HINCAL ULUÇ : " KIBRIS İÇİN NİYE SAVAŞTIK BİZ "  

Sabah gazetesi yazarlarından Hıncal Uluç, köşe yazısında KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerine geniş yer verdi.

 Ünlü yazarın yazısını yorumsuz olarak şöyle:


 Bugün bu soru bile ne kadar gereksiz, lüzumsuz, saçma geliyor çoğumuza.. Sokakta çevirin sorun, omuz silker geçerler.. "Ne olursa olsun, bana ne" der, çoğu.. 
Nerden mi çıkarıyorum.. 
Kıbrıs'ta geçen pazar Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı.
Sonucu bilen kaç kişi var aranızda?. Geçtik.. Seçimi bilen var mı?
Bir gazetede bir yorum okudunuz mu, seçimlerle ilgili?. Bir televizyon, bir açık oturum düzenledi mi, bir tartışma programı yaptı mı?.
Yahu Kıbrıs!.. Yavru vatan hani.. Uğruna Taksimlerde toplandık.. "Ya taksim, ya ölüm" diye bas bas bağırdık.. Türk Ordusunu Kurtuluş Savaşından sonra ilk defa harbe soktuk.. Şehitler verdik.. Uğruna, Yunanistan'la kanlı bıçaklı olduk. Dünyanın yarıdan fazlası bizi boykot etti, umursamadık.. Ambargolar yüzünden ekonomik krizlere düştük.
Peki ne oldu şimdi de, Kıbrıs, bir kaç kumarbaz dışında kimsenin umurunda değil?.
Dahasını söyleyeyim..
Bu defaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine, ilk defa Türkiye'den zerre müdahale olmadı. Ne iktidar, ne de muhalefet partileri, seçime giren yedi adaydan birinin, yanında, ya da karşısında yer aldılar.. İyi bir şey aslında da, sebep ne?. Kıbrıs demokrasisine müdahale etmemek mi, yoksa, ne halleri varsa görsünler mi?. 
Bakın Sevgili Dostlar,
KKTC'de (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti), Yavru Vatanda, dünyada bizden başka, Azerbaycan gibi en kardeş ülke dahil, hiç ama hiçbir devletin tanımadığı Kuzey Kıbrıs'ta çok ama çok önemli gelişmeler var..
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, katılan yedi adaydan hiçbiri yüzde 50 oy alamadığı için sonuç vermedi.. Ama ortaya çıkan çok ama çok önemli siyasal, sosyal sonuçlar var..
Başlayalım mı?.
Seçime iştirak yüzde 62.. Düşük gibi görünüyor.. Değil.. Kıbrıslıların büyük bir çoğunluğu İngiltere'de yaşıyor. Aday listelerinde adları var, ama Kıbrıs'ta yoklar. İngiliz parlamentosunda Kıbrıslı milletvekili var mesela.. Londra Belediye Başkanı Kıbrıs asıllı mesela.. Düşüklük ondan.
Seçimde sağcı partiler, bugünkü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun arkasında birleştiler. Solcular da Mustafa Akıncı'nın.. Koalisyon ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin adayı Meclis Başkanı Sibel Siber'di. Eroğlu birinci, Akıncı ikinci, Siber üçüncü oldular ama, herkes seçimin galibinin arkasında hiç bir parti desteği olmayan, seçime tek başına giren, en genç aday Kudret Özersay olduğunda birleşti. Siber'in sadece bir puan gerisinde, yüzde 21 ile dördüncü olan gerçek bağımsız Özersay'ın, Eroğlu ve Akıncı arasındaki ikinci turda belirleyici olacağı düşünülüyordu. Özersay "Bana oy veren, benim kölelerim değildir. İkinci turda özgür iradeleriyle oylarını kullanırlar" dedi.
Peki şimdi ne olacak?.
Şöyle minik bir araştırma yaptım.. Bildiklerim de var tabii.. Bunca yıldır gidip geliyorum.
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde iki türlü vatandaş var.. 
1. Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda, onun vatandaşı olan Kıbrıslı Türkler. 
2. Barış harekatından sonra, Türkiye'den Kıbrıs'a göçen, ceplerinde Türk Pasaportu da taşıyan Türkler.
Bu iki vatandaş arasında çok önemli sosyal ve siyasal farklar var.
Birinci gurupta olanların hemen yüzde 90'ı güneydeki Kıbrıs Cumhuriyeti'nin de vatandaşı. Cebinde onun pasaportu da var. Buraya dikkat.. Çünkü Kıbrıs Devleti Avrupa Birliği üyesi. Onun pasaportu varsa sizde, Avrupa Birliği üyesisiniz demektir. Yani Avrupa Birliği'nin her ülkesine vizesiz gider, orada özgürce iş kurabilir, çalışabilirsiniz. İngiltere-Kıbrıs arasındaki özel anlaşmalar, size Birleşik Krallık'ta adeta İngiliz vatandaşı hakları sağlar. Bunlar çok ama çok büyük avantajlar ve yaşam kolaylıkları demektir.
İkinci gurupta olanlar, bu hakların hiçbirine sahip değil. Çünkü, Kıbrıslı Türklerin hepsine pasaport veren Kıbrıs Devleti (Yani Güney'de bizim devlet saymayıp, Rum kesimi dediğimiz ülke) Türkiye'den göçen KKTC'lilere pasaport vermiyor. Onların cebindeki ikinci pasaport, T.C.. 
T.C.nin de Avrupa Birliği şu anda hayal..
Tabii, ikinci gurupta olanlar bu eşitsizlikten rahatsız.. Onlar da, kendilerine ve çocuklarına büyük imkanlar sağlayacak Kıbrıs Devleti pasaportunu açıkça olmasa da, için için istiyorlar. Bunun yolu, anlaşma.. Kuzey ile Güney'in anlaşması ve Menderes ile Karamanlis'in kurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti günlerine geri dönülmesi..
O zaman oylar kime?.
Çözümü en çok kim istiyorsa, kimin başarma umudu varsa ona..

Bugüne dek sonuç alamayan, alma umudu da pek görünmeyen Derviş Eroğlu'nun ikinci turda, bu guruptan destek alması zor. Buna karşılık, çözümü getirmeye en yakın aday Toplumcu Demokrasi Partisi'nin desteklediği Mustafa Akıncı, ilk turda dağılan oyların büyük bir bölümünü arkasına alabilir.
Bir evvelki seçimde ilk turda yüzde 52 ile seçilirken, bu seçimde oyları yüzde 28'e düşen Eroğlu'nun, hele Türkiye'den hiçbir müdahalenin olmadığı seçimlerin ikinci turundan galip çıkması imkansız gibi.
Tam da seçimler arefesinde, Kıbrıs sularında sismik araştırmalar yapan gemisini geri çeken Türkiye, bir yerde Ada'da barış istediğini gösterdi. Güney Kıbrıs, bu gemi yüzünden görüşmeleri dondurmuş, geri çekilince, "Görüşmelere dönüş" kararını anında açıkladı. Yani.. Çipras da barış istiyor, artık.
Güneylilerle eski Lefkoşa Belediye Başkanı Mustafa Akıncı masaya oturursa, barış ihtimali, kuvvetli ve yakın.. Tabii, ceplere Avrupa Birliği Üyesi Kıbrıs Devleti pasaportları da
Yani.. 
İkinci turda seçimi Akıncı kazanacak.
Türkiye de, Yunanistan da çözüm istedikleri için, iki toplumlu, "Tek" Kıbrıs Devleti de yakında kurulacak.
Bu benim görüşüm. Katılmıyor musunuz?.
O zaman Türkiye niye bu durumu tartışmıyor?.
Bunu tartışmaya gerek görmüyorsak, Kıbrıs için niye savaştık biz?.
Kıbrıs uğruna niye 40 yıldır sıkıntılar çekiyoruz?. 
Vah benim zavallı medyam vah!..