KKTC’de evli kadınlar bile tecavüze uğruyor

Mahkeme süreçleri devam eden taciz davalarıyla ilgili olarak görüşlerini aldığımız Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel yaşanan cinsel istismar  olayları ile ilgili bir başka boyutu gözler önüne serdi. Başel,"Ben inanıyorum ki evli kadınlar bile eşleri tarafından tecavüze uğruyor" dedi.

Ülkemizde artan cinsel istismar olayları ve toplumun bu konudaki gidişatıyla ilgili görüşlerini aldığımız Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel, "Bizim yasalarımıza göre illa ki cinsel eylemin gerçekleşmesi gerekiyor. Cinsel suçların tanımlanmasında bir sıkıntı var." dedi.

"SÖZLÜ, ELLE YAPILAN TACİZ CEZALANDIRILMIYOR"

Yasalarda büyük boşluklar olduğunu söyleyen Başel "Kadına yönelik olanda sözlü taciz, elle taciz, mesajla taciz ve daha önce de yaşadığımız bir babanın öz kızına "Sana dondurma alayım" gibi sözleri yasalarımızda cezalandırılmıyor. Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre istismarın farklı türlerinin internet üzerinden olsun, çocuk pornosu izlettirmek olsun bu tarz şeylerin cezası yok. Yasanın düzenlenmesi gerekiyor. Bizde bu yok. Devlet, koruyucu tedbirleri almak hükmünü yerine getiremiyor" dedi.

"YARGI EN YÜKSEK CEZAYI VERMELİ"

Değişen ceza yasasına da değinen Başel "Biliyorsunuz ki Ceza Yasamız değişti. En yüksek olan ceza 36 yıl oldu diye biliyorum. Biz en yüksek cezanın verilmesini öngörüyoruz kamu vicdanı için. Önemli olan budur. Yargı bu yönde karar almalıdır" dedi.

"AİLE KORKUSU ÖN PLANDA"

Toplumda taciz ve tecavüz olaylarına sessiz kalınma sebepleri olarak aile korkusunun ön plana çıktığını söyleyen Başel "Büyük çoğunlukla kadınlar evliyse eşim duymasın, evli değilse abim, ailem problem çıkarmasın ya da ekonomik olarak sıkıntıya düşmesin işinden kovulmasın diye sessiz kalıyor. Ayrıca yıllardır söylüyoruz. Cinsel suçlarla ilgili poliste ayrı bir bölüm olması lazım. Kadın olarak bir suça uğradığınızda polis karakolunda odada 4-5 tane adamla karşılaşıyorsunuz. Bu yüzden kadın polislerin özellikle cinsel suçlarla mücadelede nasıl bir rol izlemesi gerektiğiyle ilgili çalışmalar yapılmalı. Mağdurlara nasıl yaklaşılması gerekiyor bununla ilgili hizmet içi eğitim yapılması gerekiyor" dedi.

"POLİSİMİZ HAZIR, DEVLET YANAŞMIYOR"

Bilişim Yasası konusunda başıboş ve dünyada gri bölge içerisinde geçtiğimizi belirten Başel "İnternet üzerinden yapılan tacizlerde hesapların kontrolü, takibi, çocuk pornosunun yüklenip yüklenmediğine dair hiçbir fikrimiz ve takip edecek mekanizmamız yok. Akıllı telefonların belge almak için devlet cihaz kaydına başlıyor ama evinizde yurtdışından getirdiğiniz çalıntı bir telefon veya cihazla girip insanları taciz edebiliyorlar, tehdit edebiliyorlar. Bu ülkede bunu yapanı kimse bulamaz. Herhangi bir operatörün kontürlü kartını kimlik vermeden alabiliyorsunuz. Elektronik takip yasası yok. Bu olmadığı için polisimizin eli zayıflamaktadır. Polisin daha etkin rol oynayabileceği, mücadele edebileceği geniş bir yapılanma lazım. Polisimiz buna hazır ama anlamadığımız bir şekilde devletimiz bu yasaya yanaşmıyor" dedi.

"EVLİ KADINLAR BİLE TECAVÜZE UĞRUYOR"

Cinsel suçların, aleni olarak bedenin satıldığı bir sistem içerisinde cinselliğin alınıp satılan birşey olduğu algısının devam ettiği sürece daha da artacağını söyleyen Başel "Cinsel eğitimin olmasını savunanlardanım. Okullarda müfredata geniş olarak eklenmeli. Bu çok önemli birşey. Bunun dışında çok yaygın olarak evli kadınların bile eşleri tarafından tecavüze uğradığını düşünüyorum. Evli olduğu için o benim eşim diyor, şikayet etmiyor. Şunu unutmamak lazım; genel yaklaşımımızın iki tarafın isteği ve rızasının olmadığı her türlü ilişki tecavüz olarak nitelendirilir. Mesela gece kulüplerinde kadınların hergün yaşadığı tecavüzdür. İstemediği koku, tenle birlikte oluyor. Rızayı para karşılığında sağladığımız için o bile cinsel taciz ve tecavüz kapsamına giriyor" dedi.

"GECE KULÜBÜNE GİDENLER POTANSİYEL TECAVÜZDÜR"

Başel sözlerini son olarak "Gece kulübüne gidenler potansiyel tecavüzcüdür. Sağlıklı bir erkek bu tarz mekanlara gitmez, bunu bir acizlik olarak görür. Gece kulübü kültürü oluştuğu için kadın bedeni duyguları olmayan bir obje gibi algılanmakta. Bu bakış açısı değiştirilmediği sürece de bu suçlar özellikle de çocuklarla ilgili olanlar başta olmak üzere artacaktır. Ayrıca Ceza Yasası'nda şu da eksiktir; özel gereksinimli çocukların tacize, istismara uğrama sıklığı normal gelişim izleyen çocuklardan 8 kat daha fazladır. Zihinsel ve bedensel herhangi bir engeli bulunan, akıl hastası olan kişilerin maruz kalacağı suçların en az buna orantılı olarak 8 kat daha fazla olması gerekmektedir" diyerek sözlerini bitirdi.

Haberal Kıbrıslı Gazetesi