile gideceğinin söylendiğini kaydederek diğer siyasi parti temsilcilerinin götürülmemesini eleştirdi, bunun sebebini sordu.

Tüm siyasi partilerin var olan durumun sürdürülebilir olmadığını söylediğini ve bunun altında yatanın da Kıbrıs sorunu olduğunu dile getiren Asım Akansoy, atılacak adımların çok iyi analiz edilmesi gerektiğini ve Tatar’ın siyasetinin “belirsizlik siyaseti” olduğunu ileri sürdü.

Akansoy, Cumhurbaşkanı Tatar’ın sürekli olarak “benim arkamda Türkiye var” söylemine karşın, Tatar’ın arkasında kendi halkının olmadığını savundu.

Cumhurbaşkanı’nın kendi halkını ötekileştirmemesi, federasyon isteyenlerin fikirlerine de önem vermesi gerektiğine dikkat çeken Akansoy, Cenevre’de ne yapılmasının planlandığını sordu.

Bundan önceki Cumhurbaşkanları ile çok ciddi istişareler olduğunu dile getiren Akansoy, şu anda bu istişareleri görmediğini söyledi.

Maraş konusunda bir hareketlilik olduğunu kaydeden Asım Akansoy, “Bakanlar Kurulu kararı ile Maraş’ın açılması söz konusu mudur?” diye sordu.

Çok riskli bir sürecin içinde olunduğunu dile getiren Akansoy, Cumhurbaşkanı’nın farklı alternatif toplantıları yaparak görüşlere önem vermemesi halinde Cenevre’de yapılacak görüşmelerden bir şey beklenmemesi gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Asım Akansoy, askerlik yapan kişilerin izne çıkamamaları nedeniyle kendilerine sürekli mesaj attığını da belirterek, bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesini istedi.

DERYA

CTP Milletvekili Doğuş Derya, “5+1 Kıbrıs Konferansı” ile ilgili konuşmasında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın paydaşları toplamamasının “gerçekleri çarptırma üzerinden” siyaset yapmasından kaynaklandığını savundu.

Genel Sekreter Gutteres’in çizilen çerçevede yenilikçi fikirler ile gelinmesini istediğini dile getiren Derya, Cenevre’de yapılacak konferansın da bu çerçevede gerçekleşmesi gerektiğini ve bunun yok sayılmaması gerektiğini kaydetti.

Doğal gaz ile ilgili bir takım değişikliklerin olduğunu dile getiren Derya, Green Deal anlaşmasına göre iklim değişikliğinin de göz önünde bulundurarak yatırımların yapılacağını belirtti.  

İki ayrı devlet isteyen Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Kıbrıs Cumhuriyeti haklarını kullanan insanların bu haklarının iptalini istendiğini öne süren Derya, “Tatar, ben sizin çocuklarınızın hakkını gasp ediyorum desin” diye konuştu.

ATAKAN

HP Milletvekili Tolga Atakan “Pandemi kıskacındaki ülkemizin sorunları” konusunda konuşma yaptı.

Atakan, Meclis’te vekillerin olmamasını eleştirerek, “Bu umursamazlık bizi yıldırmayacak” dedi.

Ekonomik protokolün imzalanacak en önemi protokol olduğunu, geçen hafta Başbakan’a söylediklerini dile getiren Atakan, bugün itibariye protokolün imzalanmış haliyle bile protokolün ekleri hakkında bilgi sahibi olmadıklarını söyledi.

Yaklaşık bir yıldır hemen hemen her sektörün derinden yaralandığı bu süreçte çok ciddi sıkıntılar yaşadığını dile getiren Atakan, imzalanan protokol içerisinde verilmesi planlanan kaynağın hangi sektöre verileceğinin son derece önem taşıdığını kaydetti.

Atakan, taşımacılıkta bir yıldır kazanç sağlayan olmadığına işaret ederek, bu sektörde çalışan kişilere herhangi bir hibe kaleminin telaffuz edilemediğini kaydetti.

Plansızlığın ülkede devam ettiğini dile getiren Atakan, geçen hafta uçuşlarla ilgili “notam” yayınlanmasını eleştirerek, plansızlıktan dolayı yaşanan sıkıntıları anlattı.

Ev karantinasına geçileceği yönünde yapılan açıklamalara karşın çalışmanın nasıl yapılacağını merak ettiğini söyleyen Atakan, ev izolasyonlarına alınan kişilerin nasıl denetleneceğini sordu.

Tolga Atakan, gerek pandemi gerek ekonomik sıkıntıların çözümleri noktasında en ufak bir başarı elde etmeyen hükümetin tek başarısının siyasi atamalar olduğunu iddia etti.

Askerlerin izin kullanamadığını dile getiren Atakan, askerlerin kısıtlı da olsa izin kullanmalarının çok önemli olduğunu kaydetti.

BAYBARS

Daha sonra güncel konuşma için kürsüye gelen HP Milletvekili Ayşegül Baybars, “Dünyadaki salgın ve bizdeki etkileri” konulu konuşmasında, yaklaşık bir yıldır bir salgınla mücadele edildiğini dile getirerek, artık mücadelede çok daha tecrübeli olunduğunu belirtti.

Turizm ve öğrenim konusunda da somut adımlar atılması gerektiğini dile getiren Baybars, bu konularda adım atılması için hükümetin kendi içinde de birlik olması gerektiğini kaydetti.

Baybars, maaş ödemeleri ve kapanma konusunda Başbakan ve Başbakan Yardımcısı’nın farklı söylemlerinin halkta güven sorunu yarattığına dikkat çekerek, lokomotif sektör olan turizm ve yükseköğrenimde halen ne gibi plan yapıldığının bilinmediğini söyledi ve bu sektörlerde etkilenen kişilerin verilerinin olup olmadığını sordu.

Turizm Bakanı’nın muhalefetteymiş gibi cevaplar verdiğini dile getiren Baybars, “Sanırım Turizm Bakanı hükümet etmenin nasıl olduğunu unuttu.” ifadelerini kullandı.

Turizm taşımacılığı, acenteler ve bunlara bağlı sektörler ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi isteyen Baybars, toplumun merak ettiğini ve Turizm Bakanı’ndan bir açıklama beklediğini kaydetti.

Bu işlerin, plansızlık ve vizyonsuzluk ile hareket edilecek işler olmadığını dile getiren Baybars, ortak ağız ile hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Ayşegül Baybars, sanayicilere ne gibi katkı yapıldığını da sorarak, Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın hiç sıkılmadan kürsüye çıkarak protokolün içeriğinin merak edilmemesi gerektiğinin söylemesini eleştirerek, tüm hükümete ciddi anlamada silkinip kendine gelmeleri konusunda uyarı yaptı.

ATAOĞLU

Daha sonra söz alan Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da, turizm paydaşlarının sıkıntılarının bilinci içerisinde olduğunu ve gerekli çalışmanın yapıldığını söyledi.

Mağdur kişilerin hibe programlarından yararlanmasını konusunda da çalışma yaptıklarını dile getiren Ataoğlu, sıkıntıları olan sektörlerin de yavaş yavaş işlerine geri dönmesi için çalışmalar yaptıklarını söyledi.