UBP Genel Başkan adayı Ahmet Kaşif, “Lefkoşa İlçesi’nde delege ağırlığının kendilerinden yana olduğunun, Pazar günü yapılan kongre seçimlerinde ortaya çıktığını; delegeleri, örgütleri ve ilçeyi baskı altına alarak bunu ters çevirmeye çalışmanın bir anlam ifade etmeyeceğini” savundu.

Kaşif, yazılı açıklamasında, “yapılan herşeyden, söylenenlerden, tehditlerden, şantajlardan, blöflerden haberimiz vardır” diyerek, Pazar günkü Lefkoşa İlçesi Kongresi’nde kullanılan oylar ve alınan sonuçların, kazananın UBP olduğunu gösterdiğini kaydetti. Kaşif, “Görülmüştür ki Lefkoşa İlçesi’ndeki delegelerimizin, destekleri, teveccühleri ağırlıklı olarak doğrudan ve değişimden, yani bizlerden yanadır” iddiasında bulundu.

Kendilerine çeşitli kanallardan gelen bilgiler ve araştırmaların da bunu teyit eder nitelikte olduğunu savunan Ahmet Kaşif, şunları öne sürdü:

“Ancak Sayın İrsen Küçük, maalesef artık iyice sinirlendiğinden ve kaybetme korkusu içine girdiğinden dolayı hemen delegeleri baskı altına alma yönündeki gayretlerini artırmış, bunun için de UBP’lilerin ekmeği, işi, geleceği ile oynama yolunu seçmiştir.

Lefkoşa İlçesi’nde yaşananlar bunun sonucudur. Yapılan ve yapılacak hiç bir hareket yapılan çirkin baskıları, tehditleri ortadan kaldıramaz.

Bizim yolumuz halkımızı, partiliyi üzmek, kırmak, görevden almak, tehdit etmek değildir.

Bizim yolumuz doğruluk, dürüstlük ve saygı yoludur. Kendisi gibi kazanmak için her türlü yanlışı yapmayı geçerli sayan bir anlayışta değiliz. Ama ne yapılırsa yapılsın bizler onurlu, gururlu, UBP’yi gerçekten seven, doğruların yapılmasını ve UBP’nin küçük işlerle uğraşan, küçülen bir parti değil, gurur duyulan büyük düşünen bir parti olmasını isteyenlerin başarılı olacağından eminiz.

Biz 22 Ekim tarihini de düşünerek sevgi ve saygıyı elden bırakmamak, partimizi yıpratmamak için çaba gösterirken Sayın Küçük’ün pervasızca davranışlarını artırması UBP, KKTC ve demokrasimiz için büyük bir talihsizliktir.

Biz seçimden sonra herkesi sevgiyle, saygıyla yanımıza alacak ve ülkemiz için doğru şeyler yapmak üzere gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız.”