Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ sözünü unutmuşa benziyor…

Devlet Laboratuarı ile ilgili tüm iddiaların üzerine giderek yarım kalan veya rafa kaldırılan tüm soruşturmaların da gereğini yapacağı sözünü vermişti!

Mesela, Devlet Laboratuvarının neden yandığı veya kimler tarafından yakıldığını ortaya çıkaracak olan soruşturma.

Mesela, Devlet Laboratuarına yangın öncesi alınan “hayali cihazlar”ın arkasında kimler olduğunu ortaya çıkaracak olan soruşturma…

Mesela, Yangın sonrası çalışabilecek durumda olan cihazların neden çalıştırılmadığı ve kimlerin engel olduğunu ortaya çıkaracak olan soruşturma…

Mesela, kimlerin Devleti milyonlarca lira zarara soktuğunu ve kimlerin çalışan cihazları hurdaya çıkarmaya çalışarak yıllardır gıda tahlillerini yaptırmayıp halk sağlığı ile oynadığını ortaya çıkaracak olan soruşturma!

Mesela, yangın sırasında Devlet laboratuarı müdürü olan ve sonrasında göreve gelen diğer müdürler arasındaki bazı ilişkileri de ortaya çıkaracak olan soruşturma…

Mesela, yanan Devlet Laboratuarının onarılmasını engelleyip çalışanların binaya dönmesini kimlerin ve neden engellediğini ortaya çıkaracak olan soruşturma!

Mesela, yanan binaya çalışanların dönmek istemesine rağmen kimlerin neden istemediğini ortaya çıkaracak olan soruşturma…

Mesela, hayali cihaz alım şebekesinin içerisinde kimlerin olduğunu ortaya çıkaracak olan soruşturma!

Meselalar ile başlayan soruların arkasının geleceği yok çünkü tamamlanmayan soruşturmalar cevapsız soruların günden güne çoğalmasına neden olmakta.

Eski müdürlerden Mehmet Tatar ve Doğuş Elmas dönemlerinin her bakımdan mercek altına alınması olmazsa olmaz…

Soruyoruz;

Devlet Laboratuarı ile ilgili soruşturma ne aşamada ve sigorta sözleşmesinde ne yanlış veya eksik yapıldı ki yangın sigorta kapsamına girmedi?

Peki ya diğerleri?

Sormuştuk ve Bakan İzlem Gürçağ da söz vermişti.

Soruşturmalar yanında diğer iddiaları da mercek altına alıp araştıracaktı…

O günden bugüne Sağlık bakanı olarak ne yaptı?

Sayın Bakan açıklayın, bu konudaki gelişmeler nelerdir…

Mesela, eski müdürlerden Mehmet Tatar ve Doğuş Elmas’ın yeni müdür olarak Alev Müderriszade’nin atanmasındaki etkisi ne?

Mesela, alelacele emekliliğini isteyen önceki müdür Doğuş Elmas hakkında soruşturma var mıydı?

Eski müdür Doğuş Elmas ile ilgili soruşturma neden açıldı ve hangi aşamada?

Yeni atadığınız müdür Alev Müderrizsade göreve geldikten hemen bir gün sonra ve üstelik cumartesi sabahın köründe hakkında soruşturma olan eski müdür Doğuş Elmas ile birlikte Devlet laboratuarına ne amaç için gitti?

Yaklaşık 4 saat boyunca kaldıkları Devlet Laboratuarında ne yaptılar?

Bazı eski belgeler ortadan kaldırılmış olabilir mi?

Allah bilir çünkü sözler verilmesine rağmen ne araştırma yapılıyor, ne iddialar inceleniyor ne de soruşturmalar tamamlanıyor…

Cevabını arayan soru basit; hakkında iddialar olan eski müdür Doğuş Elmas ile yeni müdür Alsev Müderriszade’nin tatil gününde dairede ne işi vardı?

Söz vermiştiniz konunun inceleneceğine, açıklayın ne yaptınız Sayın Bakan?

Devlet Laboratuarı yangını ve eski müdürler ile ilgili soruşturmalar ile ilgili Sağlık Bakanın sözünü tutup tutmayacağını zaman gösterecektir elbet.

Bu arada Devlet Laboratuarının yangın sonrasında tarihi geçen ve imha edilmesi gereken ilaçların depolandığı bir yere kimler tarafından ve ne amaçla dönüştürüldüğü soruları cevap bekleye dursun tonlarca ilacın bugüne kadar neden imha edilmediği tüm yönleri ile araştırılmalıdır…

Tarihi geçen ilaçların ne zaman imha edileceği, böylesi bir imha operasyonunu kimin yapacağı ile ilgili pis kokular şimdiden Sağlık Bakanlığının koridorlarında dolaşmaya başladı.

Bakanlık koridorlarında pis kokular ile birlikte gezinen fısıltılar ise bazı eski bürokrat ve müşavirlerin aracılık yaparak ilaç imha işini Rum tarafındaki bir şirkete verilmesi için kulis yaptığı yönünde…

Soruyoruz; yanan Devlet Laboratuarında kaderine terk edilen tarihi geçmiş tonlarca ilaç ne zaman imha edilecek ve çevreye zarar vermeden hangi yöntem ile kim yapacak?

İlaç imha ile ilgili iddiaların geri kalanı şimdilik saklı kalsın…

Ancak iddialar vahim olmanın da çok ötesindedir!

Tıpkı, Devlet Laboratuarı yangını soruşturması ve diğer soruşturmalar ve soruşturulması gereken konularda olduğu gibi…

Ve son bir soru;

İzlem hanım sözünü tutacak mı?

MESAJ KUTUSU

Sayın Sarper ALTINCIK, Başsavcılıkta yıllardan beridir takılan bazı önemli dosyalar hem yargı sistemini hem de hukuk camiasını artık sinirlendirmeye başladı. Bunların bir an önce işleme tabi tutulması konusunda yoğun mesajlar geliyor. Bu arada pek yakında birileri sizi bu konuda uyaracak haberiniz olsun istedik!

Sayın Hasan AMCA, bir zamanlar yönetim kurulu başkanlığı yaptığınız Kıb-Tek’te dönen rüşvet olaylarını ha keşke şimdi değil de görevde olduğunuz zamanlar dile getirseydiniz. Nedense görevdeyken dut yemiş bülbül kesilenler sonrasında bülbül gibi şakımaya başlıyor!

Sayın İzlem Gürçağ ALTUĞRA, Devlet Laboratuarında yapacağınızı söz verdiğiniz kapsamlı araştırma sonuçlarını kamuoyu merakla bekliyor. Görevini suistimal eden ya da edenler bir an önce ortaya çıkarılsın da tüm çalışanlar zan altında kalmasın.

Sayın Fırat ATASER, geçenlerde bölgeli bir vatandaşa çektiğiniz meydan dayağı kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Kendisinin bunu çoktan hak ettiğini söyleyenler bir hayli fazla, eğer gerçekten hak ettiyse ellerinize kollarınıza sağlık…

Sayın Halil TALAYKURT, Başbakanlık Denetleme Kurumu olarak geçen ay hazırladığınız Kıb-Tek raporunun hala kamuoyuna açıklanmaması endişeyle karşılanmaya başladı. İlgili birimler üzerinde baskı unsuru yaratmanız ve yargı sürecine gecikmeden başlanması bekleniyor…

Sayın Fikri ATAOĞLU, Dr. Fazıl Küçük müzesinin çalışan eksikliğinden ötürü kapısına kilit vurulmasının kesinlikle savunulur bir yolu yoktur. Tarihimize mal olmuş bir liderin ismini taşıyan bu mekan eskisinden çok daha fazla ilgiye muhtaç, umarız bir iki telefonla bu sorunların üstesinden gelirsiniz…

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, yerel seçimlerde partinizin amiral gemisinde göstereceği aday büyük önem taşıdığından burada en büyük sorumluluk da sizin üzerinizde olacak. Parti dışından bir aday olursa da siyasette intihar nitelinde sayılacak ipleri elinizden bırakmamanız öneriliyor…

Sayın Mehmet ÇILDIR, kısa bir süre sonra sürpriz dev bir proje ile gündeme gelmeye hazırlandığınız konuşuluyor. Bu arada konuyu devlet sırrı gibi sakladığınız söyleniyor, artık hayırlara vesile olsun. Bu arada memleket çok küçük yakında kokusu muhakkak çıkacaktır değil mi?

Sayın Kudret ÖZERSAY, şikayet etmeyi bir yana bırakıp bu ülkede yaşanan sayısız yolsuzluğun peşine düşseniz kim bilir belki de eski yıldız günlerinize geri dönme şansını yakalarsınız. Zira artık şikayet edenlerden bu halk iyiden iyiye bıktı usandı, sadece icraat istiyor!

Sayın Mehmet HARMANCI, mensubu olduğunuz partiye ara sıra uğramakta yarar var zira yerel seçimler öncesinde TKP ile birleşmemek gibi tarihi hata olacak bir kararın altına imzalarını attılar. At başı geçecek gibi görülen seçimlerde umarız şahsınıza karşı bin kasıt yoktur!

Sayın Hasan SADIKOĞLU, yerel seçimlerde neredeyse rakipsiz tek aday olacaksınız gibi görülüyor. Çok büyük ihtimalle de diğer iki hükümet ortağı da aday göstermeyerek size destek verecek diye duyduk, hadi bakalım şimdiden hayırlara vesile olsun…

Sayın İlker İPEKDAL, dün bir otelin havuzunda yaralanıp bayılan bir kadına yaptığınız ilk müdahale ile hayatını kurtardığınız mekandakilerin coşkusuyla karşılandı. Bu arada havuza uçarak atlamanız da gençlerin büyük beğenisiyle karşılandı, tebrik ederiz…

Sayın Ömer ŞAN, eşinize sürekli olarak kilo vermesini telkin etmeniz ileride başınıza fena halde çorap örebilir. Onların kiloları dışında ne olursa olsan eleştirseniz bu kadar bozulmazlar, uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Faiz SUCUOĞLU, dünkü trafik kazası sevenlerinizin yüreklerini hoplattı, şükürler olsun çok ucuz atlattınız. Bu arada kazanın duyulmasından hemen sonra konuyu başka yerlere çekmeye çalışanlar da olmadı değil, büyük geçmiş olsun…

Sayın Ahmet BENLİ, dün akşam bir dost yemeğinde geçtiğimiz yerel seçimlerde iddia üzerine kaybettiğiniz takım elbisenin konusu oldu diye duyduk. Artık şu sözünüzü tutun da siz de kurtulun, dört gözle takım elbiseyi bekleyen de…