Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Kudret hocayı ilk günler çok sevmiştik…

Toparlanıyoruz hareketiyle hemen her kesimde resmen bir umut olmuştu!

Tertemiz bir insandı, yeni bir yüzdü, vizyonu da mükemmeldi…

Sonra Temiz Toplum adında kendinden söz ettirmeye başladı!

Yaptığı her açıklamanın altına biz dahil bu toplum imzasını attı…

2015 yılı Cumhurbaşkanlığı sürecinde artık yıldız bir isimdi!

Seçmen ona güvenmişti, inanmıştı bunu da sandığa gidip gösterdi…

O sıralar tek başına kahraman olarak gösteriliyordu artık!

Halkın umudu olmuştu, zira bunun için tüm özelliklere sahipti…

Parti kurmayacağım dedi, kurdu ve çok eleştirildi!

Bize göre kurmalıydı…

Zira bu ülkenin siyasetinin kaderinin değiştirilmesinin tek yolu siyasi oluşumdan geçmektedir, iyi de yaptı!

İlk genel seçimlerde de 9 milletvekili ile Meclis’e girince bundan sonrasının da geleceği hesapları yapıldı…

Ta ki 4’lü hükümeti bozuncaya kadar!

Çünkü hükümeti bozma gerekçesini kimseye inandıramadı…

Özersay hızlı bir çıkış yapmıştı ama inişi de hızlı olmaya başladı…

Ha keşke olmasaydı!

Ha keşke yeni bir siyasetçi olsa da acemice hamlelerle daha da çıkışa geçeceğinin hesaplarını yapmasaydı…

Çünkü bütün hamleleri yanlıştı, zaten şimdi de hem kendisi hem de partisi bunun sıkıntılarını yaşıyor!

Özersay son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de büyük bir hata yaparak, parti adayı değil bağımsız olarak seçimlere katıldı…

İşte biz bunu hiç anlayamadık!

Bağımsız aday olarak girmenin yanında parti genel başkanlığından da istifa ettiğini açıklaması başka önemli bir hataydı…

Oysa gayet güzel bir partisi vardı, seçimler parti gücünü de pek ala güçlendirebilirdi!

Tabi ki siyasetteki, hele de iktidardaki yanlış kararları seçim sonucuna fazlasıyla yansıdı…

Öncelikle şimdi şunu merak ediyoruz…

Özersay niye HP’nin genel başkanlık makamına tekrardan oturmuyor!

Hani şu demişti ya, siyasette ki pozisyonunu bir kez daha gözden geçirecek diye…

Hala bunu mu düşünüyor acaba!

Belki de öyle hissettirmeye çalışıyor ama bize göre öyle değil…

Pek ala bakanlık görevine devam ediyor!

Hatta genel başkanlık görevine bile devam ediyor…

Kendini de kandırmasın bizi de lütfen!

Zira şu anda hükümet kurma görüşmeleri devam ederken kendisi tam yetkilidir…

Kameraların karşısına çıkmadığına bakmayın siz!

Kendisinin görüşlerini şu an Genel Başkan gibi görülen Yenal Senin dile getiriyor…

Partiye tam hakim yani…

Niye geride kalmak istiyor onu anlayamıyoruz biz!

Ama şunu kesinlikle bilmeli:

Partilisinden önemli bir kesim kendisine tepkilidir…

Hem de çok önemli isimler bunu dile getiriyor, şikayet ediyor!

Yapmasın bunu işte…

Çıksın ortaya ya tamamen siyaseti bıraktığını resmi olarak açıklasın!

Ya da geçsin partinin başına, gerçekten de bir toparlanma hareketi başlatsın…

Siyaset evcilik oyunu değildir ki!

Devlet orada Suat Hoca nerede!

Yakın Doğu Bankası, Lefkoşa’ya gayet modern bir genel merkez binası yaptı…

Müthiş bir açılış gerçekleştirildi!

Cumhurbaşkanı dahil devlet erkanı tam kadro oradaydı, kurdela kesti…

Herkes oradaydı ama asıl patron açılışta gözükmedi!

Çok önemli bir maruzatı yoksa orada olmalıydı…

Tabi ki akla başka sorular da gelmiyor değil!

Perde gerisinde siyasette de çok aktif görevler alan Günsel acaba devlete bir mesaj mı veriyordu…

Siz varsınız ama ben yokum diye!

Eğer öyleyse ayıp etti…

Bir ayıbı da kurdela kesimine katılanlar işledi!

Varsa mantıklı bir açılması buyursunlar…

Cemal hoca haksız mı?

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit bir kez daha gönülleri fethetti…

Ne dedi:

“Özersay hükümeti Başkanlık sevdasından dolayı bozdu. Kudret Hocayı bir şey olmamış gibi ‘hoş geldin deyip bağrımıza basamayız…”

Ne güzelde söyledi!

Aslında söyledikleri onurlu siyasetin de bir göstergesiydi…

Hükümet ortağın seni yarı yolda bırakacak, sonra gün gelip onunla yine ortaklık kuracaksın!

Sanki de hiçbir şey olmamış gibi…

İşte gelin görün ki bu ülkede onurlu siyaset yapanlar nedense bir türlü rağbet görmüyor!

Ülkenin acı bir gerçeğidir bu…

Sünnetçi korkusu gibi!

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı öyle bir görüş ortaya koydu ki bir kez daha herkes ona yüklenmeye başladı!

Hükümet ve Ankara ile maddi ilişkiler anlayacağınız…

Farkındaysanız bu durum Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu yana tartışma konusu olmaya başladı!

Akıncı kazanırsa, Türkiye para vermeyecek, maaşlar ödenmeyecek diye kulislerde çok konuşuldu…

Bu tür söylentiler sadece Türkiye ilişkilere darbe vurur!

Bir de dış dünyaya verilen mesajlar var…

İki kardeş ülkenin ilişkileri sadece maddi değerlerle mi ölçülüyor diye sormazlar mı adama!

Anlaşılan bu sıralar hepimizin gözünü fena halde para bürümüştür…

Topluma sünnetçi korkusu yaymaya çalışmak, yine bu toplumun yararına değildir!

Genç ölümler birilerinin umurunda mı?

Polisin haber bültenlerinde ani ve tabii ölümler başlığında haberler servis ediliyor…

Çok da dikkat çekmeyen haberler bunlar!

Tanırsak üzülüyoruz hepsi o kadar…

Tanımıyorsak da umurumuzda bile olmuyor!

Oysa o küçük haberlerde çok şeyler gizli…

İnsanlar hayatlarına kıyıyorlar!

Hele genç ölümler daha fazla acı veriyor insana…

Daha hayatının baharında olan gençler niye canına kıyıp dünyadan yitip gidiyor, bunları kimse dikkate alıyor mu?

Ya da bir sosyal patlamamın aslında tam da göbeğinde olduğumuzun…

İnsanların hele de gençlerin değeri bu kadar az olmamalıdır bu ülkede!

Biz ise hala hükümet kurmak için debelenip duruyoruz etrafımızda olup bitenlere aldırmadan…

Vay ki ne vay hem de!

1 Ayda 313 boşanma!

Eylül ayı istatistik bilgileri bunlar…

Geçtiğimiz Eylül ayında ülke genelinde 313 boşanma gerçekleşmiş!

Hemen hepsinin de gerekçesi, şiddetli geçimsizlik…

Çünkü avukatlar kolay olsun diye bunun adını böyle belirlemişler!

Kimse eşler arasında niçin şiddetli geçimsizlik olduğunu araştırmıyor bile…

Alın size işte bir sosyal patlamalardan bir görüntü daha!

Kesinlikle araştırıp soruşturulmalıdır…

Tabi ki eğer halen sosyal devletiz diye ısrar ediyorsak!

Boyanmalar olunca en çok da neye üzülürüm bilir misiniz?

Ortada kalan minicik çocuklara…

Eşler belki kendilerini yeni bir hayat kuruyor ama çocukların durumu ve geleceği hiç de öyle basit bir mesele değil!