SON 17 YILDA ORMAN VE ÖZEL ARAZİLERDE ÇIKAN YANGINLARDA 10 BİN HEKTAR YANİ 75 BİN DÖNÜM YANDI… 
 

“EN FAZLA YANGIN ÖZEL ARAZİLERDE ÇIKTI”
 

2018’İN İLK 4 BUÇUK AYINDA YAKLAŞIK 900 DÖNÜM YANDI
 

ŞAHALİ: “ÖNEMLİ OLAN ORMANLARI KORUMAK”
 

CONKBAYIR: “YANAN ALANLARDAKİ AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI 10-15, BAZEN DE 20-25 YILDA SONUÇ VEREBİLİR… BAŞARI DA SAĞLANAMAYABİLİR… ÜLKEMİZİN KOŞULLARI ORTADA…”


“ORMAN YANGINLARI İÇİN ÜCRETSİZ OLAN ALO 177’Yİ ARAYABİLİRSİNİZ”
 

KKTC’de 2018’in ilk 4 buçuk ayında ormanlık ve özel arazilerde meydana gelen yangınlarda yaklaşık 900 dönüm yandı. Alevkayası’nda dün çıkan yangında 600 dönüm civarında, çoğunluğu kuru otlardan oluşan makilik alan zarar gördü.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erhut Şahali, “Önemli olan ormanları korumak” vurgusunda bulunurken, Orman Mühendisleri Odası Başkanı Can Conkbayır, “Yanan alanlardaki ağaçlandırma çalışmaları 10-15, bazen de 20-25 yılda sonuç verebilir. Hiç başarı da sağlanamayabilir. Ülkemizin koşulları ortada” uyarısında bulundu.
Conkbayır, orman yangınları için ücretsiz hat olan “Alo 177” nin aranabileceğini, orman yangını ihbarlarını kabul eden ve Lefkoşa’da bulunan Yangın Harekat Merkezi’nin vardiya sistemiyle 24 kesintisiz çalıştığını belirtti.
 

“17 YILLIK VERİLERE GÖRE EN FAZLA YANGIN ÖZEL ARAZİLERDE ÇIKIYOR”
Kuzey Kıbrıs’ta orman yangınları, orman sahalarının kaybedilmesinde önemli yer tutuyor. Verilerse, yangınların yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğuna işaret ediyor.
Orman Dairesi’nin müdahale ettiği orman ve özel arazi yangınlarına ait 2000-2017 verilerine göre, son 17 yılda KKTC’de 998 yangın çıktı. Bu yangınların 322’si devlet ormanlarında oldu ve 2 bin 550 hektar yandı. 610 özel arazide çıkan yangında ise 7 bin 193 hektar alan yandı. 17 yılda yanan toplam alan 10 bin hektara, yani 75 bin dönüme yakın. En fazla yangınsa özel arazilerde çıkıyor.
Küresel ısınmaya da bağlı olarak Kıbrıs’ın yazları aşırı kurak olması, nemin minimuma inmesi tutuşmaya zemin hazırlıyor. 2018’in ilk dört buçuk ayında 7 yangın meydana geldi. Alevkayası’nda dün meydana gelen yangın, Mayıs ayının ikinci yangını oldu. Bu yılın ilk dört buçuk ayında yanan alan 900 dönüme yakın.
Türk Ajansı Kıbrıs’a verilen bilgiye göre, son 17 yılda meydana gelen orman ve özel arazi yangınlarının 576’sı ihmal ve dikkatsizlik, 167’si kaza, 128’si meçhul, 46’sı kasıt, 15’i yıldırım nedeniyle çıktı. Yine verilere göre, ormanlık arazilerde ve özel arazilerde en fazla yangın 2003’te meydana geldi. En az yangın 2014’te çıktı. “89” en fazla, “18” de en az yangın olarak kayıtlara geçti.
 

KKTC YÜZÖLÇÜMÜNÜN YÜZDE 23’Ü ORMAN
Kuzey Kıbrıs’ta Yeşilırmak’tan Zafer Burnu’na kadar 78 bin hektar yani 500 bin dönüm orman alanı var. KKTC yüzölçümünün yüzde 23’ü ormanlık alanlardan oluşuyor.  Dünyada kabul gören oran yüzde 30 ve üzeri. 
KKTC’deki en büyük orman yangını 27 Haziran 1995’te Beşparmak dağlarında çıktı. Ormanların yüzde 9.52’sine denk gelen 8 bin 803 hektar alan bu yangında zarar gördü. 
 

EN FAZLA YANGIN MAYIS İLE EKİM AYLARI ARASINDA OLUYOR
İstatistiklere göre, yangınların yüzde 90’a yakını Mayıs ile Ekim dönemini kapsayan 6 aylık sürede çıkıyor. Bugüne kadar pek çok yangın Orman Dairesi’nin ilk müdahale araçları ve yer ekiplerinin başarısı sayesinde büyümeden kontrol altına alındı. 
TÜRKİYE’DEN KKTC’YE YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARININ ULAŞMASI 15 İLE 20 DAKİKA
İhtiyaç duyulması halinde Orman Dairesi personelinin yanı sıra yangınlara ülke genelinde görev yapan toplam 202 itfaiye personeli ile Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’ndan ekipler de müdahale ediyor. Tepe yangınlarını söndürmek içinse Türkiye’nin güney sahillerinden uçaklar geliyor. Geceleri ve meteorolojik şarlar uygun olmadığında bu uçakların kalkışına izin verilmiyor. Uçakların uygun şartlar olduğunda KKTC’ye ulaşması 15 ile 20 dakika sürüyor. 
 

YANGINLARLA İLGİLİ BAZI VERİLER
Yürürlükteki yasaya göre, 1 Mayıs-31 Ekim tarihleri arasında her ne maksatla olursa olsun ateş yakılmaz ve bunun için izin de verilemez. İzsiniz ateş yakanlar suç işlemiş olur ve mahkumiyetleri halinde aylık asgari ücretin iki katına kadar veya bir yıla kadar hapis cezasına veya her iki cezaya da çarptırılabilirler. 
 

ORMAN DAİRESİ’NİN 31 ARACI VAR
Orman Dairesi’nin 31 yangın söndürme ve müdahale aracı var. 
Bunların 9’u ilk müdahale aracı (350 litrelik) 12’si arazöz (6 tonluk veya 3.5 tonluk), 1’i arazöz tankeri (12 tonluk), 4’ü tanker (15 tonluk), 2’si greyder, 3’ü dozer. Araçlar yangınlarda kullanılmak üzere bölge şefliklerinde hazır bulunuyor.
Yaz mevsiminde 13 yangın gözetleme kulesi 24 saat üzerinden kontrol yapıyor. Ayrıca yangın hazır ekipleri de 24 saat esasına göre çalışıyor.  
Kuledeki görevliler sadece duman ve ateşe değil kaçak odun kesilmemesinin önüne geçilebilmesi için ormandan gelen sesleri de değerlendiriyor. 24 saat aktif olan kuleler yarım saat arayla telsiz çevrimine giriyor, bölgedeki durumları orman yangın ihbarı kabul eden Lefkoşa’daki “Alo 177” Harekat Merkezi’ne bildiriyor.
Öte yandan, yaz gelmeden orman yangınlarında kullanılacak araç ve gereçlerin kontrol, bakım ve tamiratı da yapılıyor. Orman Dairesi Müdürlüğü geçtiğimiz yıl yangın tatbikatı da yapmıştı. Dairenin bu yıl da bir tatbikat organize etmesi bekleniyor. 


TOPLAMDA 125 KİŞİDEN OLUŞAN HAZIR KUVVET EKİPLERİ BÖLGE ŞEFLİKLERİNDE GÖREVLENDİRİLDİ
Her yıl Bakanlar Kurulu Kararı ile 125 kişilik yangın hazır kuvvet ekibi görevlendiriliyor. Bu ekibin eğitimleri Orman Dairesi ve Sivil Savunma tarafından yapılıyor. Havaların erken ısınmasıyla ve tüzükte de yapılan değişiklikle hazır kuvvet ekibi Nisan ile Kasım ayları arasında görev yapacak.
Toplamda 125 kişiden oluşan bu ekip Güzelyurt, Lefkoşa, Alevkayası, Kantara ve Girne bölge şefliklerine dağıtıldı. Yaza hazırlık kapsamında beş bölge şefliğinin sorumluluğunda bulunan ana arter yollar greyder ve dozerlerle temizlendi. 
Orman yangın ihbarlarında yangının büyüklüğüne göre Orman Dairesi, itfaiye ve Sivil Savunma ile eşgüdüm içinde hareket ediyor. Orman yangını büyümüşse Türkiye Cumhuriyeti (TC) Orman Genel Müdürlüğüne bağlı Mersin Bölge Müdürlüğü ile Girne Bölge Şefliği telsiz iletişimi kuruyor. Hava unsurları buraya gönderiliyor.  2016 Çamlıbel yangınında Taşucu’ndan 1 uçak 18 dakikada; 2017 Kalkanlı yangınında 1 uçak, 2 helikopter 25 dakikada ülkeye gönderildi. 
 

İTFAİYE BİLGİLERİ… 202 İTFAİYE GÖREVLİSİ, 33 YANGIN SÖNDÜRME ARACI VAR
Polis Genel Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, müdürlüğe bağlı itfaiye şubeleri Lefkoşa’da 2 olmak üzere Gazimağusa, Geçitkale, Girne, Güzelyurt, Gemikonağı, İskele ve Yeşilköy olmak üzere 9 farklı notada bulunuyor. 
Toplam itfaiye personeli 202 İtfaiye, 17 arazöz, 14 su tankeri ve 2 hidrolik merdivenli olmak üzere toplam 33 yangın söndürme aracıyla hizmet veriyor. İtfaiyenin en eski yangın söndürme aracı 1992, en yeni aracı 2016 model. İtfaiyeye en son personel alımı 2011’de yapıldı. Her şubenin birer yangın söndürme aracına ihtiyacı, itfaiyenin de 50 personel ihtiyacı duyduğu açıklandı.
 

ŞAHALİ: “ÇÖPLER DE YANGIN NEDENİ… PİKNİK SONRASI TEMİZLİĞE ÖZEN GÖSTERİN”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali ile Orman Mühendisleri Odası Başkanı Can Conkbayır orman yangınlarıyla ilgili TAK’a açıklamalarda bulundu. Şu an itibarıyla Orman Dairesi Müdürlük mevkii, iki yıla yakın süre görev yapan Altay Fırat’ın bu hafta başında görevinden alınmasıyla boşaldı.
 

“ÇÖPLER DE YANGIN NEDENİ…PİKNİK SONRASINDA TEMİZLİĞE ÖZEN GÖSTERİN”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın bağlı bulunduğu Orman Dairesi’nin faaliyetleri konusunda açıklama yapan, yangın söndürme helikopteri ve insansız izleme kulesiyle ilgili de bilgi veren Şahali, vatandaşlara bazı uyarılarda da bulundu.
Yasaklı bölgelerde ateşli piknik yapılmamasının, ormanlarda bulunan işaretlerin verdiği talimatlara uyulmasının oldukça önemli olduğunu söyleyen Tarım Bakanı Şahali, sigara izmaritlerinin etrafa atılmasının yaz aylarındaki yangın sebeplerinin başında geldiğini de vurguladı. 
Şahali, izmaritlerin söndürülerek çöpe atılması konusunda uyardı. 
Özellikle yaz aylarında cam kırıklarının yangına neden olabileceğine işaret eden Bakan Şahali, ormanlık alanlarda piknik sonrasında temizliğe önem gösterilmesi gerektiğini belirtti. 
“Öncelikle koruyucu tedbirlerin ön plana çıkarılması gerek” diyen Erkut Şahali, bu konuda sadece devletin değil yurttaşların da duyalı davranması gerektiğini söyledi.
Yangın söndürme uçağı veya helikopterinin ülkede konuşlandırılması konusunda da açıklamalarda bulunan Şahali, bu uçakları pilotlarıyla birlikte her an uçuşa hazır bekletilmesi gerektiğini, bunun da ciddi bir gideri olduğunu belirtti.
Bu konuyu bütçe imkanları çerçevesinde değerlendirme zorunluluğu olduğunu ifade eden Şahali, bu noktada Türkiye Cumhuriyeti’nin olanaklarının değerlendirildiğini söyleyerek, Türkiye’nin güney sahillerinde hazır bulunan helikopter ve uçakların yaklaşık olarak 15 ile 20 dakika arasında değişen sürelerle müdahalede bulunabildiğini söyledi.
Askeri helikopterlerin üzerlerine aparatların takılmasıyla yangına müdahalenin söz konusu olduğunu  belirten Şahali, bu konuda bir araştırma yaptıklarını aparatlarla yapılacak müdahalenin daha hızlı ve başarılı sonucunun Türkiye’den gelecek uçaklardan alınabileceğini söyledi.
Şahali, insansız gözetleme kulesi ve uyarı sisteminin de kurulum aşamasında olduğunu kaydetti.
 

CONKBAYIR: “YANGINDAN SONRAKİ İLK İŞLEM HARİTALARIN HAZIRLANMASI”
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (KTMMOB) bağlı Orman Mühendisleri Odası Başkanı Can Conkbayır, yangın geçiren sahada yapılan işlemlerle ve ağaçlandırma çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Conkbayır, yangından sonra yapılacak ilk işlemi “Orman amenajman planlarından yararlanarak alanın yangından önceki aktüel durumunu, yanık saha sınırlarını, sahanın büyüklüğünü ve mülkiyet durumunu haritalara işlemek” olarak aktardı.
 

“İLK AĞAÇLANDIRMA SEZONUNDA YENİDEN AĞAÇLANDIRMA YAPILIR”
 “Yanan sahanın mülkiyetinin orman arazisi veya diğer devlet arazileri kapsamında olması halinde sahalar mutlaka ilk ağaçlandırma sezonunda yeniden ağaçlandırmaya alınır” diyen Conkbayır, mal sahiplerinin özel mülkiyette bulunan yanık sahaların yeniden ağaçlandırılmasını talep etmesi halinde yeniden ağaçlandırma çalışması yürütüldüğünü kaydetti.
 

“EN ÖNEMLİ SORUN, ÖZEL MÜLKİYET ÜZERİNDE BULUNAN ORMANLIK ALANLAR KONUSUNDA SINIRLANDIRMA YAPILMAMASI”
Can Conkbayır,  “Beşparmak Dağları’ndaki yangında yanan, üzerinde önceden ağaç olan ve çalışılabilecek tüm araziler 2 yıl içerisinde özel mülk-devlet ayırımı yapılmaksızın ağaçlandırıldı. Günümüzde özel mülklerin arsa niteliğine dönüşmesiyle sahipleri bu arazileri farklı amaçlar için kullanmak istiyor. Buradaki en önemli sorun, imar planları yapılırken özel mülkiyet üzerinde bulunan ormanlık alanlarda inşaat yapılmasının önüne herhangi bir engel veya sınırlandırma konmaması” dedi.
Özel mülkiyette olsa bile ağaçların kesilemeyeceğine dikkat çeken Can Conkbayır, dünyadan örnekler verdi. 
 

“YOLLARIN ULAŞTIRILABİLDİĞİ HER YERE PARSELİZASYON VEYA İNŞAAT YAPILABİLİYOR…HÜKÜMET YASAL ÖNLEM ALMALI”
Conkbayır, “Türkiye’de üzerinde orman olduğu kayıtlı özel mülkiyette imar oranı yüzde 6 ile sınırlandırılmıştır. Ülkemizde ise bu yönde herhangi bir kısıtlama yok. Yolların ulaştırılabildiği her yere parselizasyon veya inşaat yapılabiliyor. Yeni hükümetin benzer bir uygulamayla bu tür kesim izinlerini gayri yasal kılacak yasal önlemleri almalı. Gerekirse imar planı değişiklikleri gündeme getirilmeli” dedi.
Conkbayır,  yangın sonrasında yeniden genç ve güzel bir orman haline gelen geniş alanlarda yasal mevzuatın özel mülklere engel tanımaması nedeniyle ağaç kıyımı yapıldığını belirtti. 
 

“YANAN SAHANIN YENİDEN ORMAN HALİNE GELMESİ…BAZEN 10-15 BAZEN 20-25 YIL ALABİLİR..AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI SONUÇ DA VERMEYEBİLİR”
Yanan sahanın yeniden orman haline gelmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Can Conkbayır, bunun birçok etkene bağlı olduğunu söyledi.
Conkbayır, “Toprak derinliği, verimi ve su tutma gibi yetişme ortamı özellikleri iyi olan bölgelerde yağışların da yeterli olmasıyla fidan türlerine de bağlı olarak ağaçlandırma çalışması ortalama 10-15 yıl içinde kendini göstermekte, ortalama 20-25 yıl içerisinde genç bir orman koruluğu haline gelebilmektedir” dedi.
Toprağın sığ ve verimsiz, su tutma kapasitesinin düşük olduğu şartlarda, zayıf yağışlarda sürenin uzayabileceğini, bazen ağaçlandırma çalışmasının tamamen başarısızlıkla sonuçlanabileceğine işaret eden Can Conkbayır, “Ülkemizde olumsuz koşullara sahip arazilerin çoğunlukta olduğu göz önünde bulundurulursa yapılabilecek en doğru şeyin ormanları iyi korumak, yanmamasını sağlamak” ifadelerine yer verdi.