Ülkemizde lüks tüketime olan düşkünlük, bilinçsiz yatırım ve ekonomik kriz nedeniyle büyük sorunlar yaşanıyor. Alacaklılar, bunu tahsil etmek için mahkemelerden umut beklerken; borçlular, çaresizlik içinde olduklarını belirterek Meclis’ten çıkan yeni yasanın bir an önce uygulanmasını bekliyor.

son 8 yılda 140 bine ulaşan alacak-verecek davalarıyla ilgili olarak, değişik kesimlerin görüşlerine başvurdu.
Deneyimli avukatlardan Altan Erdağ, ‘Borçların Yeniden Yapılandırılması’ ek yasasının meclisten geçmesinin ardından, alacak-verecek davalarında artış yaşanacağını söylerken, Milletvekili Tufan Erhürman “yaptığımız bu çalışma ile borç alacak ilişkilerindeki ödeme akışının artacağı inancındayız” dedi.

Mazbata ve Faiz Mağdurları Deneği Genel Koordinatörü Kazım Ant ise, 5 bin mazbata mağduru olduğuna dikkat çekti. Kazım Ant çıkan ek yasayı çok olumlu bulduklarını belirterek, bu güne kadar haksız mağduriyet yaşayan birçok insanın, bu ek yasa ile rahat bir nefes alabileceğini belirtti.

Yasa neleri kapsıyor?
Meclis’ten geçen yeni yasada, 2013 yılında çıkan yasada belirlendiği gibi önce borçlar yeniden hesaplanarak yeni borç rakamı belirlenecek. Ardından da borç miktarına göre yeniden taksitlendirme yapılacak. Yeni yasada borçlulara, malları haczedilmeksizin borçlarını maddede belirlenen taksitlendirme çerçevesinde ödeme olanağı tanınıyor. Bu şeklide hem alacaklıların alacaklarını almaları, hem de borçluların, mallarını gerçek değerlerinin çok altında satılmaya gerek kalmaksızın taksitlerini düzenli bir biçimde ödemelerine olanak sağlamayı amaçlıyor.
Yeni yasa, borç miktarı 30,000 TL'yi aşmıyorsa 3 yılda, 30,000-40,000 TL arasında ise
4 yılda, 40,000-50,000 TL’yi aşmıyorsa beş yılda, 50,000 TL’den fazla 60,000 TL’den az ise altı yılda, 60,000 TL’den fazla 70,000 TL’den az ise yedi yılda, 70,000 TL’den fazla 80,000 TL’den az ise sekiz yılda, 80,000 TL’den fazla ise dokuz yılda kadar taksitlerle ödenmesine olanak sağlıyor.

Ne dediler?

Altan Erdağ (Avukat): Dava sayısı artacak
Avukat Altan Erdağ, son dönemlerde meclisten geçen yasaların alacak – verecek davalarının artmasına sebep olacağını iddia etti. Erdağ, “ Şu anda alacak verecek davaları artarak devam ediyor ve bu tarz davaların sayısının çok daha fazla artacağı inancındayım. Nedeni ise, son çıkan yasalarla karşılığı olmayan çeklere hapis cezasının kalkmasıdır. Çünkü eskiden insanlar hapse girmemek için çeklerin karşılığını bir şekilde ya taksitle ya da tamamını ödüyorlardı. Ancak şimdi hapse girme riski olmadığı için çek sahipleri artık korkmuyor. Şu anda polis elideki binlerce çeki sahiplerine iade etmek için yoğun bir çaba harcıyor, çünkü karşılıksız çek artık suç olmaktan çıktı” dedi.

Mahkemelerin suçu yok
Mahkemelerde binlerce alacak verecek davası olduğunu vurgulayan Erdağ, bir davanın gerçek anlamda takip edilmesi halinde 5, 6 ay içerisinde mahkemenin gündemine gelebileceğini ancak 1 yıldan erken bitme olasılığının bulunmadığını belirtti. Yargıçların çok yoğun olduğunu da sözlerine ekleyen Altan Erdağ, bir günde yaklaşık 150 – 200 alacak verecek davasına bakılmaya çalışıldığını da belirtti.

Mahkemeleri meşgul eden konular var

Mahkemelerin zaten çok yoğun olduğunu söyleyen Erdağ, buna ilave olarak son yıllarda başka şekilde çözümlenmesi daha kolay olan konuların da mahkemelere gelmesi ile bu yoğunluğun daha da arttığını vurguladı. Altan Erdağ sözlerine şöyle devam etti:
“Örneğin elektrik kurumu alamadığı borçları için mahkemeye başvuruyor, halbuki borcunu ödemeyene gidip elektriğini kesersin o da elektriği açtırmak için gelip borcunu öder. Yine son dönemlerde mobil telefon şirketleri de birçok kişiyi mahkemeye verdi ve mahkemeye verilenlerin sayısı da bayağı fazladır. Halbuki ülkedeki iki şirket anlaşırsa ve borcunu ödemeyenleri her iki firma da bilirse bu işi mahkemeye getirmeden çözebilirler kanısındayım”


Tufan Erhürman (Milletvekili) :Amaç yeniden yapılandırma
“Daha önce taksitlendirilen ancak sorunlu olan her türlü borç yeniden yapılandırılabilecek. 2013 yılında yürürlüğe giren yasa gereği borçlar önce yeniden hesaplanacak ve yeniden belirlenecek miktar, yasada belirtilen hangi kritere uygun ise taksitlere bölünebilecek. Bu yasa şu anda mahkeme aşamasında olan borçlar için de geçerli olacaktır. Taksitlendirmenin gerçekleştirilmesinin ardından taksitlerin ödenmesinde sorun yaşanması halinde, icraya gidip gidlimeyeceği de mahkemeler tarafından karar verilecektir. Yine mevcut borç haciz ile kapatılamazsa, mahkeme borçlunun gelir durumuna bakacak ve bu kez borçlunun gelir düzeyine göre yeniden taksitlendirme yapılacak. Bu aşamadan sonra borçlu ödemelerini yine aksatırsa, mahkemeler gerçekten borcunu ödeyip ödemeyeceğine bakıp hapis kararı verip vermeyeceğine karar verecektir”

Tüketici kredileriyle ilgili çalışma yapılıyor
Tufan Erhürman, banka faiz yasalarıyla ilgili çalışmanın da meclis hukuk komitesine geldiğini ve bu konuda da çalışmaların başlatıldığını belirtti. Erhürman, komiteye gelen konunun ticari kredileri kapsamadığını sadece tüketici kredileriyle ilgili olduğunu da sözlerine ekledi.


Kazım Ant (Mazbata ve Faiz Mağdurları Deneği Genel Koordinatörü)
Meclis’te kabul edilen borçların yeniden yapılandırılması ile ilgili yasayı çok önemli ve olumlu bir adım olarak nitelendiren Kazım Ant, şunları söyledi:
“2013 yılında çıkan yasada taksitlendirme yoktu ve biz bu yasa çıkarken taksitlendirmenin de olması gerektiğini söylemiştik. Nitekim geçen bir yılda söylediklerimizin doğru olduğunu siyasi irade de anladı ve biraz da bizim ısrarımız ile bu ek yasa çıktı. Bu adımdan oldukça memnunuz ve güzel bir adım olduğuna inanıyoruz. Bu ek yasa özellikle ödeme gücü olan veya kısmen olanlar için mevcut borçlarını kaptma konusunda çok önemli bir gelişmedir. Ancak batmış olan veya çalışmadıkları için geliri olmayanlara bir faydasının olmadığı da açıktır”

Dünya rekoru bizde
Ülkedeki bankacılık sektörünün tamamen tefecilik yöntemleriyle iş yaptığını iddia eden Kazım Ant, bankaların yaptığı kredi sözleşmelerinde faizin serbest olduğunu ve bankanın müşteriye haber vermeden faiz oranlarını artırma yetkisi bulunduğunu da söyledi. Ant sözlerine şöyle devam etti:
“Son 8 yılda toplam 140 bin alacak-verecek davası ve 5 bin mazbata mağduru yaratıldı ve bu rakamlar bir dünya rekorudur. İrlanda’da 300 mazbata mağduru var diye tüm insanhakları kurumları ve AB hemen devreye girerek borcundan dolayı hapislerin kaldırılmasını sağladılar. Bizde toplam 5 biz mazbata mağduru var, peki bu 5 bin kişiyi hangi hapishaneye sığdıracaktınız, bu insanların ve ailelerinin yaşayacağı travmayı nasıl giderecektiniz. Kısacası alacak-verecek davası yüzünden hapis cezası verilmesi artık medeni hiçbir ülkede yoktur.”

Utanç duysunlar
Barolar Birliğinin alacak-verecek davalarında hapisliğin kaldırılmasına gösterdiği tepkiye de değinen Ant, şunları söyledi:
“Bir ülkeyi çağdaş bir seviyeye çıkarması gereken Barolar Birliği, mazbatayı ekmek parası haline getirdikleri için utanç duymalıdır. Geçtiğimiz günlerde borcunu ödemediği için 3 aydır hapiste olan, batmış, yarı felçli 73 yaşındaki bir vatandaşımız dışarıya çıktı. Eğer bu arkadaşlarımız böyle bir olayın ardından hala daha, yok biz hapse girmelerini istiyoruz diye ısrar ediyorlarsa, buna diyecek söz yoktur. Bu yasanın ardından bankalar da kendi kendine düzene sokacaktır. Nasıl ki 1 yıl önce karşılıksız çekler ceza davasından çıkarılıp hukuk davası haline getirilince bankalar çek vermekte çok dikkatli davranmaya başladı, bu yasa ile de verilecek tüketici kredilerinde de dikkat edeceklerdir. Yani bankacılık sistemi de kendi kendini düzene sokacaktır.”

Diyalog