Hükümet kuramama beceriksizliği ve hükümet kurma istermiş gibi davranma şark kurnazlığı artık kabak tadı vermeye başladı.

KKTC Meclisinin koltuklarını işgal eden seçilmişlerin neredeyse tamamına yakını devam eden Hükümetsizlik krizinin başka sorunları da beraberinde getireceğini görmekten ya aciz ya da krizlerden medet umar durumda.

Siyaset kurumundan kaynaklanan ve toplumu doğrudan olumsuz etkileyen krizler üzerinden oy artırma stratejisi ile bekleyen CTP ve TDP olası erken seçime hep birlikte yaratılan kaotik ortamı kullanarak kararsız oylar üzerinden fırsatçılık ve şark kurnazlığı yapmanın peşinde.

Diğerleri ise Başkan ve Bakan olma kavgaları ile kaotik ortamın sürmesine destek olmakta.

Ersan Saner, Tufan Erhürman, Kudret Özersay, Fikri Ataoğlu, Cemal Özyiğit ve Erhan Arıklı ve tüm seçilmişler, KIBRIS MANŞET olarak lafımız hepinize.

Yok çünkü farkınız birbirinizden.

Bu ülkede tek bir statüko vardır, o da “MECLİS”i esir alan zihniyet ve temsilcisi olan sizler.

Kimseciklerin elini taşın altına koyma niyeti yok.

Sanki seçilerek Meclis’e giren onlar değil.

Ateşten gömleği giymekten kaçmak için Kıbrıs Türk toplumunu içine ittikleri kaosun ve umutsuzluk ile inançsızlığın açıklamasını nasıl yapacaklar?

Günah keçisi bulmakta ise usta oldukları şüphe kaldırmaz.

Ya Türkiye müdahale ! eder ya da Rumcular devreye girer nasıl olsa.

Oy isterken, kazanırken ve kazandıktan sonra bakan olurken herkes en önde ancak toplumsal ve ekonomik sorunlar ile mücadele etme ve fedakarlık zamanında kimsecikler ortada yok

50 vekillik Cumhuriyet Meclisinin hatırı sayılır çoğunluğu “elma dersem, çık armut dersem çıkma” hallerinde.

Menfaat ve çıkar için yapılan bir siyaset ise Cumhuriyet Meclisinin karakteri ve ruhu olmuş.

Partisel çıkarlar, bakanlık pazarlıkları ve hesapları siyasetin ana konusu olmuş.

Üreten yok, halkı anlayan da dinleyen de yok.

Varsa yoksa bakanlık paylaşımı ve bakan olma kavgası ya da krizi yükselterek erken seçime hazırlık yapma.

Sormaz mı o zaman Kıbrıs Türkü siz tüm seçilmişlere ; vekilliğinizde ne gördük de bakanlığınızda göreceğiz diye.

Mecliste hangi yasa, tüzük ve diğer çalışmalarda ortaya başarı koydunuz da babanızdan miras kalmış gibi bakanlık hakkını kendinizde görüyorsunuz.

Pandemi sonrası ülke ekonomisinin düştüğü dar boğazdan en az etkilenen kesim meclisteki seçilmişlerden başkası değil herhalde

Yoksa tuzunuz bu kadar mı kuru sizlerin ey KKTC meclisinin seçilmiş vekilleri.

Kıbrıslı Rumların yapamadığını yapmaya yemin ettiniz sanki.

Umursuzluğunuz, bencilliğiniz, hırslarınız ile babadan kalan mirasmışçasına Devleti günden güne yok ediyorsunuz.

Her seçim dönemi işin kolayına kaçarak oy devşirmekten ne zaman vazgeçeceksiniz?

Ne zaman oynadığınız oyunun ateşle oynamak olduğunu anlayacak ve güttüğünüz ucuz politikaların Kıbrıs Türk toplumunun içine bırakılmış bir bomba olduğunu ne zaman kavrayacaksınız?

Görmüyor musunuz yoksa umurunuz değil mi, oynadığınız modası geçmiş ucuz oyunlar ile Kıbrıslı Rumların yapamadığını toplumsal düşünceye ilmik örer gibi nakış nakış ektiğinizi?

Yok mu sahi başka işiniz gücünüz.

Mesela toplumsal sorunlara dair ortak akıl temelinde kalıcı çözümler üretmek sizlerin işi değil mi?

Sizlerin işi değil mi artan Covid-19 vakalarının karşısında toplum sağlığı için önlemler almak?

Covid-19 sürecinin ülke ekonomisine verdiği zararları ortadan kaldırmaya yönelik kalıcı ve yapıcı çözümler üretmek, sahi kimin işi?

Toplumsal sorunlara dair politika üretmeye ne gerek var değil mi?

Nasıl olsa her 12 ayda bir seçim var, sol taraftaki diğerini statükocu diye suçlayarak oy artırır, sağ taraftaki de diğerini Rumcu diye deşifre eder ve bir seçim daha geride kalır.

Sen sağ ben selamet, herkes mutlu.

Yanmasın keten helva hep birlikte değişmeyen yüzler ile bir sonraki seçime kadar “haydi bütün eller havaya”.

Gündüz mecliste kavga akşam meyhanede ince liste hesaplar ile hep birlikte yola devam değil mi?

Vazgeçin bir toplumun geleceği ile oynamaktan ve bir toplumu ayakta tutan temel değerleri seçimlere meze yapmaktan.

Sakın ve sakın ne olacak demeyin?

Farkında değilsiniz ve belki umurunuzda da değil ama eğer bir toplumun geçmişi ve geleceği arasındaki köprü olan temel değerleri ile sırf yeniden seçilmek uğruna oynamaya devam ederseniz ey Efendiler, gün gelir Kıbrıs Türk toplumunu tarihinden utanan ve geleceğine inanmayan bir azınlık durumuna düşürürsünüz.

Ve unutmayın ki bu topraklarda ne milliyetçilik ne de çözüm iradesi sadece ve sadece sizlerin tekelindedir.

Neredeyse yarım asırdır devam eden bir satranç oyununda eylemsizlik ve umursuzluğunuz yanında sadece ve sadece seçilmek için “kale”yi zayıflatan suni krizlerinizin Kıbrıs Türk toplumunu götürdüğü noktayı görmekten de acizsiniz, ey Efendiler.

Yazıklar olsun.

Kıbrıs Türkünü de yazıklar olsun eğer oy için kapısı çalındığında kovmazsa sizi.

KIBRIS MANŞET olarak önerimiz oy pusulasına HİÇBİRİ seçeneğinin eklenmesi ve yarattığınız “seçilmişler” statükosunu  teminatlarından biri olan “KARMA” oyun kaldırılması.

İddia ederiz ki en yüksek katılımlı seçim ile en yüksek oyu alarak sandıktan tek çıkan HİÇBİRİ olacak.

Ve az da olsa varsa eğer cesaretiniz ve yürek ile vicdanınız haydi HODRİ MEYDAN.