Meclis Genel Kurulu’nda, Meclis Başkan Yardımcısı ve UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre “Kıbrıs Adası ve Doğu Akdeniz” konulu güncel konuşma yaptı.

Kıbrıs adası üzerinde çeşitli oyunlar oynandığını dile getiren Töre, AB’nin haksızlıklarına göz yummamak gerektiğini söyledi.

“Bazı siyasiler ‘AB geçmişte de hata yapmıştı yine hata yapıyor’ diyor” şeklinde konuşan Töre, “Avrupa Birliği’nden adalet mi bekliyorsunuz?” diye sordu.

Güney Kıbrıs’ın mevcut koşullar içine AB’ye ve BM’ye üye edilmemesi gerektiğini dile getiren Töre, KKTC’ye yönelik izolasyonların sürdüğünü ancak KKTC’nin var olduğunu ve dimdik ayakta bulunduğunu söyledi.

Kıbrıs adasının Helen adası haline getirilmeye çalışıldığını ancak Türkiye’nin desteğiyle bunun başarılamadığını kaydeden Töre, Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmesini isteyenlerin avcunu yalayacağını söyledi.

Zorlu Töre, bazı kesimlerin bazı siyasilerin garantörlük tabu değildir dediğini, bazılarının “KKTC kuruldu da ne oldu” diye sorduğunu söyleyerek bu söylemleri sert bir dille eleştirdi.

Müzakerelerin uzun süredir devam ettiğini ancak Rumların yönetimi paylaşmaktan uzak olduğu için sonuca ulaşılamadığını dile getiren Töre, “KKTC olmaz diyorlar ama seçildikleri zaman devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü savunacağıma, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim diyorlar. Nerede kaldı sizin yemininiz?” diye sordu.

Rum zihniyetinin değişmeyeceğini söyleyen Töre, “Gelin kendi bağımsız devletimize sahip çıkalım” şeklinde konuştu.

Daha sonra YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı “Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı kaynaklarından medyaya aktarılan kaynak” başlıklı konuşma yaptı.

Geçen hafta Maliye Bakanı’na yandaş medya oluşturabilmek için medya organlarına ne kadar para aktardıklarını sorduğunu anımsatan Arıklı en kısa sürede bu sorusuna yanıt beklediğini kaydetti.

Medyanın kendini layüsel (yaptığı işlerden hesap sorulmayan, istediği gibi hareket eden) bir kesim olarak gördüğünü, sürekli siyasilerle iş insanlarını eleştirdiğini dile getiren Arıklı, öte yandan bazı kesim medyanın kendisinin kirli ilişkiler içinde olduğunu savundu.

Kıbrıs Türk basınının içinde bulunduğu sıkıntılara işaret eden Erhan Arıklı, yıllardır iktidara gelen her siyasi partinin kendine bağlı basın yayın organlarını dolaylı ya da direkt olarak desteklediğini söyledi.

Ulusal yayın yapan televizyon kanallarının Türk-Sat’a ödemesi gereken tutarın devlet tarafından ödendiğini söyleyen Arıklı, devlet düşmanlığı yaptığını savunduğu televizyon kanallarına da bu desteğin verildiğini kaydetti.

Bu desteklerin yapılmasıyla ilgili kriterlerin örneğin çalıştırılması gereken personel sayısının belirlenmesi gerektiğini söyleyen Arıklı, hangi medya kuruluşlarına destek verildiğini öğrenmek istedi.

Bunun üzerine yerinden söz alan DP Genel Başkanı Serdar Denktaş konuyla ilgili Bakanlar Kurulu’ndan geçen kararı aktardı. Denktaş, bu karar uyarınca 3 yıldan fazla yayında olan ve parti logosu taşımayan gazetelerin desteklendiğini anlattı.

Bunun üzerine Arıklı Yenidüzen’in parti gazetesi olduğunu bunun sadece logo ile anlaşılamayacağını dile getirdi.

Denktaş ise Yenidüzen’in CTP’ye destek verdiğini ancak Yenidüzen kadrosunun Cenk Mutluyakalı sayesinde bunu aştığını ifade etti.

CTP Milletvekili Sıla Usar da yerinden söz alarak Arıklı’nın bu sözlerini eleştirdi.

Sosyal medyanın denetimsiz bir halde olduğunu dile getiren Arıklı, burada yayın yapan internet gazetelerinin şantaj mekanizması haline geldiğini söyleyerek bilişim suçları yasa tasarısının acilen hazırlanıp bir an önce geçirilmesi gerektiğini ya da mevcut Bilişim Yasası’na bilişim suçları bölümünün eklenmesi gerektiğini anlattı.

YDP Genel Başkanı Arıklı daha sonra ilgili bakana 2018’de ve 2019’un ilk beş ayında hangi medya kuruluşlarına sigorta pirimi, ihtiyat sandığı ödemesi yapıldığıyla ilgili detaylı sorular yöneltti.

Arıklı, hasta refakatçileriyle ilgili projenin özele devredileceğiyle ilgili duyumları da sordu.

Bunun üzerine söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu, Arıklı’nın bahsettiği medya kuruluşlarına desteğin yerli istihdamı destekleme tüzüğü üzerinden yapıldığını hatırlattı.

İstihdam Destek Merkezi ödemeleri konusunda verileri paylaşan Sucuğlu, istihdam destekli refakatçi projesi için 698 bin 362 TL harcandığını kaydetti.

İlgili projeyle ilgili Bakanlık kararını okuyan Sucuoğlu alınan kararla gelinen noktada refakatçilere hasta yakınlarının ödeme yaptığını kaydederek harcanan yaklaşık 700 bin TL’nin nereye harcandığını sordu.

İlgili dönemde Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı görevi yürüten TDP Milletvekili Zeki Çeler de ilgili tutarın eğitmenlere lokasyona, eğitim alacakların yol harcırahına ve harçlığına harcandığını anlattı.

Bakan Sucuoğlu da başlanan noktaya gelindiğine göre bu paranın neden harcandığını sordu.

Bunun üzerine Çeler bunun ilgili kişileri bu programa katılmaya teşvik etmek amacıyla yapıldığını anlattı. 

Faiz Sucuoğlu daha sonra yerli istihdamı destekleme tüzüğü vasıtasıyla verilen destekleri sektör bazında açıkladı.