Kaşif, “ cesur, partisini ve ülkesini seven delegelerin sağduyusu ile 21 Ekim’de kurultaydan başarı ile çıkıp UBP’de yepyeni, aydınlık bir dönem başlatacaklarını”kaydetti.
Ahmet Kaşif, “ son iki gündür basına yansıyan Kamu Hizmeti Komisyonu’ndaki olaylarla ne şahsının ne de arkadaşlarının en küçük bir ilgisinin olmadığını” vurguladı.
Kaşif “ Başbakan Küçük’ün parti seçimleri ile ilgili kampanyasını baskı, tehdit, şantaj, devlet olanakları ile vaat üzerine kurduğunu hiçbir olayın bu gerçeği değiştirmeyeceğini” vurguladı.
UBP Genel Başkan adayı Ahmet Kaşif açıklamasında şunları kaydetti:
“ Bizim UBP ve ülke yönetimine aday olmamızın başlıca nedeni partinin ve ülkenin doğru yönetilmesini sağlamaktır.Ülke ve partimiz sevgsizlikten, saygısızlıktan, kötü yönetim anlayışından kurtulmalıdır.
Dolayısı ile kurultay sürecinde bizim kampanyamızın yanlışa düşmesi söz konusu olamaz.
Üzülerek görüyoruz ki son günlerde ortaya çıkan ve henüz ne olduğu tam olarak anlaşılamayan yargı sürecindeki bazı olaylar dolaylı da olsa bize karşı kullanılmaya çalışılıyor.
Kamu Hizmeti Komisyonu’nda yaşanan olaylarla ne şahsımı ne de bana destek veren arkadaşlarımın en küçük bir ilgisi yoktur.
Bu olayın aydınlatılmasını ve gerçeklerin tüm boyutları ile ortaya çıkarılarak, adaletin tecellisini istiyoruz.
Ama unutulmalaıdır ki hiç bir insan suçlu olduğu kanıtlanmadıkça suçlu gibi gösterilmemelidir.
Başbakan Küçük, adil, demokratik yolardan sapmıştır.
Parti içi bir seçimi aşırı hırsı ile bir iç savaşa dönüştüren kendisidir.
Biz bunun tam tersini yapmaya, sevgi dostluk, kardeşlik için çaba göstermeye çalıştıkça parti içi baskıların dozu artırılmakta delegelerimiz daha fazla baskı altına alınmaya çalışılmaktadır.
Tüm hükümet olanakları parti içi bir yarış için seferber edilmekte, demokrasi, dostluk, kardeşlik tamamen göz ardı edilmektedir.
Ama bizler, herşeye karşın cesur, partisini seven delegelerin sağduyusu ile 21 Ekim’de kurultaydan başarı ile çıkıp UBP’de yepyeni, aydınlık bir dönem başlatacağımıza yürekten inanıyor, delegenin istencinin bizim kazanmamız yönünde olduğunu iyi biliyoruz.
Doğru yolda olan, güzeli, iyi savunan bizleriz.
Küçük düşünen ve olmaması gereken bir seçim başarısı için partiyi darmadağın etmeyi, partinin değerlerini yıkmayı tercih eden ise Sayın Küçük’tür.
Biz KÜÇÜK değil, BÜYÜK düşünüyoruz.”
