UBP GENEL SEKRETERİ ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI HASİPOĞLU RUSYA’NIN UKRAYNA SALDIRISINI DEĞERLENDİRDİ

UBP Genel Sekreteri ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Oğuzhan Hasipoğlu, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın, Türkiye'nin garantörlük haklarını kullanarak gerçekleştirdiği 1974 Barış Harekatı’ndan beri Kıbrıs’ta sağlanan barış ve güven ortamında kimsenin burnunun bile kanamadan yaşam sürmesinin ne kadar değerli ve kıymetli olduğunun bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti. 
Yazılı açıklama yapan Hasipoğlu, “Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısını endişeyle izleyip, hayatını kaybedenler için üzülürken, batının yaşanan bu işgale seyirci kalmasına da şaşırmıyoruz. Avrupa'nın göbeğinde Bosna ve Kosova"da yaşanan katliamları unutmadık. Keza İsrail'in Filistin’deki Müslüman kardeşlerimize karşı işlemiş olduğu insanlık suçları karşısında da AB ve BM seyirci kalmıştır. Tarih yine tekerrür ediyor. Bu sefer Rusya'nın Ukrayna işgali batı tarafından tribünlerden izlenmektedir.” ifadelerini kullandı. 
Ukrayna ve Rusya arasında yaşanmakta olan savaşın barış, huzur ve güvenlik gibi kavramların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğine işaret eden Hasipoğlu, “NATO, AB ve ABD’nin gözü önünde Rusya'nın Ukrayna’ya saldırıyor ancak, ABD, NATO ve AB’nin fiiliyatta yaptırımlar dışında Rusya’ya ‘dur’ diyemiyor. Zira  ‘dur’ gücünü gösterebilecek Anavatan konumunda olan bir garantörü yok.” dedi. 
Hasipoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 
“Türkiye'nin garantörlük haklarını kullanarak gerçekleştirdiği 1974 Barış Harekatı’ndan beridir Kıbrıs’ta sağlanan barış ve güven ortamında kimsenin burnunun bile kanamadan yaşam sürmesinin ne kadar değerli ve kıymetli olduğunun Rusya ve Ukrayna arasında gerçekleşen savaşta bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
Siyasi açıdan ise; geçen günlerde BM Güvenlik Konseyi önüne getirilen; Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesini kınama karar tasarısını Rusya’nın veto ettiğini, Çin'in ise çekimser kaldığını öğrendik. 
Demek ki, BM Güvenlik Konseyi kararları hakkaniyeti değil, çıkarları öne çıkarmaktadır. BM üyeliği ve BM Güvenlik Konseyi kararları bir kez daha sorgulanmalıdır. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, zamanında çok doğru bir tespitte bulunup, ‘dünya beşten büyüktür’ diyerek, BM Güvenlik Konseyi konusunda bir kez daha haklı çıkarak, bu söylemi ile tarihe önemli bir not düşmüştür. 
Ülkemizde de, Kıbrıs konusundaki duruşunu, dünya ve adamızın gerçekleri üzerinden değil de,  BM kararları üzerinden yapmaya çalışanlara bu veto artık bir mesaj vermelidir. Siyasetimizi 40 yıl önce alınmaya başlayan çağdışı kalmış BM kararlarına göre değil, adamızın realitesi olan egemen eşitlik ve iki devlet temeli üzerinden şekillendirmemiz gerekmektedir.”
Hasipoğlu, Rusya -Ukrayna savaşı ve BM Güvenlik Konseyi’nin “çaresizliğinin bu konuda önemli bir mesaj verdiğini” belirtti.