Müdahalelerin, ajitasyonların, açık ve kapalı desteklerin gölgesinde bir Cumhurbaşkanlığı seçimini geride bıraktık.

Ne olduysa oldu, ülkemiz yeni Cumhurbaşkanı’na kavuştu.

Adayların gönlündeki makama Sayın Tatar oturdu. Hepimize hayırlı olsun.

Siyasileri ve bizleri pandemi disiplininden bile uzaklaştıran seçim hipnozundan nihayet çıktık.

Gerçeğe uyandığımızda toplum olarak kendimizi iki konuyla yüzleşir bulacağız.

İçimiz ve işimiz.

İçimiz birlik ve beraberliğimizdir.

İçimiz, aklıselim hareket edip huzur ve ahengimize sahip çıkmamızdır.

İçimiz, kahve sohbetlerimize kaldığımız yerden devam etmektir.

İçimiz, kültürümüzle, dokumuzla güneşimizi, denizimizi, havamızı, doğamızı şenlendirmektir.

İçimiz, birileri kazandı, birileri kaybetti diyerek geleceğin hesaplarını şimdiden alttan alta yapıp toplumumuzu zehirlememektir.

İçimiz, zafer sarhoşluğu tuzağına düşüp de toplumumuzu sosyal ve siyasi yönden rahatsız edecek olanlara fırsat vermemektir.

İşimize gelince.

Yüzlerce işsizliğin gölgesinde yapılacak çok işimiz var.

İşin en büyüğü Sayın Tatar’a düşüyor.

Dışarıdaki işi Kıbrıs Türk Toplumu’nu temsil etmek iken, içerideki işi de devletin dağınıklığını toparlamak olacaktır.

Ekonomi, eğitim, sağlık üçlüsü başlı başına imtihanı olacaktır.

Diğer siyasilere de çok iş düşecektir.

Sayın Akıncı her ne kadar 45 yıllık siyasi hayatını noktaladığını açıklasa da, Toplumcu Demokrasi Partisi’nin yeniden ayağa kaldırılıp, solun yeni yıldızı yapılması yönünde akillik yapacaktır.

Solun zemin arayışlarına, sağın dağınıklığını da hesaba kattığımızda, ülkede sistem tartışmalarının en kısa sürede yaşanacağı bir döneme girecek gibiyiz.

Kendine çeki düzen vermeye çalışan siyasetçilerin yanı sıra, yer kapmaya çalışan siyasetçi ve bürokratların çalkalı gölgesinde işleyecek tüm devlet kurumları.

Tüm bu yaşanacakların gölgesinde, devlet disiplininin belki de hiç olmadığı kadar dejenere olmasına şahit olacağız.

Ülkemizin, devletimizin her dokusuna bir kanser hücresi gibi yayılmış statikonun direnci nedeniyle, işimiz eskisinden de zor olacak üstelik.

İşimiz her alanda yapılması gereken reformların sancısını çekmek olacak.

İşimiz, gençlerimizin geleceğini kurtarmak olacak!

Seçimler toplumların kaderlerini bir yere kadar etkiler.

Asıl kaderimizi bizler belirleriz.

Kaderimizi içimiz ve işimiz belirler.

Şimdi içimize dönme zamanıdır.

Şimdi işlerimize dönme, iş başı yapma zamanıdır.

İçimiz huzurumuz, işimiz geleceğimizdir.

İçimiz birliğimiz, işimiz irademizdir…

İletişim: 0542-8529899