Kalp ve Damar sistemi hastalıkları ile Kronik Akciğer hastalıklarının önemli bir kısmında özellikle hızlandırıcı sebepler hakkında bilgi sahibi olduklarını aktaran Aytaçoğlu, “Ancak günümüzde özellikle kanserlerde hâlâ sebep ve sonuç ilişkilerinde çelişkiler ve tedavilerde çok yol alınmasına rağmen ciddi başarısızlıklar devam etmektedir” ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Aytaçoğlu kanserin geç kalınması halinde öldürücü ve yaş ayırt etmeyen bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, “Bu hastalık saç ve tırnak dokusu dışında vücudumuzdaki her dokudan köken alabilen, aile öyküsü olanlarda normal topluluğa göre biraz daha fazla görülen ciddi düzeyde öldürücüdür” dedi.

Kanserlerde en önemli tedavinin kansere yakalanmamak olduğunu söyleyen Aytaçoğlu, bu nedenle gıdadan giyime, yaşanan çevreden solunan havaya kadar hijyen içerisinde kalmaya çalışılmasının önemli olduğunu kaydetti.

Barlas Aytaçoğlu sigara, tütün ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak kalmanın gerekliliğine işaret ederek, sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmanın, stresten uzak kalmanın kanserden korunmak açısından alınabilecek en önemli tedbirler olduğunu da aktardı.

Tedavide erken tanı önemli

Tıbbi kontrollerin aksatılmamasının önemine dikkat çeken Aytaçoğlu, “Günümüz tetkik ve tedavi süreçleri içerisinde yaşamı uzatabilmek veya tam bir iyileşme sağlayabilmek adına kanser ne kadar erken dönemde tanısı konulursa o kadar kolay tedavi edilebiliyor” dedi.

Prof. Dr. Aytaçoğlu, gecikilen her günün kanserin büyümesi ve yayılması için zemin hazırladığını söyleyerek, bu nedenle yapılabilecek tedavilerin ve bunlardan görülecek faydaların azaldığını kaydetti.

Kansere yakalandıktan sonraki süreç hakkında da konuşan Aytaçoğlu, “Tedaviye bir an önce başlamak, tedavi protokollerini eksiksiz uygulamak ve özellikle umudu hiç yitirmeden mücadele etmek önemlidir. Savaşı kazanmak ancak mücadele ile mümkündür” şeklinde konuştu.