Açıklamada, Güney Kıbrıs’ta Rumların camilere yaptığı saldırıların “ibret verici ve gelecekteki tehlikelerin ve barışı ne ölçüde istediklerinin güçlü işaretleri” olduğu ifade edildi. 
Dernekten yapılan açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ndeki Limasol kentinde bulunan Köprülü Camii’ni molotof kokteyli atılarak yakılma girişimi, cami duvarına mavi boya ile ‘İslâm istemeyiz’ yazılması, Rum yönetimindeki Tuzla köyünde bulunan camiye Bizans bayrağı asılmasının “hafife alınamayacağı ve bazı kendini bilmezlerin yaptığı önemsiz bir şey olarak geçiştirilemeyeceği” kaydedildi.
Açıklamada, “İnsan haklarından, dini özgürlüklerden, dine saygıdan, barış ve evrensel değerlerden söz edenler, böyle faşist, ırkçı ve dini yerlere esef verici tehlikeli gelişmelere zemin hazırlama potansiyeli yüksek olan girişimlere sessiz kalamazlar, en yüksek ve samimi tondan  bu eylemleri uluslararası düzeyde kınamalı ve protesto etmelidirler.” denildi. 
Cami duvarına İngilizce ‘İslâm’ı istemeyiz’ şeklindeki yazının yaptığı çağrışım ve ortaya koyduğu niyetin iki önemli noktada değerlendirilebileceği belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 
“Bunlardan birincisi İngiliz sömürge yönetiminde Türk halkının Türklüğünü kabul etmeyen ve dini azınlık cemaati politikası ile Batı Trakya’da Türk değil Müslüman azınlık olduğunu kabul eden anlayışların Kıbrıs’ta hortlatılması Türk düşmanlığını ortaya koymaktadır. Cami duvarına Bizans bayrağı asarak İstanbul çağrışımı yapmak girişimi sahiplerine hüsran getirir. İkinci önemli nokta ise başta ABD, AB, diğer Avrupa ülkeleri başta olmak üzere giderek yaygınlaşan İslamifobi eğilimleri bağlamında Rum-Yunan politikalarına uluslararası destek sağlama düşüncesidir.”