Mazbatadan dolayı hakkında hapis cezası çıkan herkesin suçu affedilmiyor.
 

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Borç Alacak İlişkilerini Düzenleyen “Taksit Emirlerine Uymayanların Affedilmesine İlişkin Yasa Önerisi”ni görüşerek oy birliği ile onayladı.

Yasaya göre, mazbatadan dolayı hakkında hapis kararı çıkan kişi mahkemeye başvurabiliyor ancak her başvuru olumlu değerlendirilecek diye bir kayde bulunmuyor. Başvuru yapan kişinin 3 ay gibi bir süresi oluyor, 3 ay sonra hakkında verilen hüküm tekrar geçerli oluyor.

Avukat Barış Mamalı, yasanın geçici bir çözüm olduğunu, asıl yapılması gerekenin faiz yasasınsa düzenleme olduğunu söyledi.Star Kıbrıs’a yasayı değerlendiren Mamalı, mazbatadan dolayı hakkında hapis kararı çıkan kişinin mahkemeye başvurma şansını kullanamayacağı görüşünü savunarak, “ Bence işin pratiğinde de bu yasal haktan pek yararlanılamayacaktır” dedi. Mamalı, yasanın parası olmadığı için borcunu ödeyemeyen kişiye “avukat bulup kararı iptal etmesini” söylemek anlamına geldiğini belirterek, Siz parası olmayan bu insanlara “gidin avukata para verin ve size hapislik emrini iptal etsin” diyorsunuz. Parası varsa zaten gider mazbatasını öder, hapislikten tamamen kurtulur ve borcuna da yatırım yapmış olur” şeklinde konuştu. Mahkemeye başvuruların çift taraflı olacağını, alacaklıya da söz hakkı tanınacağı için mahkemenin kısa sürede sonuçlanamayacağını söyledi.

ASIL ÇÖZÜM FAİZ YASASI’YDI

Yüksek faizlerden dolayı alacaklı ile borçlu arasındaki adil dengenin bozulduğunu belirten Mamalı, özellikle yüksek faizli alacak davalarında borçlu aleyhine ciddi bir adaletsizlik yaratıldığını ifade etti. Mamalı, alacak ve borçlu arasında oluşan dengesizliğin mazbata olarak karşımıza çıktığını vurgulayarak, bunu çözecek formülün Faiz Yasası olduğunu ifade etti. Mamalı, “Mazbata sorununun çözümü biran önce faiz yasasının çıkması ile mümkün olacaktır. Faiz Yasası ile yaşanmakta olan faiz mağduriyetlerine kalıcı bir çözüm getirileceği aşikârdır. Bu yasanın yürürlüğe girmesi ile hem mazbata olayları uzun vadede çok azalacak, hem sömürüye son verilecek hem de borç miktarını kestirebilen insanlar borcunu ödeme psikolojisine tekrar kavuşacaktır” dedi.

ŞANS MI DEĞİL Mİ

Alacaklının da alacağını layıkıyla tahsil edemediğini ifade eden Mamalı, alacaklının hakkını korumak için çökmüş durumda olan icra sisteminin düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Mamalı, böylelikle hem alacaklıların tatmin olacağını hem de mazbata olaylarına pek gerek kalmayacağını söyledi. Taksit Emirlerine Uymayanların Affedilmesine İlişkin Yasa Önerisi”nin amaca hizmet etmediğini ifade eden Mamalı sözlerini şöyle sürdürdü: “Görüleceği üzere bu konuda köklü, bütünlüklü ve kalıcı çözümler getirme yerine geçici nitelikte pek de amaca hizmet edemeyecek bir düzenlemeyle karşılaşmış olduk. Bu yeni düzenlemeyle haklarında hapislik emri çıkanlara mahkemeye başvurma hakkı tanınıyor. Mazbatası olanlara bir şans verilmiş gibi gözüküyor ancak bu yasal hak 3 aylık bir süreyi kapsıyor. Üç ay sonra yine her şey olduğu gibi devam ediyor.

PARASI OLSAYDI,MAZBATSI OLMAZDI

Mazbatadan dolayı hakkında hapis kararı çıkan kişinin mahkemeye başvurma şansını kullanamayacağı görüşünü savunan Mamalı şunları ifade etti: “ Bence işin pratiğinde de bu yasal haktan pek yararlanılamayacaktır. Bu mazbatalar büyük oranda 500TL. - 1000TL’lik meblağlar içermektedir. Ve bu rakamları ödeyemeyecek olan insanlardan avukat tutup buna itiraz etmeleri istenmektedir. 500 TL’yi dahi bulup ödeyemeyen bir borçlu nasıl avukat tutabilecektir? .Mazbata nedeniyle hapis tehlikesi yaşayan insan zaten mali gücü olmayan insandır. Siz parası olmayan bu insanlara “gidin avukata para verin ve size hapislik emrini iptal etsin” diyorsunuz. Parası varsa zaten gider mazbatasını öder, hapislikten tamamen kurtulur ve borcuna da yatırım yapmış olur. Ayrıca her başvuru yapanının hapislik emri yani mazbatası iptal edilecek diye bir kural da yoktur. Yapacağınız başvurunuzu yargıç reddedebileceği gibi ertelenmesine veya iptaline de karar verebilecektir. Yani takdir yine mahkemenin olacaktır. Başvurular çift taraflı olacağı için yani alacaklıya da söz hakkı tanınacağı cihetle başvurular kısa sürede sonuçlanamayacaktır.”