Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara’da güçlü bir destek alıp ülkeye döndü…

Geçmiş ziyaretleer göre farklı bir tablo vardı!

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tür ziyaretlerde ilk defa güldügünü gördük…

Zira şimdiye kadar konuk kim olursa olsun Erdoğan hiç bu kadar samimi olmamış, yüzü de gülmemişti!

Sanki de bir mesaj veriyordu, Kıbrıslı Türk siyasetçilere olan kızgınlığını…

Haksız da değildi!

Bizimkiler şimdiye kadarn hep ne yaptı?

Makama çıkıp KKTC’nin ihtiyaçlarını sıraladılar…

Bu toplumu dilenci durumuna düşürdüler!

Ankara imzalanan ekonomik protokollere sadık kalmadılar…

Bu yeni tabloya göre Erdoğan- Tatar ilişkileri şimdilik iyi mesajlar vermeye yetiyor!

Sonuçta Kıbrıs konusu, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve Maraş konusunda iki ülke arasında hiç birkriz yaşanmayacak…

İki lider bir de Kapalı Maraş’da gerçekten piknik yapar hele de mangalın başına geçerlerde değmeyin keyiflerine!

KKTC’nin Ankara ile ilişkileri asıl bundan böyle iki hükümet arasında yaşanacak olanlardadır…

Çünkü ekonomi dahil bir çok konu var önümüzde!

Gelmiş geçmiş hükümetlerin hepsi de imzalarına sahip çıkmadılar…

Yapılması gereken tüm reformlar çeşitli nedenlerde hasır altı edildi!

Kamu reformu ve tasarruf tedbirleri dahil bir çok konu yeni hükümetin masasında olacak…

Bu anlamda Cumhurbaşkanlığına oturan Tatar bu işten sıyırdı diyebiliriz ama, UBP’nin yeni genel başkanı ve Başbakan’ı şimdi çok daha zor bir süreç bekliyor!

Bu kez tereyağından kıl çeker gibi rahat olmayacaklar…

Şu anda her açıdan Ankara’ya muhtaç olduğumuz için sıkı bir icraat dönemi onları bekliyor!

Onun içindir seçimlerden hemen sonra ‘Türkiye ile ilişkiler normale girdi’ derken bir değil çok kez düşünmek gerek…

Ankara, KKTC’nin kendi ayakları üstünde durabilmesi için bir çok paket hazırlayıp önümüze koyacak!

Şükran çekmek yetmeyecek, icraat yapmanız istenecek…

Doğru olan da bu değil mi zaten!

Cumartesi günü yapılacak olan UBP kurultayı doğal olarak bir genel seçim havasında geçiyor…

5 Adayın da gönlünde sadece parti başkanlığı değil Başbakanlık da var!

Yaptıkları açıklamaları mesleğimiz gereği yakından takip ediyoruz…

Genel seçim öncelerinde ne söyleniyorsa aynı nakarat devam ediyor!

Bol bol vaad ve Türkiye ile iyi ilişkiler…

Vaadlare alışığız da Türkiye ile ilişkilerde beklenen olmayabilir bunu da hesaba katmaları gerekiyor!

Öyle kimse çuvalla para filan göndermeyecek…

Ev ödevi verilecek yaparsak ne ala!

Aksi özellikle bizi ekonomik yönden çok daha kötü günler bekleyebilir…

Onun içindir UBP gnel başkanlığı ve sonrasında gelecek olan Başbakanlık ateş gömleği giymek ile eş anlamlı olacaktır…

Zira verilen sözler ve manifestolar kayıtlara geçmiştir!

En azından bugünden itibaren ağızlarından çıkan her bir kelimeyi enine boyuna tartarak söylemek gibi bir zorunlulukları da hasıl olmuştur…

Tüm adaylara da başarılar dileriz!

Önce UBP değil önce ülkem diye düşünürlerse zaten kazanan sadece kendileri değil ülkenin geneli kazanacaktır…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan belki de yıllar sonra ilk kez bir KKTC’li yetkiliyi kabul ederken bu kadar çok gülümsedi. Bu da bir başarı sayılır değil mi? Bu arada Maraş’ta mangalın başına geçmek için artık sayılı günler kaldı, şimdiden provalara başlamak gerek!

Sayın Serdar DENKTAŞ, seçimlerden sonra dışarıya çıkmama eylemeni sürdürdüğünüz bu dönemde hem istirahat hem de siyasette kalıp kalmama konusunda düşündüğünüz söyleniyor. Daha çok gençsiniz bu ülkenin sizin siyasi tecrübenize ihtiyacı olan bir süreçten geçiyoruz. Devam kararı toplumun da yararına olacaktır…

Sayın Dursun OĞUZ, genel başkan adaylarının bir çoğunun finansörleri olduğu yönnüdeki açıklamalarınız epey manidar bulunmuş olmalı ki bu konuda yoğun mesajlarınız geliyor. Bu yüzden daha detaylı bir açıklama yapmak da şart oldu değil mi?

Sayın Okan DONANGİL, Cumhurbaşkanlığı Özel kalem müdürlüğünüz şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun. Seçimlerde en fazla ter döken kişiler arasında yer aldınız elbette bunun da bir ödülü olacaktı değil mi? Başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Çetin VEZİROĞLU, seçime müdahale yapıldığı gerekçesiyle Yüksek Adliye Kurulu’ndan istifanızı açıkladınız ama zaten bu görevinizin de 3 ay önce bittiği için çok da şık bir açıklama olmadı sanki değil mi?

Sayın Halis ÜRESİN, Merkezi İhale Komisyonu Başkanlığınız beklenen bir gelişmeydi, hayırlı olsun. Hem bakanlık hem de ihale işleri sorumluluğunuzu epey artırdı, şimdi çok daha adil ve hassas kararlar artık sizi bekliyor. Zira hemen herkesin gözü kulağı oradan çıkan kararlarda olacak…

Sayın Mehmet HARMANCI, TDP’nin yeni başkanlığı için tek adaysınız ve artık bu görevden kaçışınız da yok gibi görülüyor. Zira artık sizin partiye yeni bir ruh ve soluk gelmesi artık kaçınılmazdı, hayırlı olacaksa da olsun artık…

Sayın Kutlu EVREN, kurultay çalışmalarında derin sessizliğini koruyan ender kişilerden birisiniz. Sonuna kadar böyle mi kalacaksınız yoksa perde gerisinde işaret edip desteklediğiniz bir aday var mı?

Sayın Sibel TATAR, Cumhurbaşkanlığı yeni ekibinin sizin belirlediğiniz yönündeki söylentiler parti içinde rahatsızlık yarattı şeklinde tartışmalar yaşanmasına neden olmuş. Eğer öyle bir şey yoksa da küçük bir açıklama yapmak gerekiyor değil mi?