Türkiye’nin, Kıbrıs’ın güneyinde enerji araştırmaları yapmaya başlayan Rum kesimine problemler çıkardığı ve bu planlamalarda ilerlemeye kararlı göründüğü iddia edilerek, bölgedeki stratejik ittifaklardan yararlanarak, enerji gücü haline gelmeyi istediği savunuldu.
   Fileleftheros gazetesi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” egemenliğini kabul etmeme stratejisinin de ötesinde, kendi planlamalarını kötü anlamda etkileyecek herhangi bir harekete izin vermemeye kararlı göründüğünü de yazdı.
   Türkiye’nin bu çerçevede, önleme faaliyetlerine girişeceğini ve “Lefkoşa’ya” yönelik mesajlar göndermek isteyerek, her zamanki gibi “öcü” kostümünü giyeceği yorumunda bulunan gazete, Türkiye’nin geniş bir planlama içerisinde, çeşitli düzeylerde araştırmalar ve anlaşmalar yapmakta olduğunu kaydetti.
   Türkiye’nin haritasının Doğu Trakya’dan Karadeniz’e, Azeri-Türkiye işbirliği/anlaşması aynı zamanda Kuzey Irak’ta ve KKTC’de yatırımları kapsamakta olduğunu ifade eden gazete, son faaliyetin (KKTC yatırımlarının), daha çok, siyasi niteliğe sahip olduğunu ekledi.
   Haberde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki deniz sınırlarıyla ilgili kendi sınır belirlemesini yaptığı da ifade edildi.

 

Silikiotis’in Türkiye’yi önleme yaklaşımı
   Rum Ticaret Bakanı Neoklis Silikiotis ise enerji konusunda gazeteye verdiği demeçte, planlamalarını ne kadar hızlı ileriye götürürlerse, Türkiye’nin tepkilerini o kadar çok kısıtlayacaklarını dile getirdi.
   Türkiye tehditler savurduğu zaman, bunun sadece kendileriyle ilgili olduğunu, ancak harekete geçtikleri zaman, bunun sadece kendileriyle ilgisi kalmadığını savunan Silikiotis, örneğin 12’nci parsel konusunun sadece Rum tarafıyla alakalı olmadığını, olaya bir Amerikan şirketinin, yani dolaylı olarak başka bir ülkenin karıştığını belirtti.
   Enerji konusundaki başlıca gelişmelerin 2013 yılının içerisinde gerçekleşeceğini ve çoğunun da yeni hükümet tarafından yapılacağını anlatan Silikiotis, Noble Energy şirketinin yapacağı araştırma sondajını örnek göstererek, bu sondajın gerçekleşebilmesi için anlaşmalar yapılması gerektiğini söyledi.
   Bu anlaşmaların şu an yapılmaması halinde, sondajı ve Rum kesiminin kendi doğal gazına sahip olmasıyla ilgili programın hayata geçirilmesi çalışmalarını bir yıl geciktirmiş olacaklarını dile getiren Rum bakan, doğal gaz sıvılaştırma terminali için de aynı şeyin geçerli olduğunu, Noble ile anlaşmazlarsa, bunun da gecikeceğini kaydetti.
   Silikiotis, şu an yapılacak her türlü çalışmanın, bir sonraki hükümete yardımcı olacağını sözlerine ekledi.

 

Afrodit’e terminal
   “Afrodit” olarak adlandırdıkları 12’nci parsel ve bunun ardından geriye kalan parsellerdeki doğal gazdan gerçek anlamda faydalanmak istemeleri durumunda, terminali yapmaları gerektiğini anlatan Silikiotis, bunu yapmaları için şimdi çalışmaya başlamaları gerektiğini ifade etti.
   Bunun ise, terminale 2019 yılında (2 yıl araştırma, 6 yıl da inşaat) kavuşacakları anlamına geldiğini belirten Silikiotis, Noble Energy şirketinin, uluslararası piyasalar için 2019 yılında doğal gaza sahip olacağını dile getirmekte olduğunu kaydetti.
   Noble’nin bu konuyu sıvılaştırma terminaliyle ilişkilendirmekte olduğunu ifade eden Rum bakan, terminale süratli bir şekilde kavuşmaları halinde, daha hızlı bir şekilde doğal gaz ihraç edebileceklerini anlattı.
   12’nci parsel haricindeki diğer parseller için çıkılan 2’nci tur ihalelerin sonucunda yapılacak sözleşmelerin akabinde gerçekleştirilecek araştırma sondajlarının, 2015 yılından önce başlamayacağını da dile getiren Silikiotis, alt yapıların ise stratejik öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.