Halkın Partisi Gazimağusa İlçe Başkanı Süleyman Canatan ve İskele İlçe Başkanı Yılmaz Yılmazoğulları ortak basın açıklaması yayınladı. 
“ÇOCUKLARIMIZA DAHA GÜZEL BİR BÖLGE VE GELECEK BIRAKMAK İSTİYORUZ”
Açıklamada, sona gelinen Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı’nında merkeziyetçi bir anlayışın olmadığı tüm süreçlerde etkin katılımın sağlandığı, bu hususun oluşması adına en baştan itibaren özveri içerisinde çaba harcandığı kaydedildi.
150’den fazla katılımcının ve paydaşın olduğu bir ortamda herkesin taleplerinin tamamen karşılanmasının mümkün olmadığı ancak ortak aklın ürünü bir İmar Planı’nın ortaya çıkması için çaba gösterildiği belirtildi.
Açıklamada, “Plansızlık nedeniyle çarpık kentleşmeye tanık olduğumuz önümüzde bir Girne örneği varken, tüm paydaşların Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi bölgelerinde Girne’deki gibi bir durumun oluşmasına rıza göstermeyeceğini ve en erken sürede tüm bölge için kapsamlı bir İmar Planı için destek vermeleri gerektiğini düşünüyoruz.” denildi.
Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı’nın Ülkesel Fizik Plan’a uygun şekilde kollektif bir anlayışla hazırlandığını söyleyen Canatan ve Yılmazoğulları, insanların yaşam kalitesini artırmak, bölgenin potansiyelini kullanarak sürdürülebilir çevre ve ekonomik kalkınma sağlamak için bölgemizin imar planına ihtiyaç bulunduğunu bildirdi.  
Halkın Partisi Gazimağusa İlçe Başkanı Süleyman Canatan ve İskele İlçe Başkanı Yılmaz Yılmazoğulları ortak basın açıklaması şu ifadelerle devam etti:
“Gazimağusa’nın bölgesel ana hizmet merkezi kimliğine kavuşturulması çok önemlidir. Ülke ekonomisinin Lefkoşa - Girne ekseninden çıkartılarak tüm adaya ve özellikle bölgemize planlı şekilde yayılmasını destekliyoruz.  İskele’nin, İlçe merkezi olarak tüm ilçesine ve özellikle uzak Karpaz köylerine hizmet edebilecek konuma kavuşturulmasını hedefleyen düzenlemelerin plan kararlarında yer aldığını biliyoruz..  Yeniboğaziçi’nde yerel ve  uluslararası öneme sahip tarihi ve kültürel mirasına, doğal değerlerine , özgün kültürel ve geleneksel yaşam özelliklerinin korunduğunu sevinerek görüyoruz. Bölgemizin kırsal alanlarında tarım ve tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi, eko/agro turizm sunan yerleşimleri ile sürdürülebilir yüksek yaşam kalitesi sunan alanlar yaratırlması ayrıca bizlere bölgemizin  geleceği için umut vermektedir. 
Yıllardır bölgemizde plansızlığın yarattığı birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu konuda genel anlamda ulaşımda, sağlıkta, eğitimde, sosyalleşeceğimiz alanlarda yaşanan ciddi eksiklikler bölge insanının yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. 
Bölgemizde birçok altyapı eksikliğinden kaynaklı sorunlar vardır. Her yağmurda, yağmur suyunun kanalizasyona karışması, su taşkınlarının oluşması, çocuğunuzun güvenli bir ortamda oynayacak park alanlarının olmaması, evlerimizin önünün araç park yerine dönmesi,  evlerimizin yanı başında yapılan 20 katlı yapının tüm güneş ve havayı kesmesi, café ve barlar dışında arkadaşlarınızla sosyalleşebileceğiniz kent parklarının olmaması gibi. Bu şekilde altyapısız ve plansız yaşam insanlarımızın ruh ve beden sağlığını da kötü yönde etkilemektedir. Bu bağlamda da  imar planına baktığımız zaman altyapı kural ve koşullarını belirleyen, altyapısız imarı engelleyecek düzenlemelerin imar planında olması bölgemizin geleceği için çok önemli bir kazanımdır.” 


“İLK KEZ TAŞKIN RİSKİ OLAN ALANLAR BELİRLENDİ”
“Son yıllarda yaşanan aşırı yağışlarla da plansızlığın acısını en derin şekilde hissettik” denilen açıklamada, ilk kez bir imar planı ile Taşkın Riski olan alanların belirlendiğini ve bu bölgelerde taşkın riskinden korunmaya yönelik tedbirlerin bir zorunluluk olarak planda yer aldığı vurgulandı.   
Canatan ve Yılmazoğulları, bölge içerisinde kişi başına düşen yeşil alan miktarının artırılması için Gülseren ve BM kampı yanında, belirli lokasyonlardaki kamu arazilerinin “yeşil alan” amacı ile ayrılmış olmasının, aynı zamanda site türü gelişmelerden %10 oranında yeşil alan kazanımı yönündeki düzenlemenin ve buna ek olarak bonus sistemi getirilerek konut alanlarında kamuya terk edilecek %10 oranındaki yeşil alanın artırılmasının da oldukça önemli bir kazanım olduğunu belirtti. 
Ortak açıklamada şu ifadelere de yer verildi:  
“Çevre, doğal yaşam korunarak bölge insanının yaşam kalitesini arttırma gayretiyle oluşturulmuş İmar Planı’nda yer alan yeşil alanın Avrupa Birliği standartlarının üzerinde olması planın ne kadar ileriye dönük ve çevreye duyarlı olduğunun bir göstergesidir. Ayrıca bölgenin doğal, kültürel ve tarihi dokusunu koruyarak, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma hedefiyle tüm risklerin minimize edildiğini görüyoruz. Bahse konu İmar Planının Ülkesel Fiziki Plan kapsamında bilimsel raporlar ışığında yürütülerek, ekolojik yenilikçi bir ekonomik anlayışa sahip olduğu açıktır. Bu İmar Planı ile gerek kırsal bölgelerde gerekse de kentlerde nitelikli iş sahaları ve yerli istihdam olanakları yaratacak, bölgenin kıyıları ile bütünleşik kaliteli yaşam merkezleri hedefleyen bir vizyon ortaya konmuştur. Turizmden ekonomiye, yükseköğrenimden tarıma kadar, birçok alan ele alınarak ileriye dönük ciddi bir çalışmanın ürünü olmuştur. 

Böylesine güzel bir yapının oluşturulması için gösterilen bu iradeyi sonuna kadar desteklediğimizi bölgesini seven, çocuklarına daha güzel bir bölge ve gelecek bırakmak isteyen bireyler ve Halkın Partisi Gazimağusa ve İskele İlçe Başkanlıkları olarak yineliyoruz.”