Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) uzun süredir ülke gündeminden düşmeyen “Petrol Dolum Tesisi”yle ilgili olarak “Kuzey Kıbrıs’ta Petrol Dolum Tesisi’ne yer yok”  dedi. 

KTMMOB Genel Başkanı Zihni Turkan, ÇMO Başkanı İlden Bektaş, ŞPO Başkanı Ali Kanlı’nın katılımıyla Birlik Lokali’nde basın toplantısı düzenledi.  Basın toplantısına Kimya Mühendisleri, Makine Mühendisleri Odalarının temsilcileri de katıldı.

Petrol Dolum Tesisi inşasına karşı çıkan KTMMOB basın açıklaması Birlik Genel Başkanı Zihni Turkan tarafından okundu.

Turkan, “Petrol Dolum Tesisi” veya bir başka  değişle “Sıvı Yük Yükleme Boşaltma Terminali”  yapılmasının gereksiz olduğuna işaret ederek, ülke politikalarıyla hiçbir ortak paydası bulunmadığını savunduğu tesisin yapılabilmesi için ısrarla sürdürülen çabaların, KTMMOB tarafından kabul edilemez olduğunu söyledi.

Önüce Lefke, ardından Büyükkonuk ve son olarak Kalecik’te yapılması kararı üretilen Tesisin ülkenin ihtiyacı olmadığını savunan Turkan, buna karşın bölgenin Bakanlar Kurulu kararıyla “Kirli Sanayi ve Depolama Bölgesi” ilan edilmesini eleştirdi.

Bu kararın, yönetenlerin ülkenin ihtiyacı olmayan Petrol Dolum Tesisi’nin yapılmasında kararlı olduğunu gösterdiğini ifade eden Turkan, ülkede en küçük sanayi bölgesini tasarlanmasında bile Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu’nun Çevre Koruma Dairesi tarafından hazırlanması gerektiğini hatırlattı.

Turkan, Kalecik’te “Kirli Sanayi” yatırımlarına ayrılan alanla ilgili hiçbir etüd ve çalışma olmadığına iddia eden, “Üstelik Bakanlar Kurulu kararıyla önce ‘Kirli Sanayi ve Enerji Depolama Bölgesi” ilan edilen alanın daha sonra ‘Alçak Orman Arazisi” ilan edildiğini söyledi.

“Anayasa başta olmak üzere bir çok yasaya da aykırı olduğu en başından beri dile getirilen tesisin Kalecik bölgesine yapılmasının yolu da alınan bu ‘günü kurtarma’ kararıyla açılmış olmaktadır” diyen Turkan, “Hükümet politikalarında yıllardır turizm ve eğitim öncelikli olduğu bilinen adamızda böyle bir projenin yer almaması gerektiği aşikardır” dedi.

ÇEVRE SORUNLARINA DAVETİYE ÇIKARILIYOR

Zihni Turkan, ülkenin her bölgesinde kronikleşen ve çözüm bekleyen birçok çevre problemi varken, var olan problemleri çözmeye yönelik somut adımlar atılmazken, Tesis’in yapımında ısrar edilerek gelecekte yaşanacak çevre sorunlarına davetiye çıkarıldığını iddia etti.

Turkan, ekonomik beklentiyi karşılamayacak, çevreye olumsuz etkilerinin fazla olacağını iddia ettiği Petrol Dolum Tesisi ve bunun gibi çevresel risk faktörü yüksek yatırımların ülke gündeminden tamamen çıkarılması gerektiğini söyledi.

Turkan, KTMMOB’nin kendi toplumu içinde yer alan, toplumla birlikte üreten ve düşünen, kendi mekanizmaları içinde çalışan açık ve şeffaf bir meslek örgütü olarak, böyle bir Tesis’e ülkenin hiçbir bölgesinden yer olmadığını belirterek konuşmasını tamamladı.

BEKTAŞ

ÇMO Başkanı İlden Bektaş ise konuşmasına “Vahim bir durumdayız” diyerek başladı.

Bektaş, çevresel risk faktörü yüksek böyle bir Tesis’in yapılmaması gerektiğine işaret ederek, yapılmak istenen Petrol Dolum Tesisi’nin ekonomistler tarafından da rasyonel bulunmadığına işaret etti.

İlden Bektaş, Petrol Dolum Tesisi yapılması düşünülen alanla ilgili olarak hiçbir etüd veya çevresel etki değerlendirme çalışması olmadığını da ileri sürdü.

KANLI

ŞPO Başkanı Ali Kanlı ise konuşmasında, Petrol Dolum Tesisi ile ilgili Bakanlar Kurulu kararı incelendiğinde, idare edenler ve idare edilenler  açısından aslında ne  kadar aciz durumda olunduğunu görüldüğünü iddia etti.

Kanlı, Petrol Dolum Tesisi yapılması amacıyla 2 Ağustos 1012 tarihinde alınan Bakanlar Kurulu kararının Anayasa’nın 159’uncu maddesine  düzenlenen bölgenin orman arazisi olduğu gerçeğini görmezden geldiğini ifade etti.

Bakanlar Kurulu kararının, Anayasa’nın 159 maddesinin ilgili fırkasının ‘orman’  alanının mülkiyet hakanın gerçek veya tüzel kişilere devredilmesinin yasa ile düzenlenmesini ön gördüğüne işaret eden Kanlı, “Burada bahse sonu edilen yasa 41/1977 sayılı İTEM Yasası olup Anayasa’nın yukarıdaki maddesi, hangi taşınmazların kapsam tutulacağını açıkta belirtmiştir. Buradan da görüleceği gibi Bakanlar Kurulu’nun ilgi araziyi sanki İTEM Yasası kapsamında imiş gibi, 63-1993 sayılı Hazine Malları (Kiralama ve Değerlendirme) Yasası kapsamına alması hukuken mümkün değildir ve böyle  bir yetkisi yoktur” dedi.

Kanlı, ilgili Bakanlar Kurulu kararının ise yine aynı bölge içerisindeki bazı parselleri Enerji Depolama Alanı’nda kullanılmak üzere Alçak Orman Arazisi olarak ilan ettiğini ifade ederek, bu kararın da 19/2009 sayılı Alçak Orman Arazilerinin Devri ve İcra Yasası’nın “kamu yararı” ilkesine  aykırılık içerdiğini ileri sürdü.

Ali Kanlı, söz konusu yasaya göre, Orman arazisinin ancak turizm, sağlık ve eğitim yatırımları için kullanılabileceğini belirterek, “Bu bağlamda, Petrol Dolum Tesisi ile turizm, sağlık veya eğitim amacını nasıl ilişkilendirebiliriz” ifadesini kullandı.

Kanlı, “Bu konu ile ilgili birçok sivil toplum örgütü uğraş verirken ne acıdır ki, görevi gereği konuyu takip etmesi gereken Hukuk Dairesi maalesef ilgisiz kalmaktadır” diyerek, Anayasa’nın 158’inci maddesinin(4) fıkrasının (a) bendinin bu konularda Başsavcılığı yetkili kıldığını söyledi.

Ali Kanlı, umudunun bu açıklamanın Başsavcılık tarafından ihbar kabul edilmesi olduğunu kaydetti.

Kanlı konuşmasının sonunda, medyanın bu gibi konularda ciddi araştırmalar yaparak vatandaşların konuyla ilgili her yönüyle bilgilendirmek yerine, gerekli ilgili göstermeyerek ve bir anlamda magazin gazeteciliğini yeğlediğini iddia ederek bu durumu eleştirdi.