KELLE: YA PARAMIZI YA MALIMIZI GERİ VERSİNLER

KT Çiftçiler Birliği tarım sektöründe devam eden sorunların halen çözümlenmemesi üzerine Alaniçi ve Kumyalı köyünde kitle toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Mesarya, İskele ve Karpaz bölgesinden çok sayıda çiftçi katıldı. Toplantı çiftçilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti.

ÇİFTÇİLER BİRLİĞİ ALANİÇİ VE KUMYALI’DA KİTLE TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRDİ

‘’Bundan sonraki kavga sadece ürün bedeli, mazot parası kavgası değildir, Kıbrıs Türkü’nün kurumlarına sahip çıkma kavgasıdır’’

KT Çiftçiler Birliği; Alaniçi ve Kumyalı köylerinde gerçekleştirdiği kitle toplantısı ile tarım sektöründe gelinen son nokta değerlendirildi.

KT Çiftçiler Birliği tarım sektöründe devam eden sorunların halen çözümlenmemesi üzerine Alaniçi ve Kumyalı köyünde kitle toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Mesarya, İskele ve Karpaz bölgesinden çok sayıda çiftçi katıldı. Toplantı çiftçilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti.

KT Çiftçiler Birliği Genel Başkanı Hüseyin Çavuş Kelle toplantıda yaptığı konuşmada tarım sektöründe yaşanan sıkıntılara değinerek, Kasım ayı gelmesine rağmen ödenmeyen desteklerden dolayı ütericinin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.

Kelle; üreticilerin artık dayanma gücü kalmadığını ve hükümetin sürekli olarak ‘’para yok’’ gibi mazeretlerle gün geçirdiğini iddia etti. Tarıma ayrılan bütçedeki sıkıntılara değinen Kelle, köylünün ekmek mücadelesi verdiğini 1996 yılında yaşanan sorunların yeniden yaşanabileceğini ifade etti.

GÖRÜŞMELER SONUÇ VERMEDİ

Tarım Bakanlığı ile yaptığı görüşmelerin bugüne kadar sonuç vermediğini söyleyen Kelle, hükümetin tarım bütçesini hazırlarken ‘’bütçeye göre tarım’’ mantığı ile hareket edildiğini ve bu yüzden sıkıntıların devam edeceğini belirtti.

TÜK’ün durumunun ortada olduğunu söyleyen Kelle, TÜK’ün yönetiminin çiftçilere verilmesinin en doğru karar olduğunu ve kurumlarımıza sahip çıkmamız gerektiğinin altını çizdi. Hükümet edenlerin çiftçinin sorunlarını anlamak istememelerinden yakınan Kelle, günden güne çiftçi sayısının azalmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.

Kelle konuşmasını şöyle sürdürdü;

‘’Hükümet, ay başında memura para bulunup ödüyor, ek mesailerini de ödüyor hatta 13. Maaş ödemesi için çalışmalar da yapıyor. Peki, bu ülkede ekmeğini toprağından çıkarak köylünün ödemesini neden yapmıyor. Memura gelince ‘’para var’’, çiftçiye gelince ‘’para yok’’ . Her ay ek mesailer nasıl

öngörülüp, 70-80 milyon ek mesai ödenebiliyor? Bu köylü, bu çiftçi kaçıncı sınıf vatandaştır sorarız. Ekim sezonu geldi ama tarlamızı süremedik, tohumluğumuzu ve gübremizi alamadık.

TÜK’e göreve geldiğimiz günden beri talip olduk, ikinci bir KTHY yaratacaklarını söyledik. Bunu kurtarmanın tek yolu TÜK’ün Kooperatif’le birlikte Çiftçiler Birliği’ne devredilerek, gerçek sahipleri tarafından bu kurumların yönetilmesidir. Serbest piyasa ekonomisi altında oynan oyunlarla çiftçilerimiz batırılmak isteniyor. Çiftçilerimizin devletten alacağı ürün bedeli, DGD, mazot parası halen ödenmedi. Para yok diyen bu hükümet, 13. Maaşı nasıl ödeyecektir? Dünyanın her yerinde tarıma destek verilirken, bizim ülkemizde tarıma destek verilmiyor.’’

Kelle, bu ülkedeki esas gücün üreticiler olduğunu söyleyerek, 2016 reform paketinin üreticiyi batırma paketi olduğunu savundu. Kelle, 2016 Reform Paketi ile tüm kurumların elden çıkarılacağını, dış yatırımcıya mahkûm kalınacağını iddia etti.

KENDİ PARAMIZI ALMAK İÇİN DİLENİYORUZ

Çiftçiler Birliği olarak yeni göreve gelen Tarım Bakanı Erkut Şahali ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyleyen Kelle, ‘’bugüne kadar bu görevi üstlenen hükümet yetkililerinin köylerdeki yaşamın nasıl olduğu bilselerdi bugünlere gelmezdik’’ dedi.

Kelle şu sözlerle konuşmasını sürdürdü; ‘’ Kendi paramızı almak için dileniyoruz. Hükümetten alacağımız DGD’nin %33’ünü, mazotun ise %50’sinin ödeneceği söylendi. Biz dilenci değiliz.’’

Kelle hükümetin Reform paketinden bahsedilerek desteği geniş tabana yayacaklarını söyleyen hükümetin amacının çiftçiyi batırmak olduğunu savundu. Hükümeti eleştiren Kelle, ‘’Biz desteği gerçek çiftçiye vereceğiz diyen hükümet; çiftçiyi tanımıyor, tanımını yapamıyor.’’ Dedi.

KELLE, ÜRETİCİNİN DEVLETTEN ALACAKLARINI ALAMAMALARI DURUMUNDA EYLEME GİDECEKLERİNİ AÇIKLADI.

Kelle bu ülkedeki toprakların çiftçilere ait olduğunu ve kimsenin de bu topraklar üzerinden çiftçi adına konuşma yetkisi olmadığını söyledi.

Kelle, ‘’Tüm ülkeler tarımda çıtasını artırma yönünde çalışma yaparken bizim ülkemizde hükümetler ‘’bütçeye göre tarım’’ yapmaya çalışıyorlar’’ dedi. Hükümetin çiftçiyi bilinçsiz şekilde borçlandırma yoluna gittiğini dile getiren Kelle, çiftçilerin hükümetten alacağı olmasına rağmen yeniden borçlanamadıklarını ve bu yüzden büyük sıkıntı yaşandığını söyledi.

Hükümetin amacı, çiftçiyi ve köy Kooperatiflerini batırmaktır

Kelle, üreticinin hükümetten 38 milyon TL, desteklerle birlikte 62 milyon TL alacağı olmasına rağmen hükümet elini taşın altına koyarak çiftçinin alacaklarını alması için hiçbir adım atmadığına dikkatleri çekti. Hükümetin tüm bu borçları görmezden gelerek hareket ettiğini savunan Kelle, hükümetin çiftçiyi batırmak adına bir oyun içinde olduğunu, amaçlarının çiftçi ile birlikte Kooperatifleri de batırma noktasına getirmek olduğunu savundu.

Bu reform paketi hayata geçtiği an çiftçi batacaktır

Kelle sözlerine şöyle devam etti; ‘’Hükümet bugün çiftçiden hiçbir ipotek ve kefil istemeyen köy Kooperatiflerine göz dikmiştir. Bu bilinçli bir harekettir. Tük’ü batırdıkları gibi Kooperatifleri de batıracaklar ve bizleri özel bankalara borçlandırarak, tüm malımızı ipotek altına alacaklardır. 2016 yılı kavgalı bir süreç olacaktır. Bu reform paketi hayata geçtiği an çiftçinin %80’i batacaktır. 38 milyonu bulup köylüye vermekten aciz bir hükümet, reform paketi yapacağını söylüyor.

Hükümet edenler bu Çiftçiye evine nasıl ekmek götürüyor diye sordu mu? Köylü artık uyanacaktır. İki yıldır eylemler bitmedi. Kimse çıkıp da bu köylünün sıkıntısını dinlemedi. Desteğin yeterli olmadığını söyledik, ihracatın önünü açalım dedik ama hükümet tek bir adım atmadı. Tarım çökmüş, kokuşmuş vaziyettedir. Bundan sonraki kavga sadece ürün bedeli mazot parası kavgası değildir, Kıbrıs Türkü kurumlarına sahip çıkma kavgası verecektir. Birlik olursak biz kazanırız.’’

ALTERNATİF EYLEMLER BAŞLATACAĞIZ

‘’Önümüzdeki haftada bizlerin istediği DGD desteğinin %50’si ödenmezse, ürün bedelleri ödenmeyecekse önümüzdeki hafta alternatif eylemlerimizi başlatacağız. Hem emeğimize hem ailemize hem de kurumlarımıza sahip çıkma adına bu eylemlerimizi başlatacağız. Bizi kimse ayrıştıramaz, tarım zincirli bir halkadır. Tarımın hiçbir kesimi gözden çıkarılamaz. Düşeceğimiz nokta narenciyenin düştüğü noktadır. Köylünün emeğe sahip çıkma isteği ile önümüzdeki hafta girişimlerimizi başlatacağız. Mücadelemizi topraklarımız ve kurumlarımız için vereceğiz.

Çiftçiler Birliği aldığı bayrağı daha ileriye götürmek için çalışır. Biz hep birlikte mücadele edeceğiz. 2015’teki bütçenin düzelmesi için biz birçok şeyden feragat ettik. Bizim bundan sonra verebilecek desteğimiz kalmamıştır. Bu saatten sonra o koltukta oturanlar hükümetçilik oyunu, koltuk kavgası için değil, ülke ekonomisini daha ileriye kim götürecekse onlar oturacaktır. Kimse bizi bölüp parçalayamaz. Hükümet ya paramızı ödesin ya da TÜK’te bulunan arpalarımızı geri versin. ’’