• Hafta sonu, Hazine ve Maliye Bakanı ile TCMB Başkanı'nın 'kırmızı kart' görmesi ile başlayan 'oyuncu' ve akabinde 'taktik' değişikliğine, dün yeni adımlar ve söylemler eklendi. 
  • Hatırlanacağı üzere, ekonomi yönetiminde yaşanan değişim, ve görev teslimi ardından yapılan yazılı açıklamaları, piyasa dostu bulmuş, TL ve TL cinsi varlıklar için iyimserliğimizi artırmıştık. Dün bu iyimserlik, adeta katlanarak, yerine tarihi bir günü terk etti.
  • Dün mikrofon karşısına geçen Sn Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması, Türkiye'nin 2000'li yıllarda yakaladığı ivmenin ruhunu taşıyarak, piyasalarda adeta 'oyun değiştirici' olarak nitelendirildi.  
  • Konuşmasında, ekonominin öncelikli olduğunu, güven ve kredibilite tesisi için adımlar atılıp Türkiye'nin risk priminin düşürüleceğini, yabancı yatırımcılarla işbirliği içerisinde olunacağını dile getirerek, TL'nin değerine atıfta bulunmak suretiyle 'ne gerekiyorsa' yapılacağını söyledi. Kanımca, konuşmasında en önemli ve altı çizilmesi gereken noktası ise, hukuk kavramına dikkat çekerek, yapısal reformlara hız verileceği oldu. 
  • Özetle, dün piyasada aktif bir şekilde yer alan bir trader (işlemci) olarak, Erdoğan'ın ekonomik ve finansal istikrar ile ilgili oyun değiştirici nitelikteki konuşması ve duymak istenilen tüm noktalara vurgu yapması, ciddi bir iyimserliğe neden olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. 
  • Hem Hazine'nin, hem de TCMB'nin alacağı kararlarda arkasında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, 19 Kasım tarihinde düzenlenecek olağan TCMB PPK toplantısından faiz artırımına da yeşil ışık yaktı.  
  • Heyecanlı konuşmasının arkasına, "faiz sebep, enflasyon sonuçtur" yönünde kabul görmeyen savını da sıkıştırmayı ihmal etmeyen Erdoğan'ın, özellikle faizleri daha düşürme konusunda enflasyonun 'ellerini kollarını bağladığını' söyleyerek, "enflasyon kadar faiz" vurgusunun da altını çizdi!  
  • Bu bağlamda, piyasada var olan coşku kadar faiz artırımı gelebilecek mi emin olmamakla birlikte, çok açık bir şekilde, haftasonu atılan adımlar ve Erdoğan'ın dünkü heyecan verici konuşmasının TL ile ilgili negatif momentumu kırdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yurtdışı pek çok kurum TL yönünde alım tavsiyesi verirken (Societe Generale, Citi), ünlü yatırım bankası Goldman Sachs, 475 baz puan faiz artışı öngördü. 
  • Geride bıraktığımız Cuma gününü, 8,56 seviyelerine kadar yükselerek tamamlayan USDTRY kuru, dün 7,79 seviyesinin altını test ederek neredeyse %10 değer kazandı. CDS risk primi 394 puan seviyesine kadar gerileyerek son 8 ayın dibini gördü. BİST100 endeksi sadece dün %3 değer kazanırken, son 1 haftada (bankacılık endeksinin lokomotif görevi üstlenmesi ile) %15 yükselerek tüm zamanların zirvesine geldi. 
  • Dün kısaca, sabah saatlerinde BDDK'nın yurtdışı yerleşiklerin TL'ye ulaşımını biraz daha rahatlatan swap kararı ve akabinde 'olması gereken ne varsa' altını çizen Erdoğan'ın açıklamaları, TL ve TL cinsi varlıkların adeta kükremesine neden oldu.  
  • Hazine ve Maliye Bakanı Elvan'ın "piyasa ekonomisi" kapsamına vurgu yapması ardından BDDK'nın normalleşme yönünde attığı dünkü adımın, Albayrak döneminde hayata geçirilen ve piyasaların tasvip etmediği Aktif Rasyosu olmak üzere diğer kısıtlayıcı önlemlerin de hafifletilerek kaldırılması, piyasa dostu politikalar bağlamında ele alınarak olumlu havayı perçinleyecektir. 
  • Bu noktadan sonra, söylenenlerin hayat geçirilip geçirilmeyeceğine bakacağız. Havanın iyimsere döndüğü ve yakalanan ruhunun korunacağı kanaatindeyiz.  
  • Türk kökenli Alman çift, BionTech'in kurucusu Şahin ve Türeci'nin geliştirdiği coronavirüs aşısının, hisse senedi piyasalarında Mart ayından bu yana esen rüzgarı terse çevirdiğini görüyoruz. Son günlerde, pandemi nedeniyle e-alışveriş ve evlerde ihtiyaç duyulan teknoloji hisselerinin, aşının bulunması ile satış tarafına geçtiğini not etmek gerekiyor.  
  • Aşının bulunması ile, petrol talebinin de artacağı beklentisi bir tarafta, OPEC+'nın üretim artış kararını erteleyeceğine ilişkin açıklama ile birleşince, Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı 45 dolara yaklaştı. 
  • Her ne kadar, hem yurtdışı hem de yurtiçi piyasalarda büyük bir coşku son günlerde yaşansa da, vaka sayılarında artışın da hız kesmeden korunmaya devam ettiğini göz ardı etmiyoruz. 
  • Her hafta Perşembe günü olduğu üzere, TCMB'nin açıklayacağı haftalık para ve banka istatistikleri ile menkul kıymet raporunu; dışarıda ise ABD'de işsizlik maaşı başvurularını izleyeceğiz.  
  • Sabah saatlerinde hem Asya hem de ABD borsalarının vadeli işlemlerinde kırmızı renk hakim. Piyasalarda günlerdir süren iyimserlik ardından hafif çapta da olsa kar satışları, Avrupa seansına da sirayet edebilir.  
  • USDTRY kurunda, mevcut tablo ilk etapta 7,70 akabinde ise 7,50 seviyelerine varan bir düşüşün mümkün olduğunu bizlere gösteriyor. Görülmesi durumunda, finansal risklerin dikkatle değerlendirilerek açık pozisyonların koruma altına alınması veya hafifletilmesi gerektiğini düşünüyoruz. 
  • Keza, dün TCMB tarafından açıklanan cari işlemler dengesi, Eylül'de 2,36 milyar dolar açık verirken, 12 aylık birikimli cari açık 27,5 milyar dolar oldu. Kurun çok fazla gerilemesi, TL'nin rekabet özelliğine de sekte vurabilir. Geçen senenin benzer döneminde, cari denge 13,9 milyar dolar fazla vermişti. İki veri arasında, turizm gelirlerinin pandemi nedeniyle olamaması ve altın ithalatının büyük bir yer tuttuğunu görüyoruz.


> USD/TRY

USD/TRY kurunda, 6,85 seviyesinde büyük bir müdahale ile karşılaşan ve günlerce bitkisel hayatta misali hiç değişmeyen kur seviyesini dip seviye olarak baz alıp, geçen Cuma test edilen 8,56 seviyesini de benzer bir şekilde tepe olarak alırsak, aşağıda en önemli düzeltme seviyesi 7,70 ve 7,50 olarak ön plana çıkıyor. Geçen hafta Cuma gününe nazaran bakarsak, TL'nin %10 değer kazandığını not etmek gerekiyor.

160515863253dcd299071cfe5fcb5c016d7af728b8_1_1200.jpg 
 
> CDS ve BIST100

Yukarıda izah etmeye çalıştığım olumlu gelişmelerin ışığında, Türkiye'nin 5 yıl vadeli CDS risk primi 400 baz puanın altına gelirken, Borsa cephesinde de, yükseliş ivme kazandı ve tüm zamanların zirvesi test edildi.

1605158632369b868fd7a148b7d2d9e22898b291d7_2_1200.jpg 
TL bazında her ne kadar borsa yukarı yönlü hareket edip rekor kırsa da, USD bazında halen da çok ucuz olduğunu söylemek gerekiyor. Borsanın tepe noktasının 550 dolar olduğu düşünülürse, şu anda 160 dolar seviyelerindeyiz. Bu bağlamda, yabancı yatırımcının Türkiye'de 2013'de 152 milyar dolar hisse ve tahvil yatırımı varken, şu anda 24,2 milyar dolar yatırımları bulunuyor. Dünyada bu kadar bol likidite varken, gelecek sıcak paraya ihtiyaç duyuluyor. Bunun için de hak, hukuk, piyasa ekonomisi, ve güvene ihtiyaç var. Bu yönde adımların atılacağının söylenmesi olumlu.

1605158633dbe6a2ebc43899cb9aaec464eb435868_3_1200.jpg
 
Emre Değirmencioğlu (@emredegirmenci5)
Grup Müdürü • Group Manager