Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Aydın Meriç, Egzersiz ve Stres konusunda açıklamalarda bulunarak, detaylı bilgiler aktardı.

   “Günümüzde insanların her geçen gün psikolojik durumlarını kötü yönden etkileyen unsurlar çoğalmaktadır. Özellikle iş yükünün fazla olması, insanların yarış̧ halinde olması, bireylerin birbiri ile özel veya sosyal ilişkilerinde başarısızlıkları, maddi problemler, ailevi sorunlar, hastalıklar, savaşlar, doğal dramatik olaylar, teknolojik gelişmeler hayatın hızlı ve yıpratıcı etkisi insanları mutsuz, enerjisi bitmiş̧, stresli, depresif ruh haline sahip, kendini sevmeyen bireyler haline getirmektedir”diyen Meriç,bunlara bir de bu günlerde yaşadığımız salgın olayları da eklendiğinde durumun daha da kötüye gittiğini belirtti.  

  Meriç “Farklı beklentiler, amaçlar, kaygılar, hayatın getirdikleri bireyi stresli ve depresif yapmaktadır. Stres son günlerde en sık kullanılan ve üzerinde konuşulan bir kelimedir ve değişik yaşam dönemlerinde herkesin yaşadığı bir durumdur. Kişinin kendini rahatsız huzursuz, uyumsuz iş ve özel hayatında sıkıntılı hissetmesi durumu olarak görülür.               Günümüzde de teknolojinin gelişmesi, endüstrileşme, bilimsel gelişmeler, iletişimin hızlı ve kolay olması, günlük hayatımızda ve iş hayatımızda hep en başarılı olma beklentisi, özel hayatımızda insan ilişkilerinde sevgi ve saygının çabuk tüketilmesi, insanların birbirine tahammülünün kalmaması insanın her türlü̈ sınırlarını zorlamakta ve bu durum ile baş etmek için büyük bir çaba göstermektedir”dedi.

  Meriç, stresin pek çok kaynağı olduğunu ve bunları genel yaşam olayları, ölüm ve doğum, ekonomik durum, insanlar arası ilişkiler, arkadaşlar ve sosyal çevre ile iletişim, iş hayatındaki rekabet, aşırı veya az iş yükü, ailesel problemler, içinde bulunduğu yaşam şartlarından memnun olmama şeklinde sıraladı.

 

 Meriç,stresin değişik aşamalarını sınıflandırdı;

 Alarm aşaması; Alarm aşamasında vücut savaş̧ ya da duruma karşı kaç̧ tepkisi göstermektedir. Savaş̧ ya da kaçma tepkisi sırasında vücutta oluşan değişmeler sonucunda kişi, stres kaynağı ile yüzleşmeye ya da kaçmaya hazır duruma gelmektedir. Baş ağrısı, kaslarda gerginlik, göğüs ağrıları, sindirim güçlüğü, kalp çarpıntısı, uyku bozukluğu, tansiyon yüksekliği, mide ülseri, bağırsak bozulması ve yüksek kötü kolesterol gibi rahatsızlıklar oluşabilir                                                                                                                                                                                                                                                                                               

  Direnç aşaması; Stres durumu devamlı sürmektedir. Bu aşamada, stresli ortama bir tür uyum sağlanmaktadır. Vücut, sanki normal koşullar altında işliyormuş̧ izlenimi vermektedir. Bu durumda aslında vücut mevcut direncini kaybetmektedir.

  Tükenme aşaması; Vücut strese karşı direncini artık kaybetmektedir. Tükenme ve bitkinlik durumu vardır. Bedenin adaptasyon veya uyum enerjisi zayıflamaktadır. Bütün kaynaklarını bitiren vücut tükenme durumuna girerek her türlü̈ hastalığa karşı daha açık hale gelmektedir.

  İyi Kabul Edilen Stres: İyi olarak düşünülen stres, insana itici güç̧ oluşturur. İnsanı en fazlası için mücadeleye teşvik eder. Bu tür strese daha teknik anlamda uyarıcı da denilebilmektedir.  

  Kötü Kabul Edilen Stres: Kötü kabul edilen stres, kişilerin çevresel baskılara muhatap olduğu, üzerindeki baskıların iyice arttığı, başa çıkamadığı bir durum aldığı durumlarda oluşur. Bu tür durumlarda, kişiler “stres altındayız” ifadesini çok kullanırlar.

Meriç: Stres ile baş etmenin en önemli unsurlarından biri egzersiz veya fiziksel aktivite

Meriç, insanların stresle baş edemezlerse ve olumsuzlukları çözemezlerse, psikolojik rahatsızlıklardan fiziksel yönden hastalıklara kadar birçok istenmeyen durumlar ile karşı karşıya kalabileceklerini ve kişi stres içinde olduğu zaman bedeni fiziksel, psikolojik ve zihinsel birçok tepkiler vererebileceğini belirtti. Meriç“En gözle görülür fiziksel tepkiler; boyun bölgesinde, ensede, bel bölgesinde, sırt bölgesinde ağrı, acı, kaslarında gerginlik ve kasılma yanında eklem ağrıları, kalp çarpıntısı, mide ve bağırsak sisteminde bozukluk ve sindirim zorluğu olarak sayılabilir. Ayrıca solunumda nefes darlığı, baş ağrısı, ellerde titremeler, gürültüye ve sese karsı aşırı duyarlılık, soğuk ya da sıcak çarpması veya basması, uykusuzluk (aşırı ya da düzensiz uyku), bitkinlik ve midede kramplar da görülebilir” dedi.

Meriç, insanların sağlıklarını kaybetmemeleri için eğer strese maruz kalmış̧ iseler yapmaları gereken en öncelikli şeylerden birinin kendi yaşamlarının kontrolünü ellerinde tutmaları olduğunu belirterek, stres ile baş etmenin en önemli unsurlarından biri olan egzersiz veya fiziksel aktiviteyi bir yaşam biçimi haline getirip yaşımıza, cinsiyetimize ve olanaklarımıza göre planlayıp stresten uzak durmayı ihmal etmemeliyiz dedi.

“Fiziksel aktivite ve egzersiz doğal anti-depresan özellik gösterir. İnsanın stresli ve depresif durumdan kurtulmasının en önemli unsurlarından biri egzersiz yapmak veya fiziksel aktivite sayısını artırmaktır”diyen Meriç fiziksel aktivite ve egzersiz yapmanın insanların aktif olmaları, enerjik, pozitif, canlı, mutlu, hareketli, yaşam dolu bir yaşantı içinde olmalarını sağlayacağına dikkat çekti.

  Meriç,egzersiz ve fiziksel aktivitelerin kişilerin ruhsal yönden dengeli, düzenli ve uyumlu gelişmelerini sağladığını, egzersiz ve farklı düzeyde yapılan fiziksel aktiviteler ile kişilerin duygularını ifade etme fırsatı bulduklarını ve düzenli yapılan egzersizler veya fiziksel aktivitelerde bulunmanın olumsuz durumlardan insanları uzaklaştırdığını ifade etti.

  Son olarak Meriç, egzersizin veya fiziksel aktivitede bulunmanın stres durumunu azaltarak, kişilerin kendilerini iyi hissetme duygusunu artıracağı ve düzenli egzersiz yapan bireylerin öfke kontrolünü̈ daha iyi sağlayacağını, zorluklar karşısında çabuk pes etmeyerek, iş ve özel yaşamlarında daha başarılı olacaklarını ifade etti.