Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa Türk Belediyesi Başkan Adayı olarak açıklanan Dr. Sıla Usar İncirli, Brüksel’de, Avrupa Komisyonu Yapısal Destek Reform Destek (DG Reform) Genel Müdürü Mario Nova ile görüştü.

CTP’den yapılan açıklamaya göre, Lefkoşa’nın çağdaş bir şehir standartlarına ulaşılabilmesi için gerekli olan projelere destek arayışı çerçevesinde gerçekleşen görüşmede, İncirli, ayakları üzerinde duran bir başşehir yaratmak, nefes alan ve nefes aldıran bir Lefkoşa için kolları sıvadıklarını söyledi. İncirli, göreve heyecan ve tutkuyla hazır olduklarını dile getirdi.

İncirli, Lefkoşalının hak ettiği hizmeti alabilmesi için bu yolda önlerine çıkan engellerin tümünü tek tek aşmaya kararlı ve hazır olduklarını ifade ederek, “Elimizdeki kaynakların ve imkanların yetersizliği bahanesini bir kenara bırakmamız gerekiyor. Ulaşılabilecek uluslararası kaynaklardan faydalanmak için proaktif bir şekilde inisiyatif almalı ve stratejik öneme sahip projelerle bu kaynakları elde etmek için çalışmalıyız.  Finansal kaynakları doğru yönetmek en az bulmak kadar önemlidir ” dedi. 

- “Bizim birleşen bir Lefkoşa’ya ihtiyacımız var”

İncirli, bu hedeflerle, Lefkoşalının önünü açacak işler yapacaklarını vurguladı ve şu şekilde devam etti:

“Bizim üreten ve kazanan bir Lefkoşa’ya da ihtiyacımız var. Lefkoşa’nın dünyayla birleşen bir yapıya kavuşması için yeni geçiş noktaları açılmalı. Haspolat-Mia Milia kapısının açılmasının öneminden söz ettik. Biz, bu kapının açılabilmesi için üzerimize düşen görevi yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Bu sayede Yeşil Hat Tüzüğü ile iki toplum arasındaki ticaretin de önünün açılacağı ve daha da artacağı ve bunun da iki taraf için de faydalı olacağı üzerinde görüş birliğine vardık. Ayrıca Baf ve Mağusa kapılarıyla ilgili de değerlendirmelerimizi gerçekleştirdik.”

İncirli, Kıbrıslı Türklerin AB’yle ilişkilerinin güçlenerek artması gerektiğini vurgulayarak, “Lefkoşa’mızın birçok sorunuyla ilgilenmek mecburiyetindeyiz. Lefkoşa’mızın nefes alan bir şehir olabilmesi için güçlü çevre politikaları uygulamalıyız” dedi.

- “Bizim üreten ve kazanan bir Lefkoşa’ya ihtiyacımız var”

Nefes alan bir Lefkoşa için yeşilin çoğaltıldığı, trafiğin azaltıldığı, insanların yeşil alanlarda uzun zaman geçirebilecekleri alanlar oluşturmaları gerektiğini ifade eden İncirli, Brüksel’de Nava ve ekibiyle iklim krizi ve nefes alan Lefkoşa konularını görüştüklerini söyledi.

Yeşil alanların Lefkoşa’nın akciğeri olacak şekilde artırılması, bisiklet, yürüyüş ve koşu yolları, dinlenme alanları, sportif aktivite alanları projelerini Nava’yla paylaştıklarını kaydeden İncirli, Lefkoşa’nın ekonomik ve sosyal açıdan da güçlenmesi gerektiğini vurguladı

İncirli, “Bizim üreten ve kazanan bir Lefkoşa’ya ihtiyacımız var” dedi.

- “Hedefimiz üreten, ürettikçe çoğalan ve ayakları üzerinde duran bir Lefkoşa”

Lefkoşa’nın ekonomik ve sosyal açıdan da güçlenmesi gerektiğini vurgulayan İncirli, “Bizim üreten ve kazanan bir Lefkoşa’ya ihtiyacımız var. Kendimize, özellikle Suriçi’nde üretilen hizmet ve ürünlerde AB standartlarını yakalayabilme hedefini koyduk” diye konuştu.

İncirli, Suriçi’ndeki esnaf, kafe ve restoranların ulaşılacak desteklerle kalkınmasını sağlamak, özgün dokuyu da koruyan ve turizm için bir çekim merkezi yaratan bölgesel ekonomik kalkınma projeleri için çalışacaklarını iletti ve kadın, genç ve teknolojik girişimlerin de önünü açabilecek projelerin de değerlendirildiğini ifade etti.

İncirli, “Bugün AB’nin başşehri Brüksel’deyiz, yarın Kıbrıs’ımızın başşehri Lefkoşa’da olacağız” diyerek, ülkenin dünyada hak ettiği yeri; Lefkoşalının da hak ettiği hizmeti alabilmesi için bu yolda önlerine çıkan engellerin tümünü tek tek aşmaya kararlı ve hazır olduklarını ifade etti.

- “Dünyaya açılmak ve kendimizi gerçekleştirmek en doğal talebimiz olmalıdır”

Kıbrıslı Türklerin ekonomik ve sosyal yaşamda Kıbrıslı Rumlarla birlikte gelişebileceği çalışmalara da ihtiyaç olduğuna işaret eden İncirli, şu şekilde konuştu:

“Teknolojik gelişmeler sayesinde sınırların ortadan kalktığı bir dünyada, dünyaya açılmak ve kendimizi gerçekleştirmek en doğal talebimiz olmalıdır. Kıbrıs için federal temelde kalıcı bir çözüm arayışına devam ededuralım, hayatın da bir yandan akıp gittiğini, kaçırdığımız şeyin de kendimiz olduğunu unutmamalıyız. Teknolojik gelişmeler sayesinde sınırların ortadan kalktığı bir dünyada, dünyaya açılmak ve kendimizi gerçekleştirmek en doğal talebimiz olmalıdır.”