Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Bizim Berber Mahmut’a kırk defa söyledim...

Açılma kararı alınca fazla heveslenme diye!

Büyük sözü dinlemedi, büyük heyecan yaptı...

Kurallara harfiyen uydu, ekmek teknesini silbaştan yeniden düzenleyip dezenfekte etmediği köşe bucak kalmadı!

Kendi ve yanında çalıştırdığı elamanların önlüklerini bile değiştirdi...

Kara maske ve kara eldiven taktı!

Her gelen müşterinin ayakabılarına mavi poşetler takmaya başladı...

Yapılması gerekeni yaptı aslında, salgının ne zaman nereden vuracağı belli değil zira!

Dün gittim yanına suratı asıktı...

Haklı çıktın dedi!

Haklı çıktığıma sevinmedim çünkü şu anda yaptığı günlük ciro salgın öncesi yaptığı cironun dörtte biri kadar sadece...

Kara kara düşünüyor şimdi, biriken kira borcu ve banka taksitlerini nasıl ödeyecek diye!

Ha keşke açmasaydım dedi...

Gidip eğer bulabilirse başka birinin yanında çalışmanın daha karlı olacağını düşünüyor!

Patronken başka patronların yanında çalışmak yani...

İnsanın içi sızlıyor!

...

Küçük esnaf genelde ne diyor biliyor musunuz?

Salgın döneminde eve kapandık, market alışverişi dışında cebimizden para çıkmadı...

Alacaklılar kapıya dayanmadı!

Bankalar zırt pırt arayıp taksitlerde şu kadar ay geri ödemeniz var demedi...

Tefeciler de sindi kaldı yasakların kalkmasını bekledi!

Çünkü geçen her gün onlar için daha fazal para demekti...

Ama açılım başlayıp da dükkanlar açılınca olan oldu!

Alacaklılar ardı ardına arıyor...

Ev sahipleri bir aylık kıyaktan sonra kiraların artırılmasını istiyor!

Tefeciler faiz üstüne faiz bindiriyor...

Bankaların şube müdürleri artık sevecen bir şekiled değil daha sert sözlerle borçları hatırlatıyor!

Esnafın bir çoğu açtığına açacağına pişman belkiyor...

...

Zor günler asıl şimdi başladı ülkemizde...

Belli ki bundan en fazla hükümet nasibini alacak!

Eylemler arka arkaya yapılıyor...

Başkent sokakları bundan böyle artık daha fazla araç ve kamyonlarla dolacak!

Salgın dönemi aslında saltanat dönemi gibi oldu bir çoğu için...

Düşünün bir kere sadece üç aya yakın bir süre kapalı kaldık!

Ya daha fazla olsaydı diye de düşünmek gerek...

Halimiz ne olurdu biliyor musunuz!

Şu an ABD’deki eylemler bizimkilerin yanında solda sıfır kalırdı...

Eylemler meclis ve bakanlıkların bahçesinde değil içlerine taşınırdı!

İnsanların cebinden para eksilmesin biz de bir kere...

Bu konuda bankalar krizini de hiç unutmamak gerek!

...

Bundan böyle artık gerçeklerle yüzleşme zamanıdır...

Hükümet de, muhalefet de, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar için de büyük sınav asıl şimdi başlıyor!

Devlet çalışanları ile belli sektörler bu krizden pek nasibini almadı ama işçisi emekçisi, turizmcisi, küçük esnafı, neredeyse tüm özel sektörü çok daha kötü günler bekliyor bundan böyle...

Doğal olarak artık tek çare hükümet olarak görülecek!

Eylem ve grevsiz gün olmayacak...

Hükümet başını kaşıyacak vakit bulamazken muhalefet ve sivil toplum baskıları artıracak!

Hatta yapamıyorsanız çekin gidin yönündeki açıklamaları şimdiden duyar gibiyiz...

Bu yaz sıcak ama çok sıcak geçecek!

...

Bu konuda herkesin yapabileceği tek şey var artık önümüzde...

Başımızı iki elimizin arasına alıp düşünmek, sadece düşünmek!

Sıklıkla da biz nerede hata yaptık da bu günlere düştük diye bu soruyu defalarca kendimize sormak...

Şimdiye kadar yaptığımız yanlışlardan ders çıkarmak!

Herkesin elini taşın altına sokmasını sağlamak...

Bir bedel ödenecekse bunu herkes ödemeli çünkü!

Canımız yanacaksa da yanacak...

Ama kiminin yanarken kimi saltanata devam etmeyecek!

Bunu başarabilirsek ne ala...

Çok fazla ümit yok gibi gözükse de bunu başarmak imkansız değil!

Bundan sonra artık tercih hepimizin olacak...

Çünkü zaman gerçeklerle yüzleşme zamanıdır!

Bundan kaçış yok...

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali ÇAYGÜR, Sağlık Bakanlığında bir seferberlik başlatıldığı ve salgın döneminde bazı özel hastanelerin kestiği faturaların çok da inandırıcı bulunmadığını öğrendik. Temiz toplum adına alın size en güzel fırsat. Hangileri devletin, dolayısıyla halkın ensesinden geçinmeye çalışıyor açıklayın ki dıst da bilsin düşman da!

...

Sayın Mehmet KÜÇÜK, pek muhterem validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve yaslı aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip eder inşallah. Tüm Kıbrıs Türk toplumunun başı sağolsun...

...

Sayın Ersin TATAR, salğın dönemini başarı ile atlatan hüktümet için en zorlu sınav artık şimdi başlıyor. Eylem ve grevlerin arkası hiç kesilmeyecek gibi görülüyor, hem muhalefetin hem de sivil toplumun da görüşlerine yer verip konsensüs sağlarsanız süreci az bir zararla kapatabilirsiniz...

...

Sayın Mahmut KANBER, salğın döneminden en fazla zararı küçük esnaf gördü ama siz belli ki yeni uyanmış alsanız gerek sokağa inmeyi şimdi düşenmeye başladınız. Treni çıktan kaçırdınız anlayacağınız üzerine soğuk bir su için deriz...

...

Sayın Tolga ATAKAN, Türk Hava Yolları nedense uçuşlar konusunda bir türlü karar veremedi ve hem bilet satıyor hem de aldığı kararları iptal ediyor. Şöyle sağlam bir temasa geçseniz de vatandaşı enayi yerine koymasalar artık diyoruz!

...

Sayın Özlem GÜRKUT, hastane çalışanı bir hekim olarak acaba hastane gerçeklerini çok da bilip araştırmadan mı sert bir açıklama yaptınız! Hem bakanlık hem de hastane yönetimi ile iletişimi güçlendirmeniz bekleniyor!

...

Sayın Harun GÜLMEZ, KKTC’deki hastalarınız sizi artık bize sormaya başladılar. Hatta ilk uçakla adaya gelmenizi beklediklerini söyleyenler bile yok değil! Kalp ve damar hastaları ufukta sizi bekliyor haberiniz olsun istedik...

...

Sayın Hasan SUNGUR, son üç aydır emlak sektöründe bir durgunluk görülse de önümüzdeki süreçte en fazla kazanacak olan sektörün emlak ve inşaat sektörü olduğu konuşulmaya başlandı. Çok yakında özellikle de Türkiye’den yoğun talep olması bekleniyormuş, hadi bakalım hayırlı işler...

...

Sayın Cengiz ERÇAĞ, genel müdürü olduğunuz bankanın vatandaşa sunduğu taksitli tatil projesi memnuniyetle karşılandı. Umarız oteller de sıkıntılarını aşıp ve kapılarını açar da proje de işlemeye başlar!