Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Sağlık Bakanı Pilli, geçmişte eski sağlık bakanlığı döneminde gafların adamıydı…

Doğrusu biz hiç ayıplamadık kendisini!

Aksine güldük, neşemiz yerine geldi…

O zaman çok konuşuyordu, şimdi dersini almış olmalı çok fazla açıklama yapmıyor!

Yapınca da olanlar oluyor…

Şimdi de casusları bulduğunu söyleyiverdi!

Hekimler sendikasını suçladı…

Gereğini de yapacaklarmış ya biz en çok ona gülmekten kırıldık!

Kendi inanıyor mu diye de içimizden geçirmedik değil…

Sendika hastanelerde hasta bakmama eylemi başlattı ya!

Büyük ihtimalle de onun için ağzından böyle kelimeler döküldü…

Daha da ileri giderek hesap soracaklarını ifade etti!

Ha keşke Ali bey ha keşke…

Ama böyle söyleyip kimseyi de inandıramazsınız!

Hatta kendinizi bile…

Bizde hem sendikalar hem de hekimler devletin üzerindedir!

Sizin bile…

Çünkü bizdeki siyasetçiler hesap sormaktan korkarlar!

Hele de seçimlere az bir süre kala hesap soracaksınız öyle mi?

Hadi bakalım buyurun, daha neyi bekliyorsunuz…

Yoksa seçimleri mi?

Birkaç oy kaybetmemek mi derdiniz tasanız!

Salgının daha ilk aylarıydı…

Millet can havlindeyken, bazı fırsatçı hekimlere de gün doğmuştu!

Bir özel hastane o dönem devlet hastanesi ilan edilince, haliyle devlet hekimleri orada hizmet etmeye başladılar…

Sonra fırsatçılığın daniskası yaşanmaya başladı!

Bazı hekimler devletin cihazları ile özel hastanede paralı hasta baktılar, ameliyat gerçekleştirdiler…

Defalarca konuyu gündeme getirdik!

Hatta bizzat Ali beye de bizzat söyledik…

Dedi ki;

Bilgimize geldi hesap soracağız…

Polise şikayetçi olacaklarmış!

Suçluları ortaya çıkarıp deşifre edeceklermiş, falan filan…

Yaklaşım iki sene geçti!

Ne hesap soran var ne de konuyu yargıya taşıyan…

Oysa devletin ensesinden geçinen, ceplerini dolduran, asıl o casus hekimlerdi!

Defalarca aradık kendisini, söz verdi, sözünü getirmedi, o hekimler şimdi güle oynaya yine devletin içinde nemalanmaya devam ediyor…

Sistemsizliğin sistem olduğu bu ülkede daha neyi bekleyelim ki?

Sonra G.Mağusa Hastanesi’nde ilaç skandalı patladı…

Daha doğrusu kepazeliği!

Uyanık bazı hekimler depoda bulunan bazı ilaçları sahte reçeteler yazarak kendileri satın aldı…

Sonra ilaçları birkaç katına satıp ceplerini dolduracaklardı!

Olay patlayınca olanlar oldu…

Aldıkları ilaçları hastaneye geri vermek zorunda kaldılar!

Bu konuyu da çok defa gündeme getirdik, sorgulamaya başladık…

Pilli’ye de sorduk, ne yapacaksınız diye!

Durumu G.Mağusa polisine bildirmişler, konunun yargıya taşınacağını söyledi…

Böyle deyince biz de saf gibi umutlanmıştık!

Hesap soracaktı güya…

Ne hesap soran var ne de kitap!

Hekimler hala aynı hastanede çalışıyorlar…

Hatta çoğu zaman çok erken saatlerde kendi özel kliniklerine gittikleri için başhekimle papaz da oluyorlar ama!

Yaptıkları hinliğin hesabını soran filan yok…

Şimdi Pilli, eylem yapan hekimlerden hesap soracağını söylemeye başladı!

Hani ya ona göre savaşta casusluk yapan hekimlerden…

Sevgili okurlar;

Bu ülkenin en büyük eksikliklerinin başında hesap soramamak gelmektedir!

Yapanın yanına kaldığı bir ülkeyiz biz çünkü siyaset böyle emrediyor…

Devleti çalıp çırpıyorlar, haksız kazanç elde ediyorlar, hasta bakmama gibi saçma sapan eylemler yapıyorlar ama hep yaptıkları yanına kalıyor!

Çünkü bizimkiler koltuk sevdalısı…

Onlara göre hasta hakları da neymiş!

Görevini yapmayan hekim hala devlette iş yapıyorsa, insanların sağlığı bunun için tehlikeye atılıyorsa ve otorite kendini gösteremiyorsa, devletin gücü onların altında ezilip büzülüyorsa o koltuklarda daha ne oturur ve bir de insanların yüzüne pişmiş kelle gibi gülerek bakıp söz ve vaatlere devam edersiniz…

Çok daha da manidar olanı, seçmen tüm gerçekleri bildiği halde göndermesi gerekenleri göndermeyip, statükonun devam etmesine omuz verir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, devleti soyup soğana çeviren bir takım hekimleri salgının başlangıcında tek bir işlem bile yapmazken şimdi yüz buldular ve tepenize kadar çıkacaklar. Onun için şikayet etmeye filan gerek yok, sorumlu onlar değil devleti temsil edenlerin kendisidir…

Sayın Rifat GÜNAY, Rum basınında bir süredir Güney’den KKTC’ye gelip bankalara birikimlerini yatıranların olduğu yazılıp çizilmeye başlandı. Merkez Bankası olarak böyle bir girişim tespit ettiniz mi? Yoksa Rum basını yine öküz altında buzağı mı arıyor dersiniz?

Sayın Fikri ATAOĞLU, partinizi genel merkez binası kazandırarak en büyük eksikliklerden birini gidermiş oldunuz. Bu arada bina için Bertan Zaroğlu ile sıkı bir pazarlık yaptığınız da söyleniyor. Hayırlara vesile olsun…

Sayın Hakan KUNTAY, Türkiye’de bile olmayan yeni bir teknolojiyi önümüzdeki ay ülkeye getireceğinizi, ağzında tek bir diş bile olmayanı birkaç saat sonra tamamen dişli olarak klinikten göndereceğinizi memnuniyetle öğrendik. İlkleri gerçekleştiren bir hekim olarak tebrik eder, başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Ahmet ÜLKER, sizin kebapçı dükkanı bir çok aday için oy deposu olarak tanıtılmaya başlandı. Lefkoşa ve Mesarya’daki çevreniz sayesinde partililerin yoğun akınına uğradığınız konuşuluyor. Umarız kebap siparişi vermeyi de ihmal etmiyorlardır…

Sayın Fuat TEK, partililerinizi ve yakın dostlarınızı karma oy kullanmaları yönünde örgütlediğiniz konuşuluyor. İntikam soğuk yenen bir yemektir ancak haklı yönleriniz de yok değil yani. Hadi bakalım gazanız mübarek olsun!

Sayın Sunat ATUN, şu jeneratör işi kafaları iyice karıştırmaya başladı. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için detaylı bir açıklama yapmanız şart oldu gözüküyor değil mi? Zira seçim tartışmalarına malzeme olmaya başladı!

Sayın Oğuz KÖSE, İskele’de bazı UBP’li kurmayların seçim ofisi olmuşsunuz, eğer başarılı olursanız size de aday olma hakkı verilecekmiş. Bundan daha iyi bir fırsat bulamazdınız, şunun şurasında ne kaldı ki göz açıp kapayıncaya kadar geçecektir…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Lefkoşa sıralamasında birinci sıradan çıkınca bazı adaylar sizi listelerinden çıkarmaya başladılar. Onlarla dirsek temasını daha fazla artırmanız öneriliyor ziya son haftaya girilirken herkesin elinde birer makas bulunacak…

Sayın Mustafa AKINCI, size çok yakın kaynaklar genel seçimlerde boykotçulara daha lakın olduğunuzu konuşmaya başladılar. Zira sosyal medyada size büyük destek verenler de boykota eğilimli olduklarını ifade etmeye başladılar…