Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Başbakan Ünal Üstel Kıb-Tek yolsuzluk raporu konusunda ne demişti?

Suçlu görülen olursa yargıya taşınacak ve hesap verecekler…

Bu konuda olumlu gelişmeler var!

Başbakanlık Denetleme Kurumu tarafından hazırlanan soruşturma dosyası şu anda Başsavcılığın önünde…

Her ne kadar Başsavcılıkta yıllardan beridir bekleyen ya da bekletilen dosyalar olsa da, bu konuyu ciddi bir şekilde takip edeceğiz!

Çünkü bu dosya konusunda ciddi ihbarlar ve isimler alıyoruz…

Dosyada adı geçenlerin de suçlu olduklarına kesin gözüyle bakılıyor!

Son sözü tabi ki yargı söyleyecek ama bu işin uzatılmasının da hiçbir anlamı yoktur…

Uzadıkça da şaibeler daha fazla artacaktır!

Hadi biz dışarıdan takip edeceğiz de asıl takip etmesi gereken bu dosyanın hazırlanmasını isteyen Başbakanlık olmalıdır…

Suçlu kim olursa olsun, devleti dolandırıp, cebini dolduranlar yargı önüne çıkarılması Üstel hükümeti için de hayati değer taşımaktadır!

Biz daha da ileri gidelim…

Savcılığa ve Sayıştay’a gönderilen yolsuzluk dosyası kamuoyuyla da paylaşılmalıdır!

Bunun ne zararı olabilir ki?

Kim ne halt etmiş millet bilsin…

Zira şu anda bazı bakanlar ve eski yönetim kurulu üyeleri de zan altındadır!

Ünal beyin bu konuyu değerlendirmesini ve raporun deşifre etmesini isteriz…

Kendine bağlı Denetleme Kurumu eminiz ki bariz bir hata yapacak değildir!

Maaşlara yansıtılacak olan hayat pahalılığı tartışmalarında kesinti yapılacağını açıklayan Hükümet, geri adım atmış kesintilerin yapılmayacağını açıklamıştır…

Gerekçe de kaynağın bulunması olarak gösterildi!

Toplumsal muhalefet yeni kararı bile eleştirmeye devam ediyor, haklıdır da…

Ayrıca mahkemeden dönmesi kesin olan kesintiler konusundaki başarı da tamamen muhalefetin başarısıdır!

Burada hangi çelişki çıkıyor biliyor musunuz?

Hükümetin hukuk sistemi filan diye bir şey yoktur…

Doğal olarak da yanlış kararlar alınıp yanlış sözde icraatlara imza atılmaktadır ki bu da hükümet içinde büyük bir boşluğun olduğunu gösterir!

13. Maaşlar da dahil yıl sonuna kadar verilen hayat pahalığı konusunda bir risk görülmüyor ama ya sonrası ne olacak diye de şimdiden düşünmek gerek…

Bu arada Merkez Bankası’nın bu konuda ki cömertliği de tamamen Ankara ile ilişkilidir!

Ankara ile gerekli temaslar yapılmış ve kesinti kararının geri alınması sağlanıp en azından şimdilik iç barış da sağlanmıştır…

Sonrası da Allah kerim artık!

Türkiye’ye sokulmayan ve meslektaşlarımız konusunda derin üzüntü duyuyoruz…

Okudukları memlekete bile artık giremiyorlar!

En son Aysu Basri Akter örneği…

Hem de ailesiyle birlikte ülkeye geri dönmek zorunda kaldı!

Bu konuda dava açmayı düşünüyormuş…

En doğal hakkıdır da, bu davadan bir sonuç alacağını tahmin etmiyoruz!

Aslında su sorun artık kişilerin sorunu olmaktan çıkmış, ülkenin sorunu hale gelmiştir…

Bu konuda adım atmak da elbette cesaret isteyen bir icraattır!

Ama artık bu işin ayıbı filan da kalmamıştır…

Düşünce ve ifadelerini yazmak yoluyla anlatan insanlar nasıl olur da Türkiye’nin güvenliğini tehlike altına sokarlar, bunu anlamak çok zor!

Sonuçta ortada iki kardeş ülke vardır…

Burada yaşan birçok kişinin kökeni de Anadolu topraklarıdır!

Orada okuyup evlenen insanların yine o ülkeye sokulmamasının mutlaka mantıklı bir gerekçesi olmalıdır…

KKTC Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bu konuda öncülük edip Türkiye’deki yetkililerle görüşüp tatlıya bağlamak sorundadır…

Zira Türkiye’nin güvenliğini tehdit etme suçlaması sadece Türkiye’yi değil bizim ülkemizi de yakından ilgilendirmektedir!

Hakarete varmayan, tehdit unsuru olmayan her türlü fikir ve medya özgürlüğünü sonuna kadar destekliyoruz…

MESAJ KUTUSU

Sayın Cengiz ÇOLİ, yıllar önce devlete alınan elektrikli arabaların ihalesiz olarak satın alınması konusunda suç dosyası hazırlanıp yargıya taşındığını biliyor muydunuz? İmza size ait olduğu için dönemin bakanından değil sizden hesap sorulacağı konuşulmaya başlandı, haberiniz olsun istedik!

Sayın Erkut ŞAHALİ, yangın komitesinde olmanız çok önemli, bu arada orman evi konusunda daha derin bir soruşturma başlatmakta fayda görüyoruz, orada çok ipuçları ele geçireceğinizden kuşkumuz yoktur!

Sayın Durali GÜÇLÜSOY, devlet piyango biletlerinde ele güne rezil olduk ama pek yakında talih kuşunun büyük ikramiyesinin başınıza konacağını biliyor muydunuz? 3 ya da 5 vakte kadar beyaz kağıt gelecek ve sevinçten başınızı tavana vuracaksınız…

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, ani ölüm adı altında polis bültenlerinde geçen haberlerin bundan böyle araştırılacak olması kararı yerinde ve doğru bir karardır. Zira bazı ölümlerin ani değil de kasti oldukları yönünde uzun bir zamandır ihbarlar alıyor ama elimizden de bir şey gelmiyordu…

Sayın Mine ATLI, TDP Genel merkezi önündeki yırtık Türk bayraklarını değiştirmeniz konusunda şikayetler yapılmaya başlandı. Onları madem ki asıyoruz değerini de vermek lazım değil mi?

Sayın Nazım CED, DP Lefke belediye başkan adaylığınız hayırlara vesile olsun. Parti olarak bölgede büyük sınav vereceksiniz, cesaretinizden ötürü de kutlarız. Bakalım zor olanı başarabilecek misiniz, hep birlikte göreceğiz artık…

Sayın Metin ARHUN, asgari ücret konusundaki açıklamanızdan sonra bazı vatandaş kesimi sizim fabrika ürünlerini boykot etmeye başladı. Bu arada her sektöre aynı oranda asgari ücret verilmemesini de şiddetle destekliyoruz…

Sayın Hasan TAÇOY, Asgari Ücret komitesi toplantısında emekçiden değil de işverenden yana tavır koyunca sendikalar çileden çıktı. Bakanlık icraatlarını şimdi daha yakından izleyip sizi eleştiri yağmuruna tutmaya hazırlanıyorlar…

Sayın Dursun OĞUZ, Türkiye’den gelecek olan 2 hibe itfaiye aracını hangi kuruma tahsis edeceğiniz merak konusu olmuş ki bu konuda mesajlarınız geliyor. Umarız bunlar da şoför yok diye ambarlarda çürümeye tek edilmez…

Sayın Oya TALAT, genç siyasetçi oğlunuzun Girne İlçesi Başkanlığına getirilmesi töreninde hayli duygusal anlar yaşadığınız gözlemlenmiş. Allah tüm analara evlatlarının böyle güzel başarılarını görmesini nasip etsin.