Zirve Kıbrıs’ta Bala Kayadelen’in konuğu olan Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, siyasi ve ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.

T.C. Şehirçilik Bakanı, TOKİ ve Türkiye Belediyeler Birliği ve Konya Belediyesi Başkanının Maraş ziyaretini yorumlayan Gürcafer, ziyarette verilmek istenen mesajın doğru ancak fiilen yapılanın yanlış olduğunu kaydetti.

Bu ziyaret öncesinde Kıbrıs Türk halkının ilgili kurum ve örgütleri ile görüşülmüş olsaydı bugün ortaya çıkan ‘ters düşülmüş’ gibi bir manzaranın ortaya çıkmamış olacağı değerlendirmesinde bulunan Gürcafer şöyle konuştu:

“TOKİ buraya gelemez, öyle bir taleplerinin olacağını da sanmıyorum”

“T.C. Şehirçilik Bakanı, TOKİ ve Türkiye Belediyeler Birliği ve Konya Belediyesi Başkanı Maraş’a geldi. Bu ziyaret öncesinde Kıbrıs Türkü de konuya dahil edilmeliydi. Bu noktada yanlış yapıldı.

Ziyarette verilmek istenen mesaj doğrudur. Türkiye konuyla ilgili en güçlü birimleri ile geldi. Maraş ile ilgili konuda ciddi olunduğunun mesajı verildi. Bu siyaseten doğru olabilir ama fiilen yapılan yanlıştı.

TOKİ buraya gelemez, öyle bir taleplerinin olacağını da sanmıyorum. Bu ülkede inşaat sektöründen birçok insan ekmek kazanıyor. Dolayısıyla bu ülkede iş varsa benim insanım faydalanacak. Burada bir iletişimsizlik ve dışlanma söz konusudur. Bu da bizim iç politikamızın eksikliğidir.”

“Maraş çok iyi planlanmalı ve Kıbrıs Türkü bu işin göbeğinde olmalı”

“Maraş kesinlikle açılmalıdır ama nasıl açılacağının hem teknik hem de siyasi olarak planlanması lazım.

Siyasi olarak yapılacak planlama bu binaların sahiplerine nasıl verileceğidir.

Teknik açıdan planlamada ise mühendislerimiz ve mimarlarımız devreye girecek. Yıkılması gerekenler binalar, restorasyon gereken binalar, güçlendirilmesi gereken binalar tespit edilecek, bölgenin altyapısı ile ilgili projeler yapılacak.

Bu işin masa başında çok iyi bir planlamalıdır ve Kıbrıs Türkü bu işin göbeğinde olmalıdır. Bunun tersinin yapılmaya çalışıldığını düşünmüyorum.

Öte yandan, Maraş’ın içerisine bir park yapılacakmış, bizim müteahhitlerimizden Türkiye’den birileri teklif alıyor. Nedir bu? Bu ülkenin yasaları var kuralları vardır.”

“Fırtına yakın…”

Pandemi nedeniyle yaşanan sıkıntılar ve ülkedeki siyasi sitem üzerine de konuşan Gürcafer, pandemi döneminde yaşanan sıkıntıları ülkede plansız yaşanmasına bağladı.

Günlük politikalarla kararlar alındığı ve bu kararlara göre ülkenin yönetilmeye çalışıldığı eleştirisinde bulunan Gürcafer, bu şekilde devam edilirse büyük bir fırtınanın yakın olduğı uyarısında bulundu.

Gürcafer, “Önümüzdeki süreçte on binlerce insan daha işsiz kalabilir. Birçok küçük işletme daha kapanabilir. Bunlara parallel olarak devletin gelirleri de ciddi oranda gerileyebilir. Kurulacak hükümetin bu fırtınadan nasıl kurtulacağımızı planlaması gerekir.” dedi.

“Sistem çökmüştür”

Ülkedeki mevcut sistemi de eleştiren Gürcafer, iş dünyasının bu sistemin çöktüğü ve değiştirilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu vurguladı.

Gürcafer şunları kaydetti:

“Şu andaki sistem insan kaynaklarımızı tüketen bir sistemdir. Biz iş dünyası olarak sistemin çöktüğü ve bu sistemden kurtulmak gerektiği kanaatindeyiz. Parlamenter sistem evrilebilir veya yarı başkanlık değerlendirilebilir…

Ama kesinlikle yasama ve yürütme tamamen ayrılmalıdır. Milletvekilinin bakan olması durumunda milletvekilliğinin düştüğü bir sistem getirilmelidir. Bu şekilde Meclis’teki verimliliğin artacağını düşünüyorum. Çünkü birçok milletvekili bakan olma düşüncesi ile seçime katılıyor.

Meclisimizde yasama çalışmaları yapmak için orada olan pek çok değerli milletvekilimiz de vardır ancak bakanlık için milletvekili olan da çoktur.

Bence artık geldiğimiz nokta, siyaset kurumu bakımından karar zamanıdır.”

Hükümetin de bir an önce kurulması gerektiğini söyleyen Gürcafer, birçok konunun planlanması gerektiğini ve bunun için de bir Hükümete ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Gürcafer, “KKTC’den konut almak isteyen insanlar var. Elimizde de 25 binden fazla konut fazlası var. Bu konutların satılması lazım. Aksi takdirde birçok firma kapanmak zorunda kalacak, birçok insan işsiz kalacak. Bu durumdan ülke ekonomisi de olumsuz etkilenecek. Bu konuların planlanması için bir hükümete ihtiyacımız var” dedi.

“Eski binalar Deprem Yönetmeliği’ne göre güçlendirilmeli”

Türkiye’nin İzmir İli’nde yaşanan depremden duyduğu üzüntüyü de dile getiren Gürcafer, Kıbrıs’ta olası bir depremde eski binaların tehlike arzedeceğini vurgulayarak, “Bizde malzemeden çalma gibi bir kültür yoktur. Yeni yapılan binalarla ilgili çok dikkali çalışan Mimarlar Odamız ve Mühendisler Odamız da vardır. Ancak eski binalar ve tarihi binalar da vardır. Bunların tespit edilerek Deprem Yönetmeliği’ne göre güçlendirilmesi şarttır” ifadelerini kullandı.