Pile’de yaşayanların çilesi yıllardır devam ederken, KKTC toprağı olduğu halde değilmiş gibi davranılıyor.

KIBRIS MANŞET-ÖZEL

Barikat meselesi Coronavirüs ve Karantina ile başka bir boyut kazandı.

KKTC’nin tümünde ilan edilen Karantina, 14 Mart’ta Pile için de uygulandı.Ancak KKTC için kısıtlamaların kısmen kaldırıldığı 4 Mayıs ve sonrası için Pile gözardı edildi.

Pile, halen Karantina sürecinde.Köyden çıkamıyor, köyüne giremiyor, işine gidemiyor, para kazanamıyor ve bu arada köyde kullanımda olan para cinsi Euro olduğundan Euro ile alışverişe mecbur bırakılıyor.

Ayşegül Baybars 3 Mayıs 2020 tarihli açıklamasında 4 Mayıs 2020’de Bakanlar Kurulu’nda Pile konusunun görüşüleceğini söylemişti.

O tarihten bugüne defa defa Bakanlar Kurulu yapıldı, ama Pile’nin sorunu hala devam ediyor.

Pile halkı için kısıtlama devam ederken, Barikat sonrası alanda yaşamını sürdürdüğü halde, Beyarmudu sınırı sayılan bölgede yaşayan ve Pile köylüsü ile temas imkanı olanlar ise Batı Kapısından giriş ve çıkış yapabiliyolar.

Akıncı: Özellikle ekonomik olarak içine düştükleri zor durumdan çıkabilmeleri için çeşitli kararlar üretilmesi mümkündür. Bunun için hükümetin ivedilikle çalışma yapması gerekir.

Erhürman: Pile’nin özel durumu dolayısıyla Pile’de yaşayan yurttaşlarımız ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Pile haricinde KKTC’de kısmen normalleşmenin başlamasına rağmen, Pile köyü için kısıtlamalarhalen daha 4 Mayıs öncesindeki gibi devam etmektedir.

Ataoğlu: Pile Köyü, tam anlamı ile kaderine terkedilmiş durumda. KKTC ve Güney ikilemi arasında bırakılmışlardır. Döviz tırmanırken, Euro kullanmaya mecbur bırakılmış, işine gücüne gidemiyor ve neredeyse barikatlar arkasında hapis tutuluyorlar.

Çeler ; Gerek Kuzey, gerekse de Güneyde açılımlarla birlikte, bazı sektörlerin yeniden çalışmaya başlamasına rağmen Pile’de yaşayan vatandaşlarımızın mağduriyetleri halen sürüyor.

Pile’li Türkler İltica Noktasında

Pile’nin çilesi yıllardır devam ediyor.

KKTC toprağı ama değilmiş gibi davranılıyor.

Köyün altyapı ve üstyapı çalışmalarının tümü Rum tarafından karşılanıyor.Elektrik, çöp ve aydınlatma, asfaltlama ve su hizmetleri tüm köye Rum yönetimi tarafından sağlanıyor.

Ve bu hizmetler karşılığı Türkler’den ücret talep edilmiyor.

Köydeki tüm alışveriş Euro cinsi ile gerçekleşiyor.

Köyün bir Türk İlkokulu, bir camisi, bir de seçilmiş muhtarı.

2018 krizine dek olağanüstü bir durum yaşanmadığından sorun da çıkmadı.2018’deki Türk Lirası’nın değer kaybı ile Pile barikatı Rum halkının alışveriş giderleri için yoğunlaşmaya başladı.

Pile kapısındaki yığılma, köylünün işine gitmesi, evine dönmesi için bile sorun olmaya başladı.

Bu sorunun çözümü için köy muhtarı ve köylünün feryatları hiç işe yaramadı.

Beyarmudu halkına tanınan Batı Kapısından giriş-çıkış, Pile köylüsü için uygun da görülmedi.

Pile’linin kaçakçılık yaptığıfısıldansa da, esas kaçakçılığın Beyarmudu Batı kapısı merkezli olduğu konuşuluyor.Hatta, bazı sermaye sahiplerinin, Beyarmudu Batı Kapısı üzerinden kaçakçılığı organize olarak yürüttüğü ve bu kapının Pile’lilere açılmaması için baskı yaptığı da dillendiriliyor.

Karantina Günleri’nde Pile

Barikat meselesi Coronavirüs ve Karantina ile başka bir boyut kazandı.

KKTC’nin tümünde ilan edilen Karantina, 14 Mart’ta Pile için de uygulandı.Ancak KKTC için kısıtlamaların kısmen kaldırıldığı 4 Mayıs ve sonrası için Pile gözardı edildi.

Pile, halen Karantina sürecinde.Köyden çıkamıyor, köyüne giremiyor, işine gidemiyor, para kazanamıyor ve bu arada köyde kullanımda olan para cinsi Euro olduğundan Euro ile alışverişe mecbur bırakılıyor.

Ayşegül Baybars 3 Mayıs 2020 tarihli açıklamasında 4 Mayıs 2020’de Bakanlar Kurulu’nda Pile konusunun görüşüleceğini söylemişti.

O tarihten bugüne defa defa Bakanlar Kurulu yapıldı, ama Pile’nin sorunu hala devam ediyor.

Pile halkı için kısıtlama devam ederken, Barikat sonrası alanda yaşamını sürdürdüğü halde, Beyarmudu sınırı sayılan bölgede yaşayan ve Pile köylüsü ile temas imkanı olanlar ise Batı Kapısından giriş ve çıkış yapabiliyolar.

Pile’liler İltica Mı Etsinler?

Gelinen noktada Hükümet başını kuma gömmüştür.Çare üretmek yerine üç maymun misali “görmem, duymam, bilmem” diyor.

Aylardır cebine para girmeyen, doktoruna gidemeyen ve çalışamayan Pile’liler KKTC vatandaşı.

Hepsi de seçimlerde oy veriyor.Bütün siyasiler Pile kahvelerinde boy gösteriyor, oy talep ediyor.

Ama şimdilerde Pile için herşey altüst.Artık sadece kızgın değiller, çok öfkeliler.

Devletin artık bir karar üretmesini istiyorlar.

Pile, KKTC Devleti’ne bağlı bir köy mü? Yoksa değil mi?

Hükümetin artık bu konuyu,erteleme ve öteleme lüksü kalmamıştır, çünkü Pile olayı daha vahim boyutlara varmak üzere.

KKTC vatandaşlığını iade etmekten söz ediyor Pile’liler.

KKTC kimlik kartlarını İçişleri Bakanlığı’na bırakmaktan bahsediyor.

Hatta daha da ileri gidip, KKTC bizi istemiyorsa biz de Güney’e iltica edelim diyenler bile var.

Görünen o ki iş çok büyüyecek.

Pile köyünü sevk ve idare etmekten aciz bir KKTC Devleti olamaz.

Olsa olsa KKTC Devletini yönetenler aciz olabilir.

Ancak bu acizliğin cefasını çeken Pile’linin sabrı son noktada ve dananın kuyruğu kopmak üzere.

Bunun bedeli de KKTC için çok büyük olur. Vebali ise Devleti yönetenlerin boynuna asılır.

*****

Pile için kısıtlama sürecinin kaldırılmaması ve Pile için herhangi bir başka çözümün de üretilmemesi noktasında Cumhurbaşkanı ve siyasilerimizin görüşlerine de başvurduk;

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı:

Pile, 1974 sonrası Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların ortak yaşam sürdürdüğü tek köy olarak oldukça özel bir konuma sahiptir ve kendine  özgü bir statüsü vardır.

Geçmişte gerginliğe yol açan bazı gelişmelere rağmen Pile’de birlikte yaşamanın gerektirdiği asgari koşulların korunmuş olması her şeyden önce burada yaşayan köylülerin ve yerel yöneticilerin başarısıdır. Barış içinde birlikte var olmanın güzel bir örneği olarak gösterilen Pile’de huzurun devamına katkı sağlamak için herkese görev düşmektedir.

Zaman zaman Pile’nin özel konumundan yararlanmak isteyen bazı çevrelerin buraya konuşlanma gayretlerine de rastlanmaktadır. Örneğin bölgede faaliyete başlayan yasa dışı kumarhanelere yönelik olarak birkaç yıl önce  KKTC Cumhurbaşkanlığı, Rum Yönetimi ve BM’nin işbirliği ve İki Toplumlu Suç ve Suça İlişkin Konular Teknik Komitesinin gayretiyle ortak polis operasyonları düzenlenmesi gerekmiştir.

Pile’nin iyi bir örnek olarak korunup geliştirilmesi için Kıbrıs’taki ilgili tüm tarafların titizlikle hareket etmesi şarttır. Özellikle köyün eşitlikçi statüsünün korunması ve uygulamalarda, bir taraf lehine dengenin bozulmaması büyük önem taşımaktadır.

Bunun yanında KKTC olarak, Pile’de yaşayan yurttaşlarımızın yaşam kalitelerini artırmaya ve hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik bir anlayışla hareket etme sorumluluğumuz vardır. Pileli kardeşlerimizin hiçbir dönemde mahrumiyet ve mağduriyet duygusuna kapılmaması için çaba harcamamız gerekir.

Son aylarda ortaya çıkan COVİD 19 salgınına bağlı olarak Pile’de ilave sorunlar meydana geldiği görülmektedir. Pile Muhtarlığının çeşitli çalışmalar yürüterek bazı konularda rahatlamalar sağladığını biliyoruz. Örneğin köyde erzak sıkıntısı yaşanmaması için gerekli temassız sevk mekanizmasının oluşturulduğu ve Güneyden maaşını alamayan Kıbrıslı Türk köylülerin bu sorununun çözüldüğü bilgimizdedir.

Fakat daha çözülmesi gereken ve Muhtarlığın gücünü aşan sorunlar da vardır. Cumhurbaşkanlığı olarak bize de intikal ettirilen çeşitli sorunlar oluyor. Bu süreçte Pile’ye yönelik ilgimizi hep canlı tuttuk. Arkadaşlarımız Pile Muhtarı ile sürekli iletişim içindedirler. Niteliğine göre bazı sorunların çözümü için KKTC kurumları bazı sorunların çözümü içinse İngiliz Yüksek Komiserliği ve BM yetkilileriyle temas kuruyoruz.

Bu aşamada sağlık tedbirlerini elden bırakmadan köyde yaşamını sürdüren kardeşlerimize her türlü desteği sağlamaya odaklanmak gerekmektedir. Özellikle ekonomik olarak içine düştükleri zor durumdan çıkabilmeleri için çeşitli kararlar üretilmesi mümkündür. Bunun için hükümetin ivedilikle çalışma yapması gerekir.Bizler de Cumhurbaşkanlığı olarak Pile için gerek kendi kurumlarımızla gerekse Rum tarafı, İngiliz Yüksek Komiserliği ve BM yetkilileri ile ihtiyaç duyulan her an iletişim kurarak, devrede olmayı sürdüreceğiz.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman :

Pile’nin özel durumu dolayısıyla Pile’de yaşayan yurttaşlarımız ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Pile haricinde KKTC’de kısmen normalleşmenin başlamasına rağmen, Pile köyü için kısıtlamalarhalen daha 4 Mayıs öncesindeki gibi devam etmektedir. Bu noktada Pile’de yaşayan ve farklı kentlerimizde çalışan insanlar halen daha işine gidemiyor, para kazanamıyor ve bununla birlikte Pile dahilinde Euro kullanımına mebcur bırakılıyor. Bu hususta Pile'nin özel durumundan kaynaklanan bu sorunlar için derhal çözüm üretilmek zorunda.

DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu:

Pile Köyü, tam anlamı ile kaderine terkedilmiş durumda. KKTC ve Güney ikilemi arasında bırakılmışlardır. Döviz tırmanırken, Euro kullanmaya mecbur bırakılmış, işine gücüne gidemiyor ve neredeyse barikatlar arkasında hapis tutuluyorlar. Çok net ifade etmem gerekiyorsa, şunu söylemek mümkün; Pile bir Türk köyü ise KKTC yönetimi gereğini derhal yerine getirmek zorunda ve Pile’nin sorunlarını çözmek durumunda. Hem de hemen!

TDP Milletvekili Zeki Çeler ;

Gerek Kuzey, gerekse de Güneyde açılımlarla birlikte, bazı sektörlerin yeniden çalışmaya başlamasına rağmen Pile’de yaşayan vatandaşlarımızın mağduriyetleri halen sürüyor. Bu konuda adım atılarak mağduriyetlerin derhal giderilmesi gerekmektedir. Bunun için iki tarafın birlikte çalışması ve bilimsel temele dayalı ortak akıl ile hareket etmesi şarttır. Bu bağlamda iki toplumlu sağlık komitesi devreye girerek konuyla ilgili bilimsel temelde kararlar üretmeli, iki taraftaki karar mercileri de bu bilimsel kararlar temelinde insanlarımızın yaşadığı mağduriyetiortadan kaldıracak adımlar atmalıdır. Eğer ki sağlık ve bulaşma açısından risk arz ediyorsa da yapılması gereken bellidir. Pile’de yaşayan kardeşlerimiz ile Güneyde çalışan işçilerimiz bu ülkenin vatandaşı olduğuna göre bu insanlarımızın devlet tarafından sahip çıkılması da zorunluluktır.

YDP Genel BaşkanıErhan Arıklı :

Pile bizim için önemli ve stratejik bir yer. Türk-Rum ilişkilerinin rekabet ve işbirliğinin ortaya konulması gereken en önemli bölgemiz. Orada yaşayan Türklere sahip çıkmak, sorunları ile ilgilenmek, hele hele komşuları Rumlar karşısında sahipsiz bırakmamak Devletin görevidir. Muhtar oradaki Türklerin seçilmiş lideridir. Pile için en başından ayrı bir strateji geliştirilmeli ve muhtarla birlikte uygulamaya konulmalı idi. Hala geç kalınmış değildir. Oradaki Türkler kaderine terk edilemez.