Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, KKTC’ye yönelik katkıların devam edeceğini, ancak önümüzdeki dönemde bu katkıların kullanım alanlarında köklü değişikliklerin yapılacağını açıkladı.

Akça ayrıca; geçmişte maaş ödemelerinde kullanılan katkıların artık ağırlıklı olarak altyapının geliştirilmesi için yatırımlarda ve özel sektörün kalkındırılması, geliştirilmesi ve büyütülmesi için reel sektör desteklerinde kullanılacağına dikkat çekti.


Akça’nın açıklaması özellikle kamu çalışanlarında ve sendikacılarda ciddi endişelere yol açtı. Çok sayıda kamu görevlisi “Bu durumda 13. maaşlar ödenmeyecek mi?.. Ya da hükümet maaşları nasıl ödeyecek?” sorusunu gündeme getirdi.


Akça, Dipkarpaz-Liman Yolu temel atma töreninde KKTC ekonomisiyle ilgili bazı değerlendirmelerde bulundu.


“Devlet artık her alanda yatırım yapmak durumunda değildir, birçok alanda yatırımı bırakmıştır” diyen Akça, havaalanları, elektrik sistemleri, telekom sistemleri ve limanların artık devlet tarafından yapılmamakta olduğunu, işletme devri suretiyle uzun süreliğine özel sektöre kiralandığını ve yatırımların da özel sektör tarafından yapıldığını kaydetti.

Akça şöyle devam etti:


“Kuzey Kıbrıs’ta da bu politikalar gereği, Türkiye’de de aynısını uyguluyoruz, önümüzdeki dönemde havaalanı için, elektrik sistemi için (skala sistemi ve iletim hariç), telekom sistemi için ve limanlar için Türkiye Cumhuriyeti tarafından herhangi bir yatırım ayrılmayacaktır.


   Burada artık bunların işletme hakkı devriyle yaptırılması, özel sektörün hizmetine girmesi zamanı gelmiştir. İnşallah en kısa sürede bu dönüşüm sağlanacaktır. Bu dönüşümle birlikte KKTC’deki ekonomik kalkınmanın altyapısı çok daha güçlendirilmiş olacaktır. Bu şekilde işletilen ulaştırma, elektrik ve telekom birimleriyle daha kaliteli ve daha ucuza hizmet gelecektir” dedi.

“Tasarruflar işletme kredisi olmalı”


Halil İbrahim Akça, KKTC ekonomisinin özel sektörle büyüyeceğini ve istihdam alanlarının da özel sektörle yaratılabileceğini belirterek, bunun için bankalardaki özel tasarrufların yatırıma yönlendirilmesi gerektiğini ifade etti.


Akça, bankalarda Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 150’si kadar tasarruf bulunduğunu belirterek, resmi kayıtlarda KKTC bankalarında 8,5 milyar TL tasarruf bulunduğunu, KKTC bankalarının aracılığıyla yurt dışında değerlendirilen tasarruflarla birlikte bu rakamın 9 milyar TL’nin çok üzerine çıktığını söyledi.


KKTC’deki tasarrufların büyük bir bölümünün tüketim kredilerinde veya devlete borç verme şeklinde değerlendirildiğini söyleyen Akça, sistemin iyileşmesiyle ve doğru yöne gidilmesiyle tasarrufların yatırıma ve işletme kredisine dönüşebileceğini kaydetti. Akça, “Bugün maalesef 9-10 milyar TL’lik tasarrufun 1 milyardan daha azı yatırım kredisi veya işletme kredisi olarak kullandırılmış durumdadır” dedi.


   
Güney’deki alışverişlerden rahatsız


Halil İbrahim Akça, Güney Kıbrıs’ta önemli oranda harcama yapılmasının, Türkiye’den KKTC’ye kaynak gönderirken kendilerini hep tereddüde iten ve hep rahatsız oldukları bir konu olduğunu kaydetti. 
Akça, iki üniversite tarafından yapılan araştırmaya göre, gazinolarda harcanan paralar da dahil olmak üzere Kuzey Kıbrıs’ın, karşı taraftan, Güney Kıbrıs’ın burada yaptığından 5 katından daha fazla harcama yaptığını, bu harcamaların tamamen ülke ekonomisinden çıkan bir kaçak olduğunu söyledi.


Güney Kıbrıs’ta harcama yapanları suçlamadığını vurgulayan Akça, konuya ekonomik realite içinde baktığını söyledi.
Güney Kıbrıs’tan alışverişlerde iki nedeninin ön plana çıktığını belirten Akça, Güney’de yapılan harcamaların Rum ürünlerine değil ithal ürünlere olduğunu, bunun da KKTC’de bazı yanlışlıklar yapıldığının işareti olduğunu söyledi.


Aynı ithal malın Güney Kıbrıs’ta daha ucuza satıldığını söyleyen Akça, “O zaman bizim ithalat rejimini, limanların faaliyetlerini ve hizmet kalitesini gözden geçirmemiz gerekir” dedi.
Akça, bir başka neden olarak da, Güney’deki sistemin ürün garantisini daha iyi verdiğini, Kuzey’de ise aynı servis kalitesi ve garanti sağlanamadığını, bunda da kamu kurumlarına denetlemeye yönelik büyük görevler düştüğünü söyledi.

Tatar: Gelirleri artırmalıyız

Maliye Bakanı Ersin Tatar ise 13. maaşların ödenmesinde sorun yaşanmayacağını belirtirken, Türkiye’nin, KKTC cari bütçesine katkısının azalacağını doğruladı.
KKTC cari bütçesine 2009’da 600 milyon TL yardım yapan Türkiye, 2010’da bu katkıyı 450 milyon TL’ye, 2011’de 400 milyona, 2012’de ise 350 milyon TL’ye düşürmüştü. Maliye Bakanı Tatar, KIBRIS’a yaptığı açıklamada, 2013 bütçesinde cari harcamalara Türkiye katkısının 50 milyon TL daha azalarak 300 milyona gerileyeceğini söyledi. Tatar, gelirleri artırmakla birlikte 2012’de banka faizleri hariç 118 milyonluk bir açığın oluştuğunu söyledi.


Gelirleri artırmak için yoğun bir çaba harcadıklarını anlatan Tatar, 2013’te çalışanlara bir miktar artış verilmesinin öngörüldüğünü, bunun için de 200 milyon TL tutarında ek bir kaynak yaratılması gerektiğinin altını çizdi.
Tatar, “Cari açıklar nasıl kapatılacak?” sorusuna ise “Borçlanma şansı olmazsa elbette sıkıntı yaşanır. Çalışanlara istediğimiz gibi bir artış yapamayacak olmamızın nedeni de budur. Artış yaparsınız ama kaynağı olmazsa batarsınız” dedi.