Halkın Partisi (HP) Milletvekili Jale Refik Rogers, geçen hafta kanser haftası olması nedeniyle gündeme gelen “kanserde erken tanı”nın önemine vurgu yaptı; “Sadece var olan hastalıkları tedavi etmeye çalışmak yerine, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini güçlendirmek, tarama ve erken tanı yöntemleriyle halk sağlığını korumaya yönelmek büyük önem taşımaktadır” diye konuştu. 

Son iki yıldır yaşanan pandemi, insanların hastanelerden uzak durmak istemesi ve kapanmalarla birçok hastada kanser teşhisinin ertelenmesi sonucunu doğurduğunu anlatan Rogers, bu durumun dünyada kanser yükünün artmasına neden olduğunu söyledi. 

Dünyada ölüm sebepleri arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra kanserin ikinci sırada yer aldığı ve kanserde erken tanı çalışmalarına hız verilmesinin önemine dikkat çeken HP Milletvekili Rogers, kanserin hasta ve hasta yakınlarına yaşattığı acılara ve travmalara ek olarak, iş gücü kaybı ve yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle devletin bütçesinde de büyük kayıplara yol açtığını belirtti. 

“SAĞLIK BAKANLIĞI KANSER KAYITÇILIĞINI BİR ÖNCELİK HALİNE GETİRMELİDİR”

KKTC’de kanser kayıt çalışmalarının 2013 yılında başladığına işaret eden Jale Refik Rogers, 2018’de dörtlü hükümet döneminde geçirilen Kanser Kayıt Yasası’yla birlikte kanserin bildirimi zorunlu bir hastalık olduğunu anlattı. Rogers açıklamasına şu sözlerle devam etti:

“Kanser Kayıt Yasası’na rağmen özel hastanelerden, patoloji laboratuvarlarından teşhis edilen yeni kanser vakalarının Sağlık Bakanlığı’na bildirimi yapılması için kurulması gereken bildirim ağı hala oluşturulamamıştır. Şu anda ancak kayıt personeli kendisi fiziksel olarak gidip toplarsa, bu verilere ulaşabilir. Her vakanın bakanlığa bildirileceği bir ağ oluşturulması gerekmektedir. Kanser kayıtçılığı ile ilgili diğer bir sorun ise kanser kayıt bölümde çalışacak personel istihdamı yapılabilmesi için hala kadrolar oluşturulmamış, yasal düzenleme yapılmamış olması. Şu anda sadece Kanser Hastalarına Yardım Derneği’nin bir personeli aracılığı ile kayıtçılık devam etmektedir. Kanser kayıtçılığı çok teknik bir iş olduğundan ve zor yetiştiğinden kalıcı bir kadronun Sağlık Bakanlığı çatısı altında oluşturulması önemlidir.”

“TOPLANAN VERİLER EYLEM PLANINA DÖNÜŞTÜRÜLÜRSE DEĞERLİDİR”

“Ülkemizde kanser kayıtçılığı yapılıyor, istatistikler belli aralıklarla sunuluyor.  Peki bu veri ile biz ülke olarak ne yapıyoruz?” diye soran HP Milletvekili Rogers, konuyla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü: 

“Kanserin bulunduğu doku içerisinde, diğer organlara yayılmadan tespit edilmesi, başlangıç evrede tanı konulup tedavi edilmesi ile hastaların kanserden tamamen kurtulma şansı çok daha yüksektir. Ancak ülkemizde kanser kayıt verileri bize ne yapmamız gerektiğini gösterirken, bakanlığın bu yönde adım atmadığı aşikardır. Kanser kayıt verilerine göre, ülkemizde en sık görülen meme ve rahim kanseri gibi kanserler erken tanı ile teşhis edildiğinde tamamen tedavi edilebilen kanser türleridir. Ancak gereken farkındalık yaratılmadığı ve erken tanıya erişim kolay olmadığından ülkemizde birçok kanser ileri evrede teşhis edilmektedir. Kanser hastalıkları ile sadece senede bir gün basın açıklaması yapılarak mücadele edilemez. Erken tanı tetkiklerine tüm halkın kolayca erişebilmesi için bir eylem planı yapılması, halkın bu tetkikleri yaptırma konusunda bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturulması gerekiyor.”