Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne kayıtlı bir grup mimar Başbakan Ersan Saner’in onur kuruluna sevk edilmesi için KTMMOB Birlik binasında imza kampanyası başlattı.

Basın toplantısında imza kampanyasına destek vermek isteyen üyelere çağrıda bulunuldu.

Basın açıklamasını İnşaat Mühendisi Salim Piyale okudu. Piyale okuduğu basın açıklamasında, KTMMOB yasası altında, mimarlık hizmeti veren üye üyenin bulunduğu mevkiyi kullanarak hem meslektaşlarının hem de toplumun vicdanında kabul görmeyen vatandaşlığa onay verdiğini kaydetti.

PİYALE: “MİMAR, MÜHENDİS VE ŞEHİR PLANCISINA HAKARETTİR”

Basın açıklamasını okuyan İnşaat Mühendisi Salim Piyale, “İthal bir projeyi yasal kılıfına uydurmak için adaletsizce yapılan bu vatandaşlık, ülkemizde faaliyet gösteren binlerce mimar, mühendis ve şehir plancısına yönelik bir hakarettir ve oldukça rencide edici bir durumdur” dedi.

BAKLACI: “TEPKİMİZİ VE SESİMİZİ YÜKSELTMEK ZORUNDAYIZ”

İnşaat Mühendisi Salim Piyale’nin basın açıklamasının ardından, Mimar Aytaç Ali Baklacı’da açıklama yaptı. Baklacı açıklamasında, mevcut durumun sadece KTMMOB üyelerini değil, bütün toplumu ilgilendirecek kadar önemli ve hassas bir içeriğe sahip olduğunu söyledi.

Ülkedeki meslek gruplarının, işsizlik ve ekonomik kriz pençesinde belinin büküldüğünü ifade eden Baklacı, “Devletin teknik daireleri İş bilmezlik ve partizanlıklarla işlevsizleştirilmişken çok açık bir şekilde ifade edilmiş olan KTMMOB yasasına rağmen, politika2nın ve hükümetlerin yasa tanımaz boyuta geldiği bir KKTC’de hayatımıza devam etmek zorunda bırakılıyoruz” şeklinde konuştu.

ÜYELER TEPKİLİ…

KTMMOB Birlik binasında ilk etapta 4 Ekim’e kadar sürecek olan imza kampanyasında, açıklama yapan Mimar Aytaç Ali Baklacı, egemenliği hiçe sayan bir hükümet modeli ile karşı karşıya olduklarını kaydetti. Yakın gelecekte hiçbir ticari yapının işleyemez duruma geleceğini işaret etti.

“Hep beraber tepkimizi ve sesimizi yükseltmek durumundayız” diyen Baklacı, konunun ‘Külliye binası’ ötesinde çok ciddi irdelenmesi gereken bir konu olduğunu kaydetti.

“Bugün bir toplumun kendi mimarı, şehircisi ve mühendisleri eğer kendi Cumhurbaşkanlığı binasını diğer kamu binalarını, imar planlarını vb., yapmaktan men ediliyorsa ve yok sayılıyorsa geleceği ve sıranın nasıl devam edeceğini artık herkes daha iyi tahayyül edebilir” sözlerini kullanan Baklacı, hükümet edenlerin kendi devamlılığını değil, toplumsal varlığın devamlılığını benimsemedikçe Kıbrıs Türkü’nün yok olmaya mahkûm edileceğini kaydetti.