BİLGİÇ: “FEDERASYON MODELİNİ ARTIK MÜZAKERE ETMEYECEĞİMİZİN CENEVRE’DE KAYDA GEÇİRİLMİŞ OLMASI ÇOK ÖNEMLİDİR”

ÖZTÜRK: “KKTC HALKI OLARAK, SİZDEN TANINMA VE DİĞER DEVLETLERLE İLİŞKİ KURMA YÖNÜNDE DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUZ”

Cumhuriyet Meclisi Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler Komitesi üyeleri, Ankara’daki temasları kapsamında, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkan Vekili Sadi Süreyya Bilgiç tarafından kabul edildi.

Meclis’ten yapılan açıklamaya göre, TBMM Genel Sekreterlik toplantı salonunda gerçekleşen kabulde ilk sözü alan Bilgiç, KKTC Cumhuriyet Meclisi Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler Komitesi üyelerini TBMM’de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Ankara’da temaslarına devam eden Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler Komitesi heyetinde Komite Başkanı Yasemi Öztürk’ün yanı sıra UBP Milletvekilleri İzlem Gürçağ Altuğra, Oğuzhan Hasipoğlu, HP Milletvekili Ayşegül Baybars ile Meclis Genel Sekreteri Seral Fırat yer alıyor.

TBMM Başkan Vekili Sadi Süreyya Bilgiç, “KKTC’nin Türkiye’nin gönlünde eşsiz bir yeri olduğunu” belirterek, Türkiye ve KKTC’nin sahip olduğu iş birliği ve dayanışma ruhuyla her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini söyledi.

Bilgiç, iki ülke arasındaki iş birliğini Kovid-19 sürecinde de gördüklerini ve görmeye devam edeceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Salgının tüm dünyayı sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan derinden etkilediği bir dönemde ülkemiz, Kıbrıs Türk halkını yalnız bırakmayarak, ilaç ve tıbbi malzeme desteğinin yanında bugüne kadar 340 bin doz aşı gönderildi ve aşılar gönderilmeye devam edecek. İnşallah bir sıkıntı olmadan bu küresel salgını atlatacağız. Küresel salgının Kıbrıs Türk halkına zorlukları azaltmak için seferber olan ülkemiz, KKTC’nin ekonomik kalkınmasına da destek olmaya devam etmektedir ve edecektir.”

Bilgiç, “TBMM’nin milli dava olan Kıbrıs ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiğini” ifade ederek, şunları söyledi:

“Nisan ayı sonunda Cenevre’de düzenlenen gayriresmi BM toplantısını büyük bir ilgi ve dikkatle izledik. Kıbrıs Rum tarafının kendini Ada’nın tek sahibi, Kıbrıs Türklerini ise azın gören zihniyetinde herhangi bir değişiklik olmadığını da tüm dünya ile beraber gördük. Ne olursa olsun iktidarı ve refahı Kıbrıs Türk halkıyla paylaşmak istemiyorlar. Modası geçmiş, iki tarafın rızasını yansıtmayan BM parametrelerinin ardına saklanarak, yıllardır reddettikleri federasyon modelini savunuyor görüntüsü vermeye çalışıyorlar. Bu da Rum tarafının samimiyetsiz yaklaşımının en somut göstergesidir. 50 yılı aşkın süredir çözüm getirmeyen federasyon modelini artık müzakere etmeyeceğimizin Cenevre’de kayda geçirilmiş olması çok önemlidir.”

Kıbrıs Türk halkının eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi ve Ada’da iki devletin iş birliğine dayalı bir çözümün müzakere edilmesine yönelik Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Cenevre’de sunulan öneriye destek bildiren Bilgiç, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu artık Kıbrıs Türk halkı ve KKTC’nin beka, istiklal ve istikbal mücadelesidir. Ada’da iki ayrı halk ve devlet olduğu gerçeğini uluslararası topluma izah edilmesi amacıyla sizlere her türlü desteğe hazırız. Kıbrıs meselesinde olduğu gibi, Doğu Akdeniz’de de Kıbrıs Türkünün meşru hak ve çıkarlarını tam bir dayanışma halinde korumayı sürdüreceğiz.”

Bilgiç, “Kıbrıs Türkü’ne yönelik uygulanan haksız ve insanlık dışı izolasyonlar karşısında KKTC’nin sesini duyurabilmek, görünürlüğünü artırılabilmesini sağlamak amacıyla parlamenterler seviyesindeki temasların önem kazandığını” söyledi.

Bilgiç, “Meclislerimizin tam bir istişare ve iş birliği halinde, Kıbrıs Türk halkının layık olduğu mertebeye ulaştırılacağına yönelik inancımız ve kararlılığımız tamdır” dedi.

ÖZTÜRK

Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler Komitesi heyetinde Komite Başkanı Yasemin Öztürk, heyetiyle birlikte TBMM’de bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.

KKTC’nin 50 yıldır izolasyonlara ve ambargolara maruz kaldığını ifade eden Öztürk,  “Bir 50 yıl daha oyalanmak istemiyoruz. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi her masaya oturduğunda bizden yeni şeyler kazandı, her masaya oturduğumuzda yeni şeyler talep etti. Bizi sürekli masada oyaladı, biz artık bu oyunlara gelmek istemiyoruz, artık iki devletli çözümü dillendirmemiz gerekiyor, kesinlikle federasyonu konuşmamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Öztürk konuşmasına şöyle devam etti:

“Artık izolasyon ve ambargolardan KKTC’nin beli bükülmüştür. Bizim ekonomimiz turizm ve yükseköğrenime dayalı, pandemi sürecinde de büyük ekonomik sıkıntılar yaşadık. Anavatan Türkiye, KKTC’nin tanınması yönünde her zaman yanımızda gerek finansman gerekse söylemsel olarak uluslararası arenada bizi temsil etti, haklarımızı savundu ve buna devam ediyor. KKTC halkı olarak, sizden tanınma ve diğer devletlerle ilişki kurma yönünde desteğinizi bekliyoruz.”

Öztürk, tüm dünyanın gözünün Kıbrıs’ta olduğunu, Ada etrafındaki doğal kaynakların araştırmasıyla ilgili çalışmaların devam ettiğine işaret ederek, bu konuda da KKTC olarak tam uyum içinde hareket etmeleri gerektiğini de söyledi.