Doğu Akdeniz’in barış denizi olmasını istediklerini kaydeden Kalın, “hidrokarbon kaynaklarının adil bir paylaşımla herkes tarafından eşit bir şekilde paylaşılmasını savunuyoruz. Bunun için de gerekli olan görüşmedir, anlaşmadır” dedi.

Eğer şartlar uygun olursa herkesin çıkarını esas alan karşılıklı saygı ve çıkar esasına dayanan bir çerçevede ilerlenirse Türkiye buna ‘Hayır’ demediğini belirten Kalın çünkü enerji meselesinin temel ihtiyaç olduğunu söyledi.

Kalın ‘Siyasi görüşleriniz farklı olabilir, ihtilaflar olabilir ama bu alanlarda ortak çalışmaya devam edersiniz. Biz bu yönde kapıları Akdeniz’deki hiçbir ülkeye kapatmadık. Kapattığımız tek ülke Kıbrıs Rum Kesimi’dir. Çünkü onu da ülke olarak tanımıyoruz. Onun için de bizim önerdiğimiz şey Kıbrıs Rumları ve Türkleri görüşmeye başlasınlar. Ada’nın etrafındaki ihtilaflı alanlarla ilgili bir mutabakata varsınlar buralarda da ortak arama tarama çalışmaları yapılabilir. Ya da ayrı ayrı yapılabilir. Ama ortaya çıkacak zenginliklerin adil ve eşit paylaşımıyla ilgili bir anlaşma yapılabilir.” diye konuştu.

Türkiye’nin pozisyon olarak Akdeniz’de bütün ülkelerle kurallar ve ilkeler çerçevesinde çalışmaya hazır olduğuna vurgu yapan Kalın, ön şart ve ön yargının söz konusu olmadığını kaydetti.

Kalın, şu ana kadar Libya’yla yapılan anlaşmanın var olduğunu anlatarak, söz konusu anlaşmayı “Bu Doğu Akdeniz’de hatta Akdeniz’de milli çıkarlarımızı, haklarımızı koruma noktasında çok çok önemli bir adımdı.” diye tanımladı.