-Özçürümez: “Çalışanlarından 18 ay geri ödemesiz borçlanan hükümet, faizini de ödeyecek mi?”

-"Çalışanlar olarak haklarımızı her türlü yolla savunacağımızı tüm kamuoyuna duyururuz"

Hazine ve Maliye Çalışanları Sendikası (Maliye-Sen) Genel Başkanı Lisani Özçürümez, hükümete "hükümet çalışanlarından borçlanıyor" eleştirisinde bulunarak, "Çalışanların maaşlarından borç alınacak miktarın ödemesi geldiği zaman yani Ocak 2023 tarihinde ise devlet yine 6 aylık ortaya çıkacak Hayat Pahalılığı’nı Ocak maaşlarına yansıtmak zorunda olacak. Peki o tarihte ortaya çıkacak HP çalışanlara ne zaman ödenecek?" dedi.

Özçürümez, Hayat Pahalılığı ödeneği hakkının Kamu Görevlileri Yasasının 25. Maddesinde düzenlenmiş bir husus olduğunu belirterek, bu maddenin amacının, paranın değer kaybetmesi halinde bu kayıp miktarın kamu çalışanlarının maaşlarına yansıtılarak, maaşlarda değer kaybı yaşanmasının önüne geçilmesi olduğuna işaret etti.

"Devlet, çalışanlarına alacakları maaşın değer kaybetmesi halinde bu kaybı karşılama sözü verdi" diyen Lisani Özçürümez, devletin gerçekte bu sözünü yerine getirmediğini reel olarak İstatistik Kurumu tarafından belirlenen net hayat pahalılığı miktarının maaşlara net olarak yansıtılmadığını kaydetti.

Özçürümez, açıklamasında şunlara değindi:

"Diyelim ki ocak ayında ekmek 2 lira olsun. 5 Ocak tarihinde ekmeğe zam geldi ve siz ekmeği 3 liradan aldınız. Yani yüzde 50 zamlı aldınız. Otomatik olarak bir sonraki ay siz maaşınızı yüzde 50 artışlı almanız gerekir. Devlet söz vermişti. Devlet söz vermişti ama şeytan ayrıntıda gizlidir. Siz 6 ay boyunca enflasyondan dolayı maaşınızı daha az almaya katlanacaksınız. Devlet ancak 7. ay sonunda size bu kaybınızı karşılayacak. Yani siz bu sürede fakirleşmeye devam edeceksiniz, faturalarınız artmaya devam edecek."

Bireyler tarafından hissedilen pahalılığın açıklanan oranın çok üstünde olduğuna işaret eden Özçürümez, şöyle devam etti:

"Siz fiyatların artışını etiket üzerinde net olarak görüyorsunuz ancak iş bu kaybın karşılanmasına geldiğinde devlet kaybınızı karşılamak üzere size yaptığı maaş artışından yüzde 10 ile yüzde 37 arasında Gelir Vergisi alıyor. Yüzde 56,76 olarak açıklanan brüt artışın net maaşlara yansıması yüzde 40-42 civarında olacaktır. Siz ne kadar da bu artışın gelir artışı olmadığını, devlet politikaları dolayısıyla yaşadığınız kaybı karşılamak üzere size uygulandığını söyleseniz de sesinizi duyan olmayacak. Siz kamu görevlisi olduğunuz için paşa paşa ve peşin olarak verginizi ödeyeceksiniz. Bordrolu çalışan olmasaydınız gelir vergisi ödemek gibi bir derdiniz de olmayacaktı. Özel işyeri sahibi olarak kazancınızı beyan etmeseniz bile devletin resen belirlediği miktarın kat ve kat altında üstelik seneler sonra belki gelir verginizi ödersiniz. O da tüm lüks ve şahsi giderleriniz düştükten sonra beyan ettiğiniz kadarıyla..."

-"Temmuz maaşımızı yüzde 56,76 artışlı alacak mıyız?"

Çalışanların Temmuz maaşlarını yüzde 56,76 oranında artışlı alıp alamayacaklarını soran Özçürümez şunlara değindi:

"Maalesef bu sorunun cevabı da hayır. Maliye Bakanlığı kamu görevlilerinin brüt maaşlarına yüzde 56,76 Hayat Pahalılığı’nı uygulayacak. Ancak bakanlık bu artışlı maaşınızdan Vergi, Sosyal Güvenlik ve diğer kesintilerinizi artışlı haliyle yaptıktan sonra ortaya çıkacak NET maaşınızdan da kesinti yapmaya hazırlanıyor. Yapılacak kesinti miktarı yüzde 20 olacağı ve altı ay boyunca yani Aralık 2022’ye kadar 13. maaş dahil, maaşlardan kesilerek adınıza emanete alınacağı Ünal Üstel tarafından açıklanmıştır. Kısaca 'hükümet çalışanlarından borçlanmaya' hazırlanıyor. Çalışanlardan borçlanılacak miktarın ne zaman, hangi şartlarda ve hangi finansman ile geri ödeneceği ise tam bir muamma. Çalışanların maaşlarından borç alınacak miktarın ödemesi geldiği zaman yani Ocak 2023 tarihinde ise devlet yine 6 aylık ortaya çıkacak Hayat Pahalılığı’nı Ocak maaşlarına yansıtmak zorunda olacak. Peki o tarihte ortaya çıkacak HP çalışanlara ne zaman ödenecek? Üstel hükümeti Aralık 2023’te yeni bir kaynağın mı ortaya çıkacağını düşünüyor? Hükümet çalışanlardan 18 ay geri ödemesiz borç alırken faiz ödeyecek mi? Üstelik yıl içinde oluşan mükellefiyet ilgili bütçe yılında ödenmesi gerekliliği ortada dururken...

Daha vahim olanı ise özel sektör çalışanları için asgari ücret maalesef henüz belirlenememiştir. Ortaya atılan net asgari ücret rakamları ise maalesef enflasyonun da açlık sınırının da altındadır ve hesaplaması dahi hatalıdır. Mevcut vergi yasaları ile asgari ücretten Gelir Vergisi alınacak ve net rakamlar emekçiler için daha da aşağılara düşecektir. Asgari ücretli Üstel Hükümeti tarafından ölüme mahkûm edilmiştir."

47/2010 sayılı “Göç Yasası” ile 2011 sonrası kamuda çalışmaya başlayanların maaşlarının yaklaşık yüzde 45 oranında düşürüldüğünü de hatırlatan Özçürümez, bu yapılırken dönemin ekonomik kriz şartlarının bahane edildiğini, ekonomik kriz dolayısıyla Göç Yasası mağdurlarının 11 yılı aşkın zamandır maaşlarından fedakârlık ettiklerini kaydetti.

-"Ekonomik krizleri aşmak için devlet, çalışan maaşlarından başka hiçbir yerde tasarrufa gitmiyor"

Gençlerin Göç Yasasının bir sonucu olarak ülkeyi terk ettiğini, bu zaman zarfında Devlet tarafından elde edilen tasarrufun nerelere harcandığının belli olmadığını anlatan Özçürümez, gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin ekonomik krizleri aşmak için çalışan maaşlarından başka hiçbir şeyde tasarruf yapmadıklarını, kayıt dışı ekonomiye göz yumarak şirketlerin devlete ödemek zorunda olduğu vergilerden ve alacaklarından feragat etmeye devam ettiklerini de bildirdi.

Özçürümez şöyle devam etti:

"Son günlerde kamu çalışanlarının yeni brüt maaşları üzerinden alacağı artışlar gündeme getirilerek Kamu ve özel sektör çalışanları karşı karşıya getirilmek istenmekte, böylelikle meselenin esası kamuoyundan gizlenmeye çalışılmaktadır. Bunca soru ve sorun arasında net ve kesin olan şey, bazı kesimler haksız olarak zenginleşirken Kamu veya özel sektör fark etmeksizin emekçiler fakirleşmektedirler. Yaşadığımız Kıbrıs Türk toplumunda bazı kişiler haksız olarak zenginliklerine zenginlik katmaya devam ederken, emekçi sınıf açlık sınırının altına ezilerek birbirleri ile kavga etmeye devam etmektedir.

Emekçi maaşları dışında hiçbir giderlerinden kesinti yapmayan Üstel hükümeti tarafından hiçbir ekonomik akla uygun olmayan ve 'yeni maaş politikası' olarak açıklanan gayrı yasal uygulama kabul edilemez. Kamu - özel farkı gözetmeksizin çalışanlar olarak haklarımızı her türlü yolla savunacağımızı tüm kamuoyuna duyururuz."