Kapalı Maraş toplantısı fiyasko oldu.

Duruma bila isteyerek gelinmiş gibi.

Belki murat edilen başka şeydi ama olmadı.

Sebebi yöntemle alakalı denebilir.

Ama ileri gidip konuyu açmak lazım.

Esas önemli olan şey Kapalı Maraş.

Sormak lazım bu toplantıda tuzu olanlara.

Kapalı Maraş kimin meselesi?

Devletin mi, toplumun mu?

Yoksa Hükümetin mi?

Buna yanıt verecek birileri olmalı.

Bu birileri de bu toplantıyı dizayn edenler.

Çünkü toplantı amacına ulaşamadı.

Maraş gibi bir konu ağırlığını yitirdi.

Kamuoyu bu girişime manidar yaklaştı.

Sonuç?

Ne İsa’ya yaranılabildi, ne de Musa’ya.

*****

Halbuki Kapalı Maraş konusu önemli.

Bir devlet meselesi.

Mesela Erhürman’ın görüşlerini de bilmek isterdim.

Arıklı ve Özyiğit’in düşüncelerini de.

Ama bunu başaramadılar.

Efendim Kıbrıs’taki baro çekilmiş de filan.

Sonra da telefonla davetler yapılmış son dakika.

Ne münasebet!

Bu mudur bu organizasyonun ederi?

Bu mudur Maraş konusunun önemi?

Hem açıkça soruyorum.

KKTC, UBP-HP Hükümetinden mi ibaret?

İrade, Tatar ve Özersay’dan mı ibaret?

Bilmiyorlar demek ki bu ülkeyi.

Ha, Cumhurbaşkanlığı’na etki hayali mi vardı?

Böyleyse, bunlar beyhude çabalar.

Ve geri tepen girişimler.

Böyle tutumlar iş yapmaz bu ülkede.

İşe yapsa da mağdur edilene yarar.

*****

Hasılıkelam Maraş toplantısı olmadı.

Kotarılamadı.

Başarılamadı.

Taşlar yerine yerine oturtulamadı.

Erhürman’ı davet etmeyen bir organizasyon.

Arıklı’yı davet etmeyen bir organizasyon.

Keza Cemal Özyiğit’i de.

Ve son dakika Erhürman’ı davet eden bir organizasyon.

Daveti ise telefonla yapıveren bir organizasyon.

Tatar ve Özersay’a alan yaratacaklar diye.

E bir empati yapsın bu arkadaşlar.

Siz olsanız ciddiye alır mıydınız?

Siz olsanız avdet eder miydiniz?

Yazık.

Önemli bir konu 3 saat konuşulup unutuldu.

Maraş gibi ağır ve önemli bir konu hafifletildi.

Yazık.

Hem yazık, hem ayıp.